Spiker eşini dövüp felç eden koca Ayşe Arman'a konuştu: Eğer karımı dövdüysem beni asın!
Ünlü spikerin koca dayağı nedeniyle 7 aydır felç olduğu haberi gündeme bomba gibi düştü. Spiker Kübra Eken'in başından geçenler aydınlandıkça ortaya şaşkınlık veren iki hikaye çıktı...
Ünlü spikerin koca dayağı nedeniyle 7 aydır felç olduğu haberi
gündeme bomba gibi düştü. Spiker Kübra Eken'in başından geçenler
aydınlandıkça ortaya şaşkınlık veren iki hikaye çıkmıştı.
Hürriyet Gazetesi'nden Ayşe Arman, önce Kübra Eken'in annesi ve
kardeşi Önder Yelkenci'yle konuştu. Hamilelik ve doğum sürecinde
eşinden şiddet gördüğünü arkadaşlarına ve ailesine anlattığı ileri
sürülen Kübra Eken'in annesi ve kardeşi, Eken'in eşinin çok sakin
biri gibi göründüğünü ama eşini dövüp bayılttıktan sonra muhtemelen
kafasını duvara vurarak beyin kanamasına yol açtığını, omurilikte
hasar olduğu için de Kübra Eken'in konuşamadığını, hareket
edemediğini ileri sürmüşlerdi.
Kübra Eken ve eşi Neptün Bülent Eken'in arkadaşı gazeteci Vildan
Ay'ın anlattıkları ise bambaşka bir hikayeydi. Kübranın doğum
sonrası fenalaştığını, Neptün'ün onu hastaneye yetiştirdiğini, anne
ve kardeşinin ise bu süreçten sonra ortaya çıkıp, yeni doğan bebeği
istemediğini, Kübra'ya birşeyler söylemesi için direktif
verdiklerini anlatan Vildan Ay, annesinin Kübra'nın iyileşmesini
engellediğini, fizik tedavi yerine müzikle terapi yapan birilerine
götürdünü de ileri sürdü.
Süreci köşesine taşıyan ve Kübra'nın ailesi ile röportaj yapan Ayşe
Arman, bu kez de ilk yazısında "canavar eş" olarak lanse ettiği
Neptün Bülent Eken ile görüştü. Arman bugün köşesinde , "İki
fotoğraf iki röportaj" başlığı ve Emre Yunusoğlu'nun
fotoğraflarıyla röportajın lansmanını yaptı.
İşte Arman'ın İşte Kübra işte Neptün! dediği o yazısı:
Günlerdir hepimizin kafasını meşgul ediyor. Ortada çok acı bir
hikâye var. Geçirdiği beyin kanaması üzerine felç olan genç bir
kadın var. 32 yaşında hayatı kesintiye uğrayan bir kadın. Bebeğiyle
görüşemeyen bir anne. Kübra Eken. Bedeninin bir tarafı tutmuyor.
Felç. Zor konuşuyor. Ama konuşuyor! Bilinci açık, sorulan her
soruya doğru ve mantıklı cevaplar verebiliyor. Biliyorum, çünkü
bizzat tanığım. Dün gece onun yanındaydım. Sordum, anlattı! Kübra
bir mucize! Doktorlarının yaşamasına ümit vermediği, ailesine
"Yavaş yavaş kendinizi kaçınılmaz sonu hazırlayın!" dediği biri o.
Fakat nasıl bir hayata bağlılıksa, geçirdiği beyin ameliyatına,
kalbinin on dakika durmasına rağmen... İyi durumda. Gazetecilik
sürekli her şeyden şüphe etmek demek, soruyorsunuz da
soruyorsunuz... Aklıma ne geldiyse sordum. Ve bu kadın, hepsine
takır takır cevap verdi. Üstelik kendiyle dalga da geçerek. Yani
"Bilinci açık değil!" diyenin alnını karışlarım! Başına gelenlerle
ilgili neler anlattığını pazar günü okuyacaksınız...
Eğer karıma şiddet uyguladıysam asın!
Pazar günü, karısını darp edip beyin kanaması geçirmesine yol
açmakla suçlanan Neptün Eken'in anlattıklarını da okuyacaksınız.
Ona da teşekkür ederim.
Çünkü o da kimseyle konuşmadı.
Bana güvendi. Olup biteni kendi açısından anlattı. Saatler
sürdü.
Hikâye, "İki artı iki eşittir dört" diye özetlenebilecek türden bir
şey değil.
Öncelikle buna hazırlıklı olun.
Tarafları dinlemeniz gerekiyor.
Ben de bir gazeteci olarak bunu yaptım, dinledim ve pazar
günü elimden geldiğince size aktaracağım.
Aklınıza gelebilecek pek çok soruyu sordum. Neptün Eken'e de, "O
canavar siz misiniz?" diye başladım. Ondan çıkan başlığı şimdiden
söyleyeyim, "Eğer karıma şiddet uyguladıysam beni asın!" dedi.
Pazar günü görüşmek üzere...