Sözcü’de medya grup başkanı restleşmesi mi?

Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.

Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi…
Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi…

Sırdaşlarım, yoldaşlarım, felaket arkadaşlarım…
Sizleri bugün, büyük Osmanlı Padişahı Sultan Süleyman’ın hasta iken kaleme aldığı bu gazelin bir bölümü ile selamlıyorum.
Diyeceksiniz ki bre deli Keskin, niye?
Zaten biri iki haftadır da ortalarda yoktun,
yoksa hasta mıydın?
Tam üstüne bastınız sırdaşlarım…
Malum yaş aldı başını gidiyor, kalbim de durmadan tekliyor.
Vücut zayıf düştükçe, etraftaki virüsler de beni esir alıyor.
Üzerinize afiyet, bu kez yatak döşek hasta oldum.
Ve bir kez daha anladım: Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi…

Medya aleminde dönen entrikalar, ülkenin hali falan derken insan kendi sağlığını unutuveriyor.
Siz siz olun, en değerli şeyinize; sağlığınıza sahip çıkın yoldaşlar.
Neyse lafı çok uzattım, neyse ki sizlere kavuştum ve son kulislerle yine karşınızdayım.

Hazır bir NEFES sıhhat demişken…
Kulisime de NEFES kelimesiyle devam edeyim.
Eveeet malum Sözcü gazetesinden büyük olaylarla ayrılan ekibin yeni bir gazete kurmaya hazırlandığını sizlere fısıldamıştım.
Keskin kulaklarıma gelen bilgilere göre gazetenin adı Nefes olacak.
Gazetenin merkesi Basın Ekspres yolundaki 212 AVM’nin yanında 3 katlı lüks bir bina.
Sözcü gazetesinden, maruz kaldığı büyük vefasızlık sonrası ayrılan Metin Yılmaz, yeni oluşumun medya grup başkanı oluyor.
Evet yanlış duymadınız, medya grup başkanı.
Diyeceksiniz ki bir tek gazete medya grubu mu ki de, bir de başkanı olsun.
İşteeee zurnanın zırt dediği yer tam da burası.
Nefes sadece bir gazete olarak kalmayacak.
Bu aralıkta gazetenin çıkması ve eş zamanlı olarak web sitesinin açılması bekleniyor.
Sonrasında da haber kanalı yayına geçecek.

SÖZCÜ’DE BÜYÜK KAN KAYBI

Şimdiiii gelelim hangi flaş isimlerin transfer edildiğine…
Yine bendeniz yazmıştım.
Metin Yılmaz’la beraber Sözcü’de mesai yürütmüş olan pek çok köşe yazarı yeni oluşumda yer alacak diye.
Bazılarının ayrılığı çoktan ilan edildi, bazıları pazarlık masasında.
Amma müsaadenizle, siz sırdaşlarıma derli toplu bir şekilde yazayım.
Nefes’in çoğunu Sözcü’den transfer ettiği bomba gazeteciler şöyle:
Can Ataklı... Ümit Zileli… Soner Yalçın… Aytunç Erkin…
Futbol dünyasındansa Şansal Büyüka.
Birkaç flaş isimle de görüşmeler sürüyor.
Yılmaz Özdil bunlardan biri.

Medya grubunun patronu ise avukat İsmail Yılmaz olacak.

Av.İsmail Yılmaz kim?

Gazetecilik geçmişi olan bir isim. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki öğrencilik yıllarında, Sabah ve Doğan Medya Grubu'nda muhabir olarak çalışmıştı. 1991 yılında İstanbul Hukuk Fakültesi’ni bitirdi ve avukatlığa başladı. Sözcü Medya Grubu'nun kurulduğu günden beri bu kurumun avukatlığını yürütüyordu. Sahibi olduğu avukatlık bürosu, birçok ünlü iş insanı ve magazin dünyasının tanınmış isimlerinin de avukatlığını yapıyor. Yani Av.İsmail Yılmaz, magazin, medya, siyaset ve iş dünyasında oldukça tanınan bir isim...

Peki ya tüm bunlar olurken patron Burak Akbay ne yapıyor?

Gazetesinde yaşanan büyük kan kaybına bir çare arıyor…
Öyle ki yıllardır burnundan pek kıl aldırmayan Akbay son zamanlarda yazarlarla muhabbet etmeye başlamış.
Daha önce aramadığı yazarları arar sorar olmuş.
Bazı yazarların kitap tanıtımlarını bile gazeteye koydurmuş.

Keskin kulaklarıma gelen kulislere göre, fakat bir isimde, bu strateji feci ters tepmiş.
O isim Memduh Bayraktaroğlu
İddiaya göre, Akbay Bayraktaroğlu’nu hal hatır sormak için aradı amma nasıl olduysa muhabbet kavga ve restleşmeye dönüştü.
Ve Akbay, Bayrataroğlu’nu da tutmayı başaramadı.
O da yeni gazete Nefes’in kadrosuna katıldı.

SÖZCÜ TV’DE DÜELLO MU?

Tüm bu kan kaybı sadece Sözcü gazetesinde mi yaşanıyor?
Hayır sırdaşlarım.
Asıl kazanlar, televizyonda kaynıyor.
Fatih Portakal’ın 14 milyonluk maaşının yarattığı depremin artçıları sürüyor.
Maaşı duyup kazan kaldıran ekran yüzlerinden biri Ebru Baki’ydi.
Ancak Baki maaşında yapılan zamla bir şekilde ikna edilmiş ve kalmıştı.
Fakaaatttt keskin kulaklarıma gelen bilgilere göre Baki bu kez ayrılığı kafasına koymuş.
Anlaştığı yer ise TV100.
Yani yolcudur Abbas, bağlasan durmaz.

Daha durunnnn Sözcü TV’deki sarsıntılar bununla da sınırlı değil.
En hararetli yeri en sona bıraktım.
Hatırlarsanız son yazılarımdan birinde, Portakal krizinin mimarının Sözcü TV Yayın Yönetmeni Alişer Delek olduğunu söylemiştim.
Ve Delek-Portakal ikilisinin medya grubununda artan ağırlığının bedelini patron Akbay’ın ağır ödediğini ve koca gazeteyi kaybettiğini söylemiştim.
Bu yazıdan sonra ilginç bir gelişme yaşanmış.
Ve Delek bir anda kanalın tüm whatsapp gruplarından çıkmış.
Herkesin aklına ya kovulduğu ya da zorunlu izne çıkarıldığı ihtimali gelmiş.
Delek’se ‘’çok yoruldum ve biraz izne çıkıyorum’’ demiş yakın çevresine.

Keskin radarlarıma takılan bilgiyse şu:
Patron Akbay ve Delek arasında büyük bir restleşme yaşanıyor.
Çünkü Akbay Medya Grup Başkanlığı pozisyonuna Mehmet Y. Yılmaz’ı atamak istiyor.
Delek ise işte tammmmmmm da bu dönemde izne çıkıyor.
Ne tesadüf değil mi?
Konu medya olunca hiçbir şey tesadüf olamaz sırdaşlarım.
Gelin aslını anlatayım:
İddia o ki grup başkanlığı koltuğuna oturmak isteyen Delek patronaja büyük bir rest çekmiş.
Ya o koltuğa geçerim, ya da giderim.
Bu kanalı ben kurdum, kimseye hakkımı yedirmem demiş.
Ve izindeyken de ne hikmetse birden bire ‘’Delek ekibiyle birlikte Ekol TV’ye gidiyor’’ dedikoduları ortalıkta dolaşmaya başlamış.
Bakalım patron Akbay resti görecek mi?
Yoksa bu rest, ters mi tepecek?
Hep birlikte izleyeceğiz.