Sözcü'de çanlar kimin için çalıyor? Patron batan gemisi için hangi kaptanı buldu?
Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.
….
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.
Can yoldaşlarım, felaket arkadaşlarım…
Sizleri bugün ölümsüz kalemşörlerimizden Yahya Kemal’in bu dizeleriyle karşılıyorum.
Çünkü bugünkü yazım adeta bir ‘’sessiz gemi’’ye dönmüş olan, Sözcü gazetesinde yaşananların fikri takibi olacak.
Fatih Portakal’ın 14 milyonluk maaşının yarattığı kriz sonrası, eski Sözcü ekibinin rest çekip ayrılması, patron Burak Akbay’ı zor durumda bıraktı diye yazmıştım.
Gazetenin efsane yayın yönetmeni Metin Yılmaz, geçen hafta yazdığım üzere yeni ufuklara yelken açtı.
Önemli bir kadroyla, yeni bir gazetenin kuruluşu için kolları sıvadı.
Pekiiiiiiiiiiiiiii güvertesi su alan gemi Sözcü’de neler yaşanıyor?
Sırdaşlarım, medyamızda kullanılan klişe deyimle söyleyecek olursam:
Sular bir türlü durulmak bilmiyor.
Metin Yılmaz’ın yerine ‘’no name’’ biri olan Kenan Kurtkaya’nın Genel Yayın Yönetmeni olduğunu söylemiştim.
Ve patrondan daha ilk günden azar işittiğini yazmıştım.
Patron belli ki işi Kurtkaya ile doğru düzgün yürütemeyeceğini düşünmüş olacak ki,
medyanın eski kurtlarından birini gazetenin kadrosuna katmış:
O isim Doğan Satmış!
Satmış gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı olarak görev alacak.
Amma daha önce Sabah, Habertürk, Cumhuriyet gibi gazetelerde görev yapmış olan Satmış’ın Sözcü kadrosuna katılması, keskin kulaklarıma gelen bilgilere göre, pek de kolay olmamış.
Müsaadenizle onu ayrı bir başlıkta yazayım yoldaşlarım…
SATMIŞ ‘BENİ YER’ KORKUSU
Şimdiii olaylar şöyle gelişmiş:
Satmış gazeteye Rahmi Turan’ın tavsiyesiyle gönderilmiş.
Özkan, Satmış’ın ismini önce Kenan Kurtkaya’ya söylemiş.
Fakat Kurtkaya ‘Doğan Satmış gazeteye gelirse beni yer’ korkusuyla önerinin üzerine yatmış.
Günlerce hiçççççç çıt çıkarmadan beklemiş.
Fakat sonrasında bilin bakalım ne olmuş?
Patron Burak Akbay’dan ‘Doğan Satmış’ı yardımcın olarak işe al’ telefonu gelmiş.
Ve Kurtkaya da çaresiz söylenileni yapmış.
Patronun bu hamlesinden sonra, keskin radarlarıma takılan kulislere göre, Sözcü koridorlarında herkes aynı soruyu soruyormuş: Tehlike çanları Kurtkaya için mi çalıyor?
Çünkü iddia o ki patron, daha çiçeği burnunda yayın yönetmeninin gazetenin dümenini tutabileceğinden emin değilmiş.
Malum, fırtınada dümen tutmak zordur, hele ki gemi bir de su alıyorsa!
Kurtkaya özellikle patron ve çalışanlar tarafından, gazetede kimseyi tutamamakla suçlanıyor.
Medya aleminin en afili sitesi Medyaradar’dan takip ediyorsunuzdur.
Her gün bir yönetici Sözcü’den istifa ediyor!
Yine kulislerde konuşulanlara göre bu amansız istifaların nedeni Kurtkaya’nın çalışanlara baskısıymış.
Hemen hemen her gün, özellikle yöneticilere "Gidecek misiniz kalacak mısınız" diye soruyormuş.
Herkese süre verip ‘’şu güne kadar bana haber verin’’ diyormuş.
Doğan Satmış’ın da bu kan kaybını önlemek için özellikle Cumhuriyet’ten bazı transferler yapacağı konuşuluyor.
Şimdiiiii tüm bunları alt alta koyarsak ortaya çıkan manzara şu:
Sözcü’yü karanlık günler bekliyor.
Keskin Kalem’e de şunu söylemek düşüyor: Yetiş ya Alişer yetiş ya Portakal.
Buyurun yarattığınız enkazı siz temizleyin.
REYTİNG TABLOSUNUN İKİ YILDIZI: CNN TÜRK VE A HABER
Bendenizi yakından takip edenler bilir, özellikle CNN Türk ve yönetilme tarzını eleştirdiğim günler çok oldu.
Ancak bugün biraz farklı bir yazıyla karşınızdayım sırdaşlar.
CNN Türk ve A Haber’in Türkiye’yi sarsan ve ülkemizini yakından ilgilendiren iki konuda,
yaptığı ilgi çekici yayınlar ve bunların reyting tablosuna yansımasını kaleme alacağım.
Hiç demeyin başına taş mı düştü diye.
Çünkü gördüğüm kadarıyla bu reyting tablosu, yandaş kanallar izlenmiyor algısını da bozan bir tablo.
Muhalif medya için de çıkarılacak çok ders var yani anlayacağınız.
Narin Güran kızımızın katledilmesi konusunda pek çok kanal, yüzlerce hatta binlerce yayın yaptı.
Amma bilin bakalım hangi kanal bu süreçte reyting rekorları kırdı:
A Haber.
Elbette iktidara yakın olmanın verdiği güçle, yargıdan emniyetten çok önemli verilere ilk kez A Haber erişti.
Ve bunun avantajını çok iyi kullandılar.
Hareketli bir ekran, aksiyon dozu yüksek canlı yayınlar ve konuklarla, kendi reyting rekorlarını pek çok kez egale ettiler.
Benzer bir durum da CNN Türk için geçerli.
Özellikle İsrail’in Lübnan’a saldırıları sırasında önemli bir başarı sergilediler.
Ve bunun mükafatını da yüksek reytinglerle aldılar.
Bildiğim kadarıyla kanal uzun süredir, reyting tablosunun da zirvesinde.
Şaşırtıcı derecede Halk TV gibi muhalif kanalları da geride bırakarak.
Anlayacağınız sırdaşlar, iktidara yakın medya, son aylarda ikinci bahar yaşıyor.
Bu benim yorumum değil, verilerin söylediği şeyler.
Pek çok kişi şapkasının önüne koyarak bu veriler üzerine düşünmeli.
Zira seyircinin verdiği mesaj çok.
Anlayan yok.