01 Ara 2021 14:15 Son Güncelleme: 01 Ara 2021 14:20

Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk fırıncı oldu

Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, ekmek ile ilgili yapılan zam tartışmaları ve fırıncıların sorunlarını yerinde incelemek için Ankara'da bir fırıncıya gitti ve önlüğünü giyip ekmek pişirdi.

Sözcü gazetesinin Ankara temsilcisi Saygı Öztürk, Ankara’da bir fırında çalıştı ve üreticinin şikayetlerini köşesine taşıdı.

Öztürk, bugünkü yazısında beraber çalıştığı fırıncının “Yıllardır vadeli olarak un aldığımız fabrikalar, peşin parayı almadan un vermiyor. Unun tesliminden sonra parasının ödenmesini de kabul etmiyor. Anlaştığımız fiyatla ödeme yapmak istediğimizde, mesaj geliyor ve yeni fiyattan parasının yatırılması isteniyor” dediğini aktardı.

Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk fırıncı oldu - Resim : 1

Öztürk, 10 yıl boyunca Ankara Fırıncılar Odası Başkanlığı görevini yürüten Gürsel Alnıaçık’ın şu ifadeleri kullandığını yazdı:

Devlet, ekmek fiyatının 2,5 liradan fazla olmamasını istiyorsa, fırıncılara un tahsisi yapmalı. 50 kiloluk un torbasının 200 lirayı geçmemesi gerekir. TMO piyasaya buğday sürüyor. Bu buğdayın tamamı ekmek için fırıncıya gitmiyor. Buğday değirmenciye gidiyor. TMO, piyasaya 750 ton buğday sürerse ve un fırınların kapasitelerine göre dağıtılırsa ekmek fiyatı yükselmez. Kapasitesine göre dağıtım olmadığı için düşük kapasiteli fırın un alıyor, bunu bekletip fırıncılara zamlı satıyor. Ayrı ve önemli bir sorun daha var: Devletten buğday alıp fırıncıya 50 kiloluk unu 185-190 lira bandında satmak üzere TMO uncudan taahhüt alıyor. Fakat bazı un satıcıları 50 kiloluk un için ‘sana torbası 185 liradan bir kamyon verirsem, benden torbası 300 liradan bir kamyon dolusu un alacaksın' diyor. Yoksa un vermiyor.

Öztürk, yazısında şu görüşlerini paylaştı:

Ekmek üretimi kısılınca fırın işçilerinden ücretli izne çıkarılanlar da oldu. Yeni yılda asgari ücrete yapılacak zam da onları korkutuyor. Fırıncılar ekmek fiyatının artırılmasını değil, devletin bu alanda kendilerine, dolayısıyla halka destek olmasını istiyor. Yani, birileri “Halkın ekmeğiyle oynatmam” derken, üretimdeki son nokta olan fırıncıların da korunması gerektiğini kaydediyorlar. Devlet son noktaya, yani ekmek fiyatına karışıyor ama piyasanın tamamen uncuların kontrolü altında olduğunu görmüyor. Ekmeklik unlar değişik bölgelerden geliyor, karıştırılıyor ve daha lezzetli ekmek üretiliyor. Un da çeşit çeşit. Baklavalık unun 50 kiloluk torbasının fiyatı 500 ile 700 lira arasında değişiyor. Yani baklava, börek yemek de artık çok lüks olacak gibi gözüküyor.