07 Kas 2017 16:40
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 23:15
Sözcü gazetesi davasında ilk gün duruşması tamamlandı!
Sözcü Davası'nın ilk duruşması bugün Çağlayan'daki İstanbul Adliye Sarayı'nda yapıldı.
Biri tutuklu dört Sözcü çalışanının yargılandığı davanın ilk duruşması bugün İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı.
Davada Sözcü gazetesi sahibi Burak Akbay, İzmir muhabiri Bekir Gökmen Ulu, Sözcü gazetesi internet sorumlusu Mediha Olgun ile Sözcü Mali İşler Müdürü Yonca Yücekaleli yargılanıyor.
Duruşmanın bugünkü bölümünde Sözcü çalışanlarının savunmaları alındı. Sözcü'nün tutuklu muhabiri Gökmen Ulu, 50 dakikalık konuşmasında, kendisini savundu..
Gökmen Ulu ifadesinde şunları söyledi:
“Ben Bekir Gökmen Ulu. Yurtsever gazeteci ve Mustafa Kemal'in takipiçisiyim. Suçlamaya karşılık olarak kısaca gireceğim. Çok detay var. Bugüne kadar hiçbir kire bulaşmadan, onurumla, şerefimle, namusumla yaşadım. Demokratik hukuk devletini, adaleti, insan haklarını, ulusal bütünlüğü, cumhuriyetin kazanımlarını savundum. Hakikatten ayrılmadım. Dernek, cemiyete angaje olmadan evrensel gazetecilik ilkelerinden ödün vermedim. FETÖ’nün ele geçirdiği yargıyla, hukuksuzluğun karşısında bulundum”
“BU SUÇ UYDURMADIR”
“Asıl sorun muhalif gazetecilik ise bununla yargılanmak olurdu… Ama böyle ağır bir iftira ağırıma gidiyor. Bütün meslek yaşantım ortadadır. Suçlamaya geliyorum. Suçlama akla vicdana aykırıdır. Hukuksuzdur. Bu suç uydurmadır. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de liderlerin attığı her adım haberdir. Siyasi magazin olarak haberdir. Gazeteciler haber atlatma yarışı yapar. Ödüllük haberlerdir. Liderin neler yaptığına kimlerle konakladığına bakılır. Yemek yemiştir yazılır, yürümüştür yazılır. İmkan olursa haber fotoğraflarla süslenir.
Özal'dan Demirel'e kadar liderlerin sayısız haberleri yapılmıştır. Cumhurbaşkanı'nın da birçok yerde yaptığı tatillerle ilgili haber olmuştur. Ben çeşitli gazetelerin yaptığı haberlerden haber vereyim. Doğan Haber Ajansı 1 Temmuz 2013'te de böyle bir haber yaptı. Milliyet gazetesi de böyle bir haber yaptı.
Sabah gazetesi, Rixos Premium villada tatil yaptıklarında Erdoğan'ı haber yaptı. (Söz konusu haberleri okudu) Sabah gazetesi ne yapmış oluyor öyleyse?”
“ŞAKA GİBİ GELİYOR”
“Her zaman olduğu gibi gazeteler ve internet sitelerinde liderler ve ünlülerle ilgili haberler vardır. Şu anda haberi yayınlanmakta olan ünlülerden birine, birileri saldırganlık yapmaya çalışırsa bu gazetecilere ‘Yer bildirdi’ denebilir mi? Bana yapılan budur. Şaka gibi geliyor. Bana bunu yaptılar. Böyle bir suç yok. Böyle bir şey yok. Burada akla gelen art niyet. Ben Cumhurbaşkanı’nın Marmaris tatilini, hayatın olağan akışında yaptım. Haber saat 16:25'te yayımlandı. 17 Temmuz'da Sabah ve Takvim gazeteleri algı operasyonu yaptılar. Bir savcı harekete geçti 166 gündür bir zindandayım. Yapılan zulümdür.”
DAVAYA KONU HABERİ NASIL HAZIRLADIĞINI MADDE MADDE ANLATTI
“Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tatiline ilişkin ilk haberi Doğan Haber Ajarsı bizden dört gün önce yaptı. (Gökmen daha önce DHA'nın yapmış olduğu tatil haberini cezaevinde hazırladığı kartondan dövizle gösterdi)
11 Temmuz günü saat 13:50’de yayınlanmış. Aynı haber. 11 Temmuz 2016 tarihinde saat
14:20'de Hürriyet'ten bir çok gazeteye kadar yayımlandı bu haber. Onlar da haber yapmış. Ben de görünce haber yaptım.
Cumhurbaşkanı ile aynı otelde kaldığını paylaşan vatandaşlar da vardı sosyal medyadan. Yazıcı otelde kalan Türk turistler bunlar. Bunlar hep doğal. Ben de bu haberleri görünce iki gün sonra İzmir'den Marmaris'e gittim. Marmaris'te turizmcilere, esnafa gittim. Otelin önüne gittim. Sözcü logolu arabayla otel önünde açıkça bekledim. Otelin içine gittim. Otelin genel müdürüyle, yöneticileriyle yemek yedim. Onlar da Cumhurbaşkanlığı yetkililerine söylediler. O yetkililer de biliyordu benim orada olduğumu. Bu bir tatil haberi. Otelin güvenlik kameralarından görülebilir bu. Marmaris MOBESE kameralarının yaygın olduğu bir kenttir. Her adımım devletin arşivindedir. Marmaris'te işletme ve otellerin de kameraları var. Marmaris'te beni herkes tanır. Yazıcı otel salonlarında televizyon programları yaptım. FETÖ kumpasına mağdur olan Erol Manisalı ile Ergenekon kumpasını konuştuk. Uğur Dündar ve Haluk Şahin ile bu otel salonunda 2012'nin Nisan ayında program yaptım. Hain FETÖ'nün kumpaslarını anlatmaktan hiç çekinmedim. FETÖ'nün hışmına uğrayan Soner Yalçın ile bu otel salonunda TV programı yaptım. Yazıcı otele gittim. Haber merkezine gönderdim haberi. 16:25'te yayınlandı. Hayatın olağan akışı devam ediyordu. Hedef gösterme diye nitelendirilmesi mümkün değil.”
Davada Sözcü gazetesi sahibi Burak Akbay, İzmir muhabiri Bekir Gökmen Ulu, Sözcü gazetesi internet sorumlusu Mediha Olgun ile Sözcü Mali İşler Müdürü Yonca Yücekaleli yargılanıyor.
Duruşmanın bugünkü bölümünde Sözcü çalışanlarının savunmaları alındı. Sözcü'nün tutuklu muhabiri Gökmen Ulu, 50 dakikalık konuşmasında, kendisini savundu..
Gökmen Ulu ifadesinde şunları söyledi:
“Ben Bekir Gökmen Ulu. Yurtsever gazeteci ve Mustafa Kemal'in takipiçisiyim. Suçlamaya karşılık olarak kısaca gireceğim. Çok detay var. Bugüne kadar hiçbir kire bulaşmadan, onurumla, şerefimle, namusumla yaşadım. Demokratik hukuk devletini, adaleti, insan haklarını, ulusal bütünlüğü, cumhuriyetin kazanımlarını savundum. Hakikatten ayrılmadım. Dernek, cemiyete angaje olmadan evrensel gazetecilik ilkelerinden ödün vermedim. FETÖ’nün ele geçirdiği yargıyla, hukuksuzluğun karşısında bulundum”
“BU SUÇ UYDURMADIR”
“Asıl sorun muhalif gazetecilik ise bununla yargılanmak olurdu… Ama böyle ağır bir iftira ağırıma gidiyor. Bütün meslek yaşantım ortadadır. Suçlamaya geliyorum. Suçlama akla vicdana aykırıdır. Hukuksuzdur. Bu suç uydurmadır. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de liderlerin attığı her adım haberdir. Siyasi magazin olarak haberdir. Gazeteciler haber atlatma yarışı yapar. Ödüllük haberlerdir. Liderin neler yaptığına kimlerle konakladığına bakılır. Yemek yemiştir yazılır, yürümüştür yazılır. İmkan olursa haber fotoğraflarla süslenir.
Özal'dan Demirel'e kadar liderlerin sayısız haberleri yapılmıştır. Cumhurbaşkanı'nın da birçok yerde yaptığı tatillerle ilgili haber olmuştur. Ben çeşitli gazetelerin yaptığı haberlerden haber vereyim. Doğan Haber Ajansı 1 Temmuz 2013'te de böyle bir haber yaptı. Milliyet gazetesi de böyle bir haber yaptı.
Sabah gazetesi, Rixos Premium villada tatil yaptıklarında Erdoğan'ı haber yaptı. (Söz konusu haberleri okudu) Sabah gazetesi ne yapmış oluyor öyleyse?”
“ŞAKA GİBİ GELİYOR”
“Her zaman olduğu gibi gazeteler ve internet sitelerinde liderler ve ünlülerle ilgili haberler vardır. Şu anda haberi yayınlanmakta olan ünlülerden birine, birileri saldırganlık yapmaya çalışırsa bu gazetecilere ‘Yer bildirdi’ denebilir mi? Bana yapılan budur. Şaka gibi geliyor. Bana bunu yaptılar. Böyle bir suç yok. Böyle bir şey yok. Burada akla gelen art niyet. Ben Cumhurbaşkanı’nın Marmaris tatilini, hayatın olağan akışında yaptım. Haber saat 16:25'te yayımlandı. 17 Temmuz'da Sabah ve Takvim gazeteleri algı operasyonu yaptılar. Bir savcı harekete geçti 166 gündür bir zindandayım. Yapılan zulümdür.”
DAVAYA KONU HABERİ NASIL HAZIRLADIĞINI MADDE MADDE ANLATTI
“Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tatiline ilişkin ilk haberi Doğan Haber Ajarsı bizden dört gün önce yaptı. (Gökmen daha önce DHA'nın yapmış olduğu tatil haberini cezaevinde hazırladığı kartondan dövizle gösterdi)
11 Temmuz günü saat 13:50’de yayınlanmış. Aynı haber. 11 Temmuz 2016 tarihinde saat
14:20'de Hürriyet'ten bir çok gazeteye kadar yayımlandı bu haber. Onlar da haber yapmış. Ben de görünce haber yaptım.
Cumhurbaşkanı ile aynı otelde kaldığını paylaşan vatandaşlar da vardı sosyal medyadan. Yazıcı otelde kalan Türk turistler bunlar. Bunlar hep doğal. Ben de bu haberleri görünce iki gün sonra İzmir'den Marmaris'e gittim. Marmaris'te turizmcilere, esnafa gittim. Otelin önüne gittim. Sözcü logolu arabayla otel önünde açıkça bekledim. Otelin içine gittim. Otelin genel müdürüyle, yöneticileriyle yemek yedim. Onlar da Cumhurbaşkanlığı yetkililerine söylediler. O yetkililer de biliyordu benim orada olduğumu. Bu bir tatil haberi. Otelin güvenlik kameralarından görülebilir bu. Marmaris MOBESE kameralarının yaygın olduğu bir kenttir. Her adımım devletin arşivindedir. Marmaris'te işletme ve otellerin de kameraları var. Marmaris'te beni herkes tanır. Yazıcı otel salonlarında televizyon programları yaptım. FETÖ kumpasına mağdur olan Erol Manisalı ile Ergenekon kumpasını konuştuk. Uğur Dündar ve Haluk Şahin ile bu otel salonunda 2012'nin Nisan ayında program yaptım. Hain FETÖ'nün kumpaslarını anlatmaktan hiç çekinmedim. FETÖ'nün hışmına uğrayan Soner Yalçın ile bu otel salonunda TV programı yaptım. Yazıcı otele gittim. Haber merkezine gönderdim haberi. 16:25'te yayınlandı. Hayatın olağan akışı devam ediyordu. Hedef gösterme diye nitelendirilmesi mümkün değil.”