Soyağacında daha eski tarihlere nasıl gidilir?
E-devlet üzerinden alt-üst soy sorgulama sistemine vatandaşlar akın etti. Peki, daha eski tarihlere nasıl gidilir?
Tarihçi Erhan Afyoncu, Sabah'taki köşesinde 'soyunu bilmek
isteyenlere rehber' başlığıyla bu konuyla ilgili bilgi verdi.
Afyoncu, "Soyunu araştırmak isteyen kişi ilk önce nüfus ve
vatandaşlık hizmetleri genel müdürlüğünün alt-üst soy sorgulama
sistemine müracaat ederek dedeleriyle ilgili ilk bilgilere
ulaşabilir. Bazı nüfus müdürlüklerindeki kayıtlar 1800'lere kadar
inmektedir. Ancak bu her nüfus müdürlüğü için geçerli değildir. Bu
yüzden benim soyum eskilere gitmiyor diye vesveseye kapılmamak
gerekir.Aile büyüklerinden ailenin geçmişiyle ilgili bilgilerin
toplanması da büyük önem arzetmektedir. Çünkü ailenin geçmişini
bilenler azalmaktadır ve bu bilgiler kayıt altına da
alınmamıştır.
Aileden gerekli malumat öğrenildikten ve alt-üst soy sorgulamadan
bilgiler alındıktan sonra arşivlere müracaat ederek daha gerilere
gidilebilir. Ancak bu profesyonel bir araştırma gerekir. Eski yazı
ve arşivlerin sistemini bilmeyenler bu araştırmayı yapamaz"
diyor.
NÜFUS DEFTERLERİ
Afyoncu şöyle devam ediyor: Soy tarihi araştırmaları için ilk
olarak nüfus defterlerine bakmak gerekir. II. Mahmud'un emriyle
1831'de tutulmaya başlayan nüfus defterlerinin ilk sayımları
Osmanlı Arşivi'ndedir. 1880'den sonraki defterler ve arada tutulan
vukuat kayıtları ise Nüfus Genel Müdürlüğü Arşivi'ndedir. Bu
defterleri destekleyecek diğer kayıtlar ise Osmanlı Arşivi'nde
bulunan ve 19. yüzyılın ortalarına ait olan Temettuat
defterleridir.
Ailemizin 1800'lerde yaşadığı yer belli ise nüfus defterlerinden
hareket etmeliyiz. Son yıllarda Osmanlı döneminde yapılmış nüfus
sayımları özellikle belediyelerin ve valiliklerin destekleriyle
yayınlanmaya başlandı. Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Balıkesir,
Bayburt, Bursa, Çorum, Düzce, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Mardin,
Rize, Samsun, Trabzon, Van, Görele, Tirebolu, Yusufeli, Ünye,
Harşit, Şebinkarahisar, Yakacık-Akşehir-i Abad-Suşehri, Giresun,
Besni, Gölköy, Payas, Siverek, Pazar, Ardeşen, Sürmene, Zara,
Keşap, Körfez, Kavak, Pötürge, Arhavi- Hopa, İspir, Sincanlı,
Çamardı, Maçka, Talas, Beyşehir, Yalvaç, Of, Çardak, Çıldır, Bayat,
Bozdoğan- Nazilli, Köyceğiz, Bucak-Kızılkaya, Türkeli, Beykoz,
Kartal ve Safranbolu'nun nüfus sayımları yayınlandı veya tez olarak
hazırlandı.
Birçok il ve ilçenin nüfus defterleri de hazırlanıyor.
TAHRİR DEFTERLERİ
Nüfus defterlerinde bilgi bulunduktan sonra geriye doğru kayıt
takip etmek ailenin belirgin bir vasfı yoksa oldukça zordur. 17. ve
18. yüzyıllar için şahıs vergisini ihtiva eden Avarız defterlerinin
incelenmesi gerekir.
15-17. yüzyıllar için ise tahrir defterlerine bakmak gerekir.
Tahrir defterleri bir bölgede yaşayan hane reisi erkeklerinden,
bekâr erkeklere, dul kadınlardan, vergiden muaf olanlar ile yaşlı
olup vergi veremeyecek durumda olanlara kadar o bölgede yaşayanları
tek tek verir.
Müslüman ve Müslüman olmayanlar ayrı ayrı kaydedilmiştir. Bazı
bölgelerde etnik köken de verilmiştir.
Bir bölgede yaylak kışlak hayatı yaşayan Türkmen (Yörük) aşiretleri
de tek tek defterlere kaydedilmiştir.
Tahrir defterleri İstanbul'da Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde ve
Ankara'da Tapu-Kadastro Genel Müdürlüğü Arşivi'nde
bulunmaktadır.
Ancak bu defterlerde aile lakapları yazılmadığı, şahıslar sadece
baba isimleriyle kaydedildiği için bağlantıyı kurmak oldukça
zordur.
Göçmen ailelerin soyu nasıl araştırılır?
Osmanlı'nın küçülmesiyle birlikte Balkanlar'dan Kafkaslar'dan,
Kırım'dan, Arap ülkelerinden, Adalar'dan birçok kişi Türkiye'ye
göçetti. Özellikle, 1878, 1912 ve 1923'ten sonra çok yoğun göçler
oldu.
Bu yüzden nüfus genel müdürlüğünün arşivinde bulunan kayıtlar
muhacirlerin geldiği yere kaydolmasıyla başlamaktadır. Bu
kayıtlarda gelen kişinin doğduğu yer olduğu için muhacir kökenli
olanlarımız dedelerinin nereden geldiğini öğrenebilmektedir.
Bu konuda ilk olarak Bilal Şimşir, Nedim İpek, Ahmet Halaçoğlu,
Muammer Demirel, Faruk Kocacık, Ferhat Berber, Abdullah Saydam,
Süleyman Erkan, Hayati Bice, Mehmet Demirtaş, Derya Serin Paşaoğlu,
Hakan Kırımlı, Sedat Kanat ve Tufan Gündüz gibi araştırmacıların
eserlerini incelemek gerekir. Daha sonra Osmanlı ve cumhuriyet
arşivlerindeki kayıtlarla bağlantı kurulabilirse daha geriye
gidebilir. Örneğin mübadele ile gelenler Cumhuriyet Arşivi'ndeki
tasfiye talepnamelerine bakarlarsa ailelerinin Yunanistan'dan hangi
köyden geldiğini öğrenebilirler. Köyü öğrendikten sonra da Osmanlı
arşivindeki nüfus defterlerinden ailenin 1830'lardaki durumunu
tespit edebilirler.