18 Şub 2018 09:18 Son Güncelleme: 24 Kas 2018 02:01

Soyağacında daha eski tarihlere nasıl gidilir?

E-devlet üzerinden alt-üst soy sorgulama sistemine vatandaşlar akın etti. Peki, daha eski tarihlere nasıl gidilir?

Tarihçi Erhan Afyoncu, Sabah'taki köşesinde 'soyunu bilmek isteyenlere rehber' başlığıyla bu konuyla ilgili bilgi verdi.

Afyoncu, "Soyunu araştırmak isteyen kişi ilk önce nüfus ve vatandaşlık hizmetleri genel müdürlüğünün alt-üst soy sorgulama sistemine müracaat ederek dedeleriyle ilgili ilk bilgilere ulaşabilir. Bazı nüfus müdürlüklerindeki kayıtlar 1800'lere kadar inmektedir. Ancak bu her nüfus müdürlüğü için geçerli değildir. Bu yüzden benim soyum eskilere gitmiyor diye vesveseye kapılmamak gerekir.Aile büyüklerinden ailenin geçmişiyle ilgili bilgilerin toplanması da büyük önem arzetmektedir. Çünkü ailenin geçmişini bilenler azalmaktadır ve bu bilgiler kayıt altına da alınmamıştır.

Aileden gerekli malumat öğrenildikten ve alt-üst soy sorgulamadan bilgiler alındıktan sonra arşivlere müracaat ederek daha gerilere gidilebilir. Ancak bu profesyonel bir araştırma gerekir. Eski yazı ve arşivlerin sistemini bilmeyenler bu araştırmayı yapamaz" diyor.

NÜFUS DEFTERLERİ

Afyoncu şöyle devam ediyor: Soy tarihi araştırmaları için ilk olarak nüfus defterlerine bakmak gerekir. II. Mahmud'un emriyle 1831'de tutulmaya başlayan nüfus defterlerinin ilk sayımları Osmanlı Arşivi'ndedir. 1880'den sonraki defterler ve arada tutulan vukuat kayıtları ise Nüfus Genel Müdürlüğü Arşivi'ndedir. Bu defterleri destekleyecek diğer kayıtlar ise Osmanlı Arşivi'nde bulunan ve 19. yüzyılın ortalarına ait olan Temettuat defterleridir.

Ailemizin 1800'lerde yaşadığı yer belli ise nüfus defterlerinden hareket etmeliyiz. Son yıllarda Osmanlı döneminde yapılmış nüfus sayımları özellikle belediyelerin ve valiliklerin destekleriyle yayınlanmaya başlandı. Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Balıkesir, Bayburt, Bursa, Çorum, Düzce, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Mardin, Rize, Samsun, Trabzon, Van, Görele, Tirebolu, Yusufeli, Ünye, Harşit, Şebinkarahisar, Yakacık-Akşehir-i Abad-Suşehri, Giresun, Besni, Gölköy, Payas, Siverek, Pazar, Ardeşen, Sürmene, Zara, Keşap, Körfez, Kavak, Pötürge, Arhavi- Hopa, İspir, Sincanlı, Çamardı, Maçka, Talas, Beyşehir, Yalvaç, Of, Çardak, Çıldır, Bayat, Bozdoğan- Nazilli, Köyceğiz, Bucak-Kızılkaya, Türkeli, Beykoz, Kartal ve Safranbolu'nun nüfus sayımları yayınlandı veya tez olarak hazırlandı.
Birçok il ve ilçenin nüfus defterleri de hazırlanıyor.

TAHRİR DEFTERLERİ

Nüfus defterlerinde bilgi bulunduktan sonra geriye doğru kayıt takip etmek ailenin belirgin bir vasfı yoksa oldukça zordur. 17. ve 18. yüzyıllar için şahıs vergisini ihtiva eden Avarız defterlerinin incelenmesi gerekir.
15-17. yüzyıllar için ise tahrir defterlerine bakmak gerekir. Tahrir defterleri bir bölgede yaşayan hane reisi erkeklerinden, bekâr erkeklere, dul kadınlardan, vergiden muaf olanlar ile yaşlı olup vergi veremeyecek durumda olanlara kadar o bölgede yaşayanları tek tek verir.

Müslüman ve Müslüman olmayanlar ayrı ayrı kaydedilmiştir. Bazı bölgelerde etnik köken de verilmiştir.
Bir bölgede yaylak kışlak hayatı yaşayan Türkmen (Yörük) aşiretleri de tek tek defterlere kaydedilmiştir.
Tahrir defterleri İstanbul'da Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde ve Ankara'da Tapu-Kadastro Genel Müdürlüğü Arşivi'nde bulunmaktadır.
Ancak bu defterlerde aile lakapları yazılmadığı, şahıslar sadece baba isimleriyle kaydedildiği için bağlantıyı kurmak oldukça zordur.

Göçmen ailelerin soyu nasıl araştırılır?
Osmanlı'nın küçülmesiyle birlikte Balkanlar'dan Kafkaslar'dan, Kırım'dan, Arap ülkelerinden, Adalar'dan birçok kişi Türkiye'ye göçetti. Özellikle, 1878, 1912 ve 1923'ten sonra çok yoğun göçler oldu.

Bu yüzden nüfus genel müdürlüğünün arşivinde bulunan kayıtlar muhacirlerin geldiği yere kaydolmasıyla başlamaktadır. Bu kayıtlarda gelen kişinin doğduğu yer olduğu için muhacir kökenli olanlarımız dedelerinin nereden geldiğini öğrenebilmektedir.

Bu konuda ilk olarak Bilal Şimşir, Nedim İpek, Ahmet Halaçoğlu, Muammer Demirel, Faruk Kocacık, Ferhat Berber, Abdullah Saydam, Süleyman Erkan, Hayati Bice, Mehmet Demirtaş, Derya Serin Paşaoğlu, Hakan Kırımlı, Sedat Kanat ve Tufan Gündüz gibi araştırmacıların eserlerini incelemek gerekir. Daha sonra Osmanlı ve cumhuriyet arşivlerindeki kayıtlarla bağlantı kurulabilirse daha geriye gidebilir. Örneğin mübadele ile gelenler Cumhuriyet Arşivi'ndeki tasfiye talepnamelerine bakarlarsa ailelerinin Yunanistan'dan hangi köyden geldiğini öğrenebilirler. Köyü öğrendikten sonra da Osmanlı arşivindeki nüfus defterlerinden ailenin 1830'lardaki durumunu tespit edebilirler.