SOSYAL MEDYAYA NEDEN MÜDAHALE EDİLİYOR?
İçişleri Bakanı Muammer Güler Gezi Parkı olayları kapsamında twitter ile ilgili bir açıklama yaptı.
Bakan Güler Gezi Parkı olayları kapsamında twitter ile ilgili bir açıklama yaptı. Peki sosyal medyada nasıl bir değişiklik olacak?
İçişleri Bakanı Muammer Güler, Gezi Parkı odaklı eylemlere ilişkin yapılan son operasyonlarda İstanbul'da 62, Ankara'da 23 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.
Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtlayan Güler, İstanbul'da bugün terör örgütü MLKP'ye ve bir siyasi partinin il ve ilçe teşkilatına yönelik yapılan operasyonda 62 kişinin gözaltına alındığını belirtti. Söz konusu örgütün elemanlarının çoğunun Gezi Parkı eylemlerine katıldığını kaydeden Güler, operasyonda çelik bilyeler, Molotof kokteylleri ve sis bombalarının ele geçirildiğini vurguladı.
Ankara'da da bir operasyon düzenlendiğini ifade eden Güler, kamu mallarına zarar veren, şiddet eylemleri gerçekleştiren, halkı suç işlemeye teşvik edenlerden kimlikleri belirlenen 23 kişinin gözaltına alındığını, 3 kişinin de arandığını söyledi.
Muammer Güler, polisin yaptığı çalışmalarda fotoğraf ve görüntülerden, mahkeme kararıyla alınmış teknik ve fiziki takiplerden de yararlandığını belirtti.
Sosyal medya kullanımında herhangi bir kısıtlamaya gidilip gidilmeyeceğine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Güler, şunları söyledi:
"İnternet bugün dünyadaki en önemli iletişim ağlarından biri. Temel özgürlüklerden biridir iletişim hakkı. Bizim bu konuda herhangi bir kısıtlamamız söz konusu değil. Gezi olaylarında bu kadar dezenformasyon yapılmasına rağmen bunu kısıtlamaya yönelik hiçbir uygulama yapılmadı. Hükümetimiz bunların geliştirilmesi için son 10 yılda çok önemli düzenlemeler yaptı. Biz bu özgürlüğün genişletilmesi anlamında çok tedbir alıyoruz. Sayın Başbakanımız, geçtiğimiz gün Kredi ve Yurtlar Kurumu'nda öğrencilere 24 saat erişilebilir internet dağıtımı yaptı. Bunları yaygınlaştırılmasını düşünüyoruz. Böyle bir şey varken bizim bu konuda kısıtlama getireceğimizi söylemek büyük haksızlık olur.
Ancak, internet üzerinden bir sanal terör uygulanmaya çalışılıyor. Terör örgütleri bunu halkı suç işlemeye, galeyana getirmeye yönelik kullanabiliyor. Bazı marjinal gruplar kimliklerini gizlemek suretiyle bunu yapmaya çalışıyorlar. Bunun önlenmesi gerekiyor. Buna yönelik düzenleme yapmaya çalışıyoruz. Kişilerin bu konuda kimlik bilgilerinin deşifre edilmesi, onların sitelerine girilip onların bilgilerinin açığa çıkarılması olayları yaşanıyor. Resmi makamların internet sitelerine girilip bilgilerin deşifre edilmesi, iftiralara yol açılması olayları yaşanabiliyor.
Bir çok kişi bize, 'Benim sistemime girilmiş bunun üzerinden farklı mesajlar veriliyor' diyor. Bunları önlemeye yönelik elbette düzenlemeye ihtiyaç var. Evrensel hukukta bütün devletler bunu nasıl yapıyorsa bizim de o uygulamalara yönelik, ona benzer ona düzenleme yapmamız gerekiyor. Yoksa bunu kısıtlamaya yönelik herhangi bir şey yok. Siber suçlar artık evrensel boyuta geldi. Bu suçlara yönelik düzenleme için çalışma yapılıyor. Ayrıca Adalet Bakanlığı'nın, kimlik verilerinin korunmasına ilişkin çalışması var.
'Sanal terör' dediğimiz bir olay var. İnternet alanındaki en büyük yatırımlar bizim hükümetimiz döneminde yapıldı. Bizim bunu kısıtlamaya yönelik hiçbir girişimimiz yok. Ama sosyal medya üzerinden suç işlenmesini önlemek de devletin görevidir."
Muammer Güler, "Sosyal medya üzerinden bunları yapanlara yönelik operasyon söz konusu mu?" sorusuna da şu yanıtı verdi:
"Tweet atıp da halkı galeyana getirmek istiyorsa, suç işlemeye teşvik ediyorsa, dezenformasyon amaçlı yayınlar yapıyorsa elbette bunun adresinin tespitine yönelik ve bu kişinin adli makamların önüne götürülmesine yönelik çalışma yapmak bizim görevimiz. Size de bir hakaret etse, siz de bunun kullanıcısının adresini isteyebiliyorsunuz savcılıklardan. Şu anda bu konuda bir sayımız yok ama tespit çalışmalarımız devam ediyor.
Yurdun her yerinde kamu mallarına zarar veren, şiddet eylemlerini yaratan, polise mukavemet eden şahıslarla ilgili cumhuriyet savcıları nezaretinden çalışmalar sürdürülüyor. Kimlik tespiti yapılıyor. Adam otobüslere zarar verecek, kamu mallarına zarar verecek, durakları yıkacak, şiddet eyleminde bulunacak, polise silahla ateş açacak... Tespitleri yapılıyor. Ankara'da, İstanbul'da, İzmir'de, Eskişehir'de, Antakya'da, Adana'da her yerde var."
Güler, "durarak eylem diye yeni bir eylem tarzı oluşturuldu, buna bir müdahale olur mu?" sorusu üzerine, "Kamu düzenini bozmadıktan sonra, genel hayatı etkilemedikten sonra bizim gösterilere bir müdahalemiz yok. Şiddet eylemine dönüşmeyecek, genel hayatı bozmayacak, başkalarının özgürlüklerini kısıtlamayacak olursa zaten herkesin böyle hakkı var. 'Sabahtan akşama kadar Kızılay'da ben gösteri hakkımı kullanacağım...' Böyle bir hak var mı? Böyle bir şey yok"