SONER YALÇIN'DAN LE FIGARO'YA MEKTUP: VAR MI DIŞARIDA BİRİ?
Fransız Le Figaro gazetesinde bugün "Hapisteki Bir Türk Gazeteciden Mektup" başlığı altında makalesi yayımlanan Yalçın, kendisine yönelik suçlamaları komplo olarak değerlendirdi.
OdaTV davasından tutuklu gazeteci-yazar Soner Yalçın Fransız
halkına dayanışma çağrısında bulundu. Fransız halkına seslenen
Yalçın,"İfade özgürlüğünü ve rasyonalizmi sizlerden öğrendik. Var
mı dışarıda biri?" dedi.
Fransız Le Figaro gazetesinde bugün "Hapisteki Bir Türk Gazeteciden
Mektup" başlığı altında makalesi yayımlanan Yalçın, kendisine
yönelik suçlamaları komplo olarak değerlendirip, bu komplonun
ardında "polisin hizmetinde bir dini örgütün" olduğunu düşündüğünü
dile getirdi.
17 SAAT SU KESİNTİSİ, 24 SAAT KAMERA KAYDI
Yalçın, "Odasındaki ışığın 24 saat açık bırakıldığı, su
kesintilerinin 17 saat sürdüğü ve iki kamerayla sürekli izlendiğim
hücremden yazıyorum" cümlesiyle başlayan mektubunda kendini tanıttı
ve 25 yıllık gazetecilik yaşamı süresince siyasilere ve
gazetecilere yönelik faili meçhul cinayetler, mafya, çeteler,
devletin içinde faaliyet gösteren yasadışı örgütler ve aşırı dinci
hareketler hakkında yazdığını anlattı.
Gazeteci dernekleri dışında hiçbir siyasi parti veya örgütün üyesi
olmadığını belirten Yalçın, buna rağmen "hiçbir ilişkimin
bulunmadığı Ergenekon adı verilen terör örgütünün üyesi olmakla
suçlanıyorum" ifadelerini kullandı.
SUÇUM SORU SORMAK, GERÇEĞİ ARAYIP YAZMAK
Kendisini suçlamak için OdaTV bilgisayarlarında bulunduğu söylenen
belgelerin virüsle bu bilgisayarlara yerleştirildiğinin ekpertiz
raporlarıyla kanıtlandığını belirten Yalçın, hakkındaki iddianamede
sadece yazdıklarıyla suçlandığını hatırlatarak, "İşte benim suçum,
hatam: soru sormak, gerçeği aramak ve yazmak" görüşünü dile
getirdi.
Türkiye’de kendisi hakkında yazacak gazetecilerin de hapse atılma
riskiyle karşı karşıya olduğunu belirten Yalçın, mektubunu, "Size
bunun için yazıyorum, çünkü siz benim suç ortağımsınız. Bizler
aydınlanmayı, ifade özgürlüğünü ve rasyonalizmi sizlerden öğrendik.
Sizler Erasmus, Descartes, Montesquieu, Voltaire, Rousseau, David
Hume, Kant, Marks, Weber, Sartres ve Camus değil misiniz?
Dreyfus’ün yanında yer almış Zola değil misiniz? Sizi harekete
geçmeye çağırıyorum. Lütfen yalnız olmadığımı ve unutulmayacağımı
gösterin. Sesim, kalemim olun. Yalan üzerine inşa edilmiş bu
duvarları yıkın. Bir diğer deyişle, cezaevinde, insanlık onurumu
yitirmem için tecritte tutulduğum bu dar hücrede toprağı,
gökyüzünü, çiçekleri, ağaçları ve şimdi 12 yaşında olan oğlumu
arıyorum. Yüksek sesle söylemeye devam edeceğim: Var mı dışarıda
biri?" ifadeleriyle tamamladı.
Soner Yalçın’ın durumu, başta Paris merkezli "Sınır Tanımayan
Gazeteciler" kuruluşu olmak üzere çok sayıda Fransız basın örgütü
tarafından yakından takip ediliyor.
(ntvmsnbc)