SONER YALÇIN: DERİN UYKUDAN MAHKEMELER SAYESİNDE UYANDIK!
Soner Yalçın, Gazetecilere Özgürlük Platformu'nun Çalışan Gazeteciler Günü'nde düzenlediği panele katıldı.
Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun Çalışan Gazeteciler Günü’nde
düzenlediği panele katılan Soner Yalçın, “Bizim tarihimizde bu
yürüyüş Namık Kemaller’in, Jön Türk yürüyüşüyle başladı. O bayrağı
sarışın bir kurt Mustafa Kemal aldı. Bu mücadeleyi devam ettirdi.
Şimdi biz derin uykudan bu mahkemeler sayesinde uyandık” diye
konuştu.
Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun, Silivri Cezaevi’nin yan
tarafında bulunan çadırda düzenlediği panele Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti Genel Sekreteri Zafer Atay, Gazeteci Soner Yalçın, Türkiye
Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi, Avrupa
Gazeteciler Sendikası Başkanı Arne König ve Erol Aras konuşmacı
olarak katıldı. Sözlerine teşekkür ederek başlamak istediğini
belirten Soner Yalçın, “Biz biraz önce duruşmasına gittiğimiz o
mahkemeye teşekkür edelim. Hiç birimiz birbirimizi tanımıyorduk.
Bize bir yürüyüş başlattı. Bizim tarihimizde bu yürüyüş Namık
Kemal’in, Jön Türk’ün yürüyüşüyle başladı. O bayrağı sarışın bir
kurt, Mustafa Kemal aldı. Bu mücadeleyi devam ettirdi. Şimdi biz
derin uykudan bu mahkemeler sayesinde uyandık. O kadar gurur
duyuyorum ki bir çadır içinde bir araya gelmişiz. Hepimizin
heyecanı gözlerinden okunuyor ve bu 3. yürüyüşümüzün de yine
zaferle sonuçlanacağına eminim” diye konuştu.
3. yürüyüşlerinin sonunda özel yetkili mahkemeleri kaldıracaklarını
söyleyen Soner Yalçın, “Kaldırmakla kalmayacağız, o cumhuriyet
kazanımlarını daha da yukarı çıkaracağız. Fiziksel tutsaklığın
hiçbir önemi yoktur. Fiziksel tutsaklık gelir geçer. O kadar
yatmışsınız, bu kadar yatmışsınız. Asıl olan ruhsal esarettir.
Birçok dışarıdaki insan ve maalesef konumuz da olduğu için gazeteci
meslektaşlarım bu ruhsal esaret içinde yaşıyorlar. Korku, insanı
yozlaştırır. Korkarak yaşarsanız hiçbir zaman insan olamazsınız.
İnsan görünümünde olabilirsiniz ama bizim değer verdiğimiz bir
insan olamazsınız. Biz bu çadırdan, bu Silivri’den, bu
mahkemelerden şunun altını çizeceğiz, biz bu topraklara cesaret
ekeceğiz ve bu cesareti ekiyoruz” dedi.
Soner Yalçın, cezaevine girmeden önce bir televizyon kanalıyla
yaptığı röportajda, “Onurumla giriyorum, onurumla çıkacağım”
dediğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu mesele sadece Soner Yalçın meselesi değil. Bu yürüyüşü hep
birlikte yapacağız. O sarışın kurda benzeyen insanın kurduğu ülkeyi
daha da yukarı çıkaracağız. Biz buna layığız.
Orada yatan arkadaşlar, çoğuyla birlikte yattım, bunu herkes bilsin
kimse paçasını kurtarma peşinde değil. Asıl korku akrep gibi
yaşamaktır.
Bizim ülkemizde gerçek çok tehlikelidir. Gerçeği yazdığınız zaman,
gerçeğin yanında durduğunuz zaman başınız beladan eksik olmuyor.
Hayatınızı acılarla lime lime ediyorlar. 170 yıllık bir basın
tarihimiz var. Nice meslektaşlarımız kör karanlık kuyularda
katledildiler. Türkiye’de gazeteci olmak demek, böyle bir sonucu
beklemek demektir, işsiz kalmak demektir. Cezaevi demektir. Çünkü
gerçeği iktidarlar ve patronlar istemiyor. Silivri bir akademidir.
Bu panel de Silivri akademisine yakışmıştır. Umarım burada daha çok
birlikte oluruz.”