Son üç yıldaki 51 yurtdışı gezisine sadece yandaşlar götürülmüş…

Cumhurbaşkanı’nın gezilerine sadece yandaşların çağrılması, devleti yöneten bir kişinin iletişim stratejisi açısından büyük yanlış…

Medya ombudsmanı Faruk Bildirici, yeni yılın ilk gününde son üç yılda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağına davet edilen medya kuruluşlarını ve gazetecileri yazdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2022 yılında 20, 2023’te 17 ve 2024’te de 14 olmak üzere üç yılda toplam 51 yurtdışı gezisine çıkmış.

Basılı gazeteler içinde en çok davet edilen Sabah… Bu gazetenin temsilcileri son üç yılda tam 49 geziye katılmış.

Sabah’ı 45 geziyle Yeni Şafak, 39 geziyle Hürriyet, 38 geziyle Akşam izlemiş. Milliyet, Türkiye ve Yeni Akit gazetelerinden temsilciler de davetliler arasında sıkça görülmüş…

***

Televizyon kanalları arasında da TRT’den sonra en çok geziye katılan medya kuruluşu 24 TV.

Erdoğan’ın, son üç yıl içindeki yurtdışı gezilerinin tamamında 24 TV’den bir temsilci mutlaka yer almış. Peki; bu kuruluşun izlenme oranı ne?

Yok denecek kadar düşük!

Onu NTV, A Haber, CNN Türk, Haber Global, TV100, Habertürk TV, Beyaz TV, Ülke TV, TV Net, Kanal 7 ve öbürleri izlemiş...

MUHALEFET YOK!

Görüldüğü gibi bu gezilere davet edilen kurumlar ve temsilcilerinin tamamı, iktidarı destekleyen kuruluşlar ve gazeteciler.

Peki; ya muhalif medya?

Yani Halk TV, Sözcü TV, TELE 1, KRT, Cumhuriyet, Sözcü, Korkusuz, Karar, Yeniçağ, Evrensel, Birgün?

Ülkedeki haber kanalları ve gazeteler arasında izlenme ve tiraj sıralamalarının en tepesinde yer alan, yandaş medyaya oranla çok daha fazla okunan ve izlenen bu kurumlar bir kez bile gezilere davet edilmemiş.

MASRAFLAR DEVLETTEN!

Bu gezilere katılan gazeteciler sadece uçak parası vermediklerini, gezilerdeki konaklama ve diğer tüm masrafları ise kendi medya kuruluşlarının karşıladığını iddia etse de bugüne kadar bir tane bile otel ya da lokanta faturası gösterebilen bir “yandaş gazeteci” çıkmadı!

SANSÜR İZLENİMİ

Olayın iki boyutu var:

Bir: Cumhurbaşkanı’nın gezilerine sadece yandaşların çağrılması, devleti yöneten bir kişinin iletişim stratejisi açısından büyük yanlış…

Böyle olunca, “Cumhurbaşkanı, gerçek gazeteci sorularının sorulmasına izin vermiyor. Muhalefete sansür uyguluyor” gibi bir tablo ortaya çıkıyor. Bu da geziler sırasında yapılan söyleşilere, açıklamalara gölge düşürüyor.

“BENİM SEÇMENİM!”

İki: Halkın haber alma hakkı, sadece “iktidarı destekleyenlerin değil, aynı zamanda muhalefet partilerini destekleyenlerin” de hakkıdır. Oysa Cumhurbaşkanı’yla ilgili haberler sadece yandaş medyada çıktığı için, halkın önemli bir bölümü, ülkeyi ilgilendiren en önemli haberleri “güvenmedikleri” medya kuruluşlarından ve gazetecilerden almak zorunda bırakılıyor.

SINIRLI HEDEF KİTLE!

Devlet adamlığı sadece kendisine oy verenleri değil, tüm vatandaşları kucaklamayı, seçmenler arasında ayrımcılık yapmamayı gerektirir.

Cumhurbaşkanı’nın uçağına gazeteci davet ederken izlediği strateji, sadece ayrımcılık yapıyormuş gibi görünmesine değil; aynı zamanda kendisine oy vermeyen seçmenlere doğrudan ulaşamamasına da neden oluyor.

Yani, hedef kitlesini küçültüyor!

Umarım birileri bu acı gerçeği Cumhurbaşkanı’na ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a anlatır da Türkiye’yi “az gelişmiş demokrasiler” arasına sokan bu uygulamaya son verilir.

Muhalif gazetecilerin, Cumhurbaşkanı’nın basın toplantısına, gezilerine ve diğer etkinliklerine katılımının ve özgürce soru sormalarının önü açılır.

Yoksa…

Cumhurbaşkanı’nın karşısında el avuç ovuşturan, “Evet efendim, sepet efendim”ci yandaşlarla ancak AKP seçmeni kandırılır!