Son şiirleri Özgecan içindi! İki şair trafik kurbanı!
Adana'da meydana gelen trafik kazasında ikisi şair 4 kişi hayatını kaybetti.
Merkez Çukurova İlçesi'nde Topalak Mahallesi'ne giden, sürücüsü
belirlenemeyen 01 HZ 015 plakalı otomobil, kontrolden çıkarak
refüje çarpıp, şarampole yuvarlandı. Kazada yan yatan otomobilin
içinde sıkışan Bülent Gökgöl ve Hasan Hüseyin Gündüzalp öldü,
beraberlerindeki Aysel Kılınç ile Seyfi Karahan ise yaralandı.
Adana Büyükşehir Belediyesi CANKUR ekibi tarafından otomobilden
çıkarılan yaralılar hastanelere, şairlerin cesetleri ise Adana Adli
Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Yaralılardan Seyfi Karahan'ın sağlık
durumunun ciddiyetini koruduğu, Aysel Kılınç'ın hayati tehlikesinin
bulunmadığı açıklandı.
CENAZELER YAKINLARINA TESLİM EDİLDİ
Trafik kazasında hayatını kaybeden şairler Bülent Gökgöl ile Hasan
Hüseyin Gündüzalp'in cenazeleri otopsi için Adana Adli Tıp
Kurumu'na getirildi. Şairlerin ölüm haberini alan arkadaşları ve
sanat camiası, Adli Tıp Kurumu'na akın ederek acılı aileleri yalnız
bırakmadı.
Otopsisi tamamlanan Bülent Gökgöl'ün cenazesi Kozan İlçesi'ne,
Hasan Hüseyin Gündüzalp'in cenazesi ise toprağa verilmek üzere
Kabasakal Mezarlığı'na götürüldü. Ölen şairlerin yakınları, Gökgöl
ile Gündüzalp'in yeni bir dergi çıkarma hazırlığında olduklarını ve
Karahan Kitabevi'nin sahibi Seyfi Karahan ile projenin
ayrıntılarını görüşmek için bir araya geldiklerini söyledi.
KAZADAN ÖNCE PAYLAŞTI
Kazada yaşamını yitiren şairlerden evli ve 1 çocuk babası Hasan
Hüseyin Gündüzalp'in sosyal paylaşım sitesi Facebook'taki
paylaşımları yürekleri dağladı. Mersin'de üniversite öğrencisi
Özgecan Aslan'ın öldürülmesini ve kadına yönelik şiddeti kınayan
paylaşımlarda bulunan Hasan Hüseyin Gündüzalp'in kazadan hemen
önce, "Bazen hava gündüz de gece gibi kararır..." diye yazdığı
görüldü.
Şair Hasan Hüseyin Gündüzalp, şunları da paylaştı:
'Bulutlu kuşlar ya da kuşlu bulutlar söyledi, özlemenin yenilmek
olduğunu...
Yenilmiş mağruru bulut ve mağrurukuşum şimdi...Çoğaldıkça azalanıma
bakakalışım bundan..."
"Evcil bir hüzün havalanıyor gövdemden, hadi diyorum; gökyüzü
senin...Güle güle diyen elimigeri dön parlağı sanıyor
serseri..."
"Yüreğimi evi sanan kuşlar dökülüyor gözlerimden...Ben mi ölümden
utanmalıyım yoksa ölüm mü benden..."
"Ey yazdıklarını yaşayıp, yaşadıklarını yazanlar, yetişin. Düşlerim
öldürüyor, düşüncelerimi! Yoruldum: zamanın akışındaki telaşa
uyup ta, ölümlere şahit olmaktan! Yıldım: reddettiğim avuntuların
pişmanlığından ve gidip gelip gülüşüme sinen ölü çocukların; Issız
çığlıklarından...Peki! Sizi hiç korkutmuyor mu, uzayıp giden
anaların ağıtları ve gözyaşları? İklim siz sahralarda göğsüme
dayayıp kem-anı,en yakından dinledim masalı...Kime ne faydası var?
Ölümün…"