“TANIDIĞIM BİR KİŞİ BİLE YOKTU”
Avustralya’da restoranı olan Sivrioğlu, “Orada restoran açmak sana ne kazandırdı ve aynı anda neleri aldı götürdü?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“İnanılmaz bir özgüven kazandırdı! Avustralya’ya gittiğimde tanıdığım bir kişi bile yoktu. Zaten biraz da kaçış olarak gitmiştim. 90’lar pop furyasının bitmek üzere olduğu zamanlarda işletmemizi satmıştık ve boşluk içindeydim.”
"4 YILDA EPEY KAPADIĞIMI DÜŞÜNÜYORUM"
Herkesin en yapmayacağı şeyi yapıp kimsenin gitmediği Avustralya’ya gitmeyi tercih ettim. Bu da bana tek başına kalmanın huzurunu, tek başına bir şeyleri başarmanın özgüvenini verdi. Bu çok ciddi bir kazanım. Şu anda dünyanın İngilizce konuşulan herhangi bir yerinde restoran açmak benim için çok kolay. Kariyerimin buraya gelmesinde en büyük etkendir Avustralya’da başarılı olmam. Orada olmak benden çok fazla bir şey götürmedi. Kendi kültürümden biraz uzaklaşmış oldum ama onu da şu son 4 yılda epey kapadığımı düşünüyorum.
“TÜRKİYE’DE BAŞARI DIŞ ETKENE BAĞLI”
Soru: Sidney’deki restorancılık ile Türkiye’deki restorancılık arasında farklar neler sence?
“Sidney’deki restorancılık tam bir yap boz gibi. Kuralları belli. Ne yapman gerektiğin, maliyetlerin, devletin verdiği destek, ruhsat fiyatları ve ekonomik durum da belli... Doğru ve iyi iş yaparsan, işine sahip çıkarsan başarılı olmaman için hiçbir neden yok. Türkiye’de ise başarı çok fazla dış etkene bağlı. Çok değişken bir yapısı var. Bunu tabii pandemi şartları dışında söylüyorum.”
"EN BÜYÜK FARKLARDAN BİR TANESİ BU"
Türkiye’de şanslıysan restoranlar çok çabuk başarılı oluyor ama aynı hızda da sönme ihtimali var. Türkiye’de 5 yıllık kira kontratına “uzun kontrat” deniyor. Avustralya’da biz 15 yıllık kontratlar imzalıyoruz. Kısa yoldan başarılı olunuyor ya da olunmuyor. Ya çok popüler oluyor ya da bir anda düşüyor. Avustralya’da önemli olan daha uzun vadede başarıyı yakalamak. En büyük farklardan bir tanesi bu bence.