"MEDYAYA DÜŞTÜKTEN SONRA GÖRÜNTÜLER BİZE GELMEYE BAŞLADI"
Göçer, "Polisler zannedersem hastanenin önüne geldi. Arkadaşları polise baskı yapınca polislere dediler ki 'Siz bu tutanağı tuttunuz ama kameraya bakmadınız.' dedi arkadaşları. Çünkü ben kötüydüm. Kameraya bakmadınız. Olay yerine bakılmadı. Neye göre bu tutanağı tuttunuz dediler. Belki de bizimki suçluydu. Ondan sonra dediler ki 'Biz 20 yıllık polisiz. Bizim işimize karışamazsınız. Gidin kendinizi mahkemede bir şekilde savunun.' dediler. Kimse inanmadı. Sonra medyaya düştükten sonra görüntüler bize gelmeye başladı. Biz akşam karakola gittiğimizde polis hiç yüzümüze bakmadı. Yüzümüze bakılmadı. 'Dosya yok. O sabahki memurlar yok. 3 gün sonra gelebilirsiniz sabah belki yakalayabilirsiniz. Böyle bir dosya yok.' dendi. Demek ki adam geliyor. Telefon açıyor. Orada hemen ben şuyum, buyum, diplomatım diyor. Bir şey gösteriyor ya da birisini arattırıyor. Ve savcı da bunu onaylıyor. Evet diyor bu bilinçli olarak ön atlatılmış bir şey diyor." şeklinde konuştu.
"TÜRK POLİSİNE GÜVENİMİZ SONSUZ"
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından polis memurları hakkında başlatılan soruşturma hakkında konuşan Göçer, " İlk önce onlardan şikayetçiydik. Çok iyi oldu bu durum. Ama ben onların da ne ifade vereceğini çok merak ediyorum. Onlar bir taraftan baskı mı gördüler. Gözüyle mi gördüler. Neye dayanarak bunu söylediler açıkçası. Çünkü Türk polisine güvenimiz sonsuz. Onların ifadesini çok merak ediyorum. Ama tabii ki buna sebebiyet veren herkesten şikayetçiyim." dedi. "Bundan sonraki süreçte devletimin bana sahip çıkacağını düşünüyorum." diyen Göçer, " Devletime çok güveniyorum. Çünkü ben bir Türk vatandaşıyım. Devletim her ülkeye yardım ediyor. Tabii ki benim çocuklarımı da burada boynu bükük bırakmayacak ve eğitime ihtiyacı olan bir çocuğum var. Devletim büyüktür. Adalet istiyorum." dedi.