26 Mayıs 2016 12:10 Son Güncelleme: 20 Kas 2018 08:54

Sokak köpekleri "Bal" ve "Betty" AA'da

- Yönetmen Fedai Çakır, sokaktan sahiplenilen iki köpeğin hikayesinin anlatıldığı ve 3 Haziran'da vizyona girecek "Bal ile Betty" filminin galası öncesi, film ekibiyle AA İstanbul Bölge Müdürlüğünü ziyaret etti- Çakır:- "Sokak hayvanlarına şiddeti teşvik eden haberlerin önüne geçmek istiyoruz"

İSTANBUL (AA) - Yönetmen Fedai Çakır, "Bal ile Betty" filminin yarınki galası öncesi, film ekibiyle Anadolu Ajansı (AA) İstanbul Bölge Müdürlüğünü ziyaret etti.

Ziyarette, filmin senaryosunu da yazan Çakır ile yönetmen yardımcısı Doğuşhan Çakır, oyunculardan Toygun Ateş, Göknur Paslı, Haydar Dulkadiroğlu, Sultan Arslan, filmin kahramanları "Bal" ve "Betty" yer aldı.

"Bal" ve "Betty", AA çalışanları tarafından ilgiyle karşılanırken, film ekibi AA Kültür Sanat Haberleri Editörü Bünyamin Yılmaz ile görüştü.

Yönetmen Fedai Çakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, filmin, Bal ve Betty'in sokak köpeği olarak geçirdiği macerayı konu aldığını belirterek, "Filmimiz sokak köpeklerinin tek ihtiyacının sevgi olduğunu, sahiplenilmesi ve sokağa terk edilmemeleri gerektiğini anlatıyor." dedi.

Çakır, 3 Haziran'da vizyona girecek filmin çekimlerinin Samsun'un Bafra ilçesinde bir ayda tamamlandığını ifade ederek, filmin Eyüp Belediyesinin desteğiyle yarın İstanbul'da Vialand AVM Cinemaximum'da, Bafra Belediyesinin katkılarıyla Bafra'da galasının yapılacağını belirtti.

Filmde rol alan Bafra'da yaşayan 39 çocuğa profesyonel oyuncular tarafından eğitim verildiğini anlatan Çakır, bu çocuklardan 3'ünün ana rolleri oynadığını söyledi.

Fedai Çakır, "Ama biz çocuklarımızı ayırmıyoruz. Hepsi bizim için başrol oyuncusu. Filmde oynayan Bal ile Betty, oğlumun ve kız arkadaşının sokaktan sahiplendiği sokak köpekleri." diye konuştu.

Sosyal medyada Bal ve Betty'nin sokak köpekleri olduğuna inanılmadığı şeklinde yorumlar yer aldığına dikkati çeken Çakır, "Golden'dan sokak köpeği olmaz diye düşünenler oluyor. Bu köpekler gerçekten sokak köpeği ve hiçbir film eğitimleri yok. Filmde, sevgiyle oynadılar." ifadelerini kullandı.

- "Sokak köpeklerine karşı önyargıyı kırmak istiyorum"

Yönetmen Fedai Çakır, AA'yı ziyaretlerini ise şu sözlerle aktardı:

"AA, basının temsilcisi ve öncüsü bir kurum. Sokak hayvanlarına şiddet uygulamaya teşvik eden bazı haberleri maalesef hepimiz okuyoruz. Bu haberlerde daha hassas ve dikkatli olunmasını istediğimiz için AA'yı ziyaret ederek, bu konuya dikkati çekmek istedik. Sokak hayvanlarına şiddeti teşvik eden haberlerin önüne geçmek istiyoruz."

Çakır, toplumda sokak köpeklerine karşı bir önyargı olduğunu savunarak, sokak köpeklerini sevmediğini düşündükleri insanlara, onlara yaşam hakkı tanımaları için bir farkındalık oluşturmak istediklerini söyledi.

Filmde aynı zamanda aile kavramını da öne çıkardıklarını vurgulayan Çakır, şöyle devam etti:

"Biz aile olmayı da unuttuk. Bugün ne filmlerimizde ne dizilerimizde aile olma duygusu var. Filmde çocuklara aile olmayı, paylaşımı, arkadaşlığı öğretmeye, hissettirmeye çalışıyoruz. Bir de bu hayvanları sevmemiz, onlara yaşam hakkı vermemiz gerekiyor."

Çakır, filmde barınaklar konusunu da ele aldıklarını dile getirerek, barınakların hayvanların devamlı yaşadıkları bir alan gibi algıladığını, iyi barınakların yanı sıra kötü kullanılanların da bulunduğunu aktardı.

Filmin amatör ruhla çekildiğinin altını çizen Çakır, "Yeşilçam tarzı bir film oldu. Profesyonel katkı sağlayan arkadaşlarımız, maddi beklentiyle değil, gönüllülük esasıyla katkı verdiği için çok muhteşem bir film ortaya çıktı." dedi.

- "Çocuklara hayvanların da bir kalbi olduğunu anlatmak istiyoruz"

Filmde anne rolünü canlandıran Göknur Paslı, "Bütün vaktimiz çekimlerde özellikle Betty ve Bal geçti. İnşallah filmi izleyen çocuklar hayvanların da bir kalbi olduğunu, onları sevebileceklerini anlarlar." yorumunu yaptı.

Oyunculardan Haydar Dulkadiroğlu, filmi izleyen insanlarda sokak hayvanlarının yaşam hakkına dair bir farkındalık oluşmasını arzuladığını aktararak, "Hayvanlara daha iyi davranabiliriz ve bu dünyayı onlarla paylaşmak durumunda olduğumuzun bilincini aşılayabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.