19 Ara 2009 15:13 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 14:01

ŞOK!.. KİM BU GAZETECİ? DOĞAN GRUBU'NUN GAZETECİSİ AJAN MI ÇIKTI?

Doğan Grubu gazetelerinin kahramanı ünlü gazeteci ajan mı çıktı? Peki kim bu gazeteci?

Gareth Jenkins. 20 yıldır Türkiye'de yaşamış, Türkçe'yi bile konuşabilen yabancı gazeteci. Bu adı hazırladığı Ergenekon soruşturması aleyhindeki raporla tanıdık. Sonra da Jenkins'in maharetleri de bir bir ortaya döküldü. Ama Jenkins'in tam bir "belalısı" var. O da Taha Kıvanç. Meğer o yabancı gazetecide ne maharetler varmış, Taha Kıvanç ustalıkla Jenkins'in sicilini deşiyor birkaç yazısında. Gelelim son maharetine bu gazetecinin... Bir makale yazıp Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'tan "Hassan Kılıç" diye söz etmiş. İşte Taha Kıvanç da bu hatanın üzerine gitti bugünkü yazısında.


Böyle gazeteci bizde bile yok


Gareth Jenkins, "Anayasa Mahkemesi Başkanı Hassan Kılıç Ak Parti yandaşıdır" diyor DTP'nin (DTP) Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasıyla ilgili makalesinde... Daha doğrusu doğrudan kendisi söylemiyor da, "Birkaç DTP destekçisi böyle diyor" koruma cümlesi altına sığınarak bu değerlendirmeyi yapıyor...


'Hassan Kılıç' dediğinin Haşim Kılıç olduğunu herhalde anlamışsınızdır.


20 yıldır ülkemizde yaşadığını, dilimizi mükemmel konuştuğunu şu yakınlarda öğrendiğimiz İngiliz gazeteci Gareth Jenkins bir yargıca yapılabilecek en sinir bozucu ithamı hakkında yaptığı Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın ismini yanlış biliyor, yazabiliyor.


'Öndegelen bir DTP'li" sıfatı ardına gizlediği kaynağı kendisine 'güya' şunu da söylemiş: "Ak Parti açılımla oyunu artıracağını zannederken bizim kazançlı çıkacağımızı gördü, Kılıç'ı devreye sokup partimizi kapattırdı..."


İnanmayacaksınız, ama Amerikan başkentinde 'uzman' diye görüşleri dinlenen, Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi'nin konutunda diplomatlar, siyasiler ve gazetecilerle buluşturduğu Gareth Jenkins, Mısır'ın El-Ahram gazetesinin haftalık çıkan İngilizce nüshasında yayımlanan makalesini, "AKP 'Kürt açılımı'nı Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşların oylarını kendisine çekmek için başlattı; süreç sırasında açılımın kendisinden çok DTP'nin işine yaradığını görünce ayak sürümeye başladı; DTP'yi kapattıran da o" tezi üzerine oturtmuş...


İstanbul'da yaşayan Jenkins'in bugüne kadar ülkemizle ilgili iki kitabı yayımlanmış. 2005 yılında çıkan ilki Türk Silâhlı Kuvvetleri'nin (TSK) siyasete ilgisi, diğeri de İslâm ve siyaset üzerine... İlk kitabında, TSK'nın siyasete ilgisinin Avrupa Birliği'yle yakınlaşmaya rağmen azalmayacağını daha da çoğalacağını iddia ediyor. Geçen yıl çıkan öteki kitaptaki tezi de, Ak Parti'nin 'siyasal İslâmcı' olduğu, ülkeyi Batı'ya değil, Doğu'ya yönlendirdiği...


Evet, 'eksen kayması' biçiminde son birkaç aydır tartıştığımız konu da Gareth Jenkins'ten mülhem. Kitabının ismi: 'Political Islam in Turkey: Running West, Heading East?' (Türkiye'de Siyasi İslâm: Batı'ya Doğru Giderken Doğu'ya mı Yol Alınıyor?)


Kendisinden 'uzman' olarak görüş soranlara vaktiyle verdiği bilgilerin, kitaplarında yazdıklarının olaylarla doğrulanmaması üzerine parlak bir yol bulmuş İngiliz gazeteci: Gerçekleri saptırmak, eğip bükmek ve sanki kendisini doğrularmış haline sokmak...


Washington'a gittiğimde Türkiye'yi yakından izleyen çevrelerde bile 'Türkiye uzmanı' Gareth Jenkins'in sağda-solda yaptığı konuşmaların etkisiyle bayağı bir kafa karışıklığı fark etmiştim. "Ergenekon büyük bir masal" diyordu karşılarına her çıktığına; Ak Parti hükümetinin TSK ile hesaplaşma amacıyla bu işi çıkarttığını, bir cemaatin de etkileyebildiği kişiler eliyle sürdürdüğünü iddia ediyordu.


En son garip tezini de şimdi öğrenmiş oldunuz: "Ak Parti Kürt açılımını oy hesabıyla başlattı; kendisine oy getirmezken sürecin DTP'nin oylarını artırdığını fark edince de yandaşı olan Anayasa Mahkemesi Başkanı'na DTP'yi kapattırdı..."


DTP'nin kapatılması kararına fazla üzülmediğini görmüş Ak Parti yöneticilerinin... Bu tespiti şu satırlar takip ediyor El-Ahram'da çıkan makalesinde: "Bu tür çelişkiler PKK destekçilerinin dikkatinden kaçmadı; bunları örgütün şiddet eylemlerinin haklı olduğunun ve Kürt milliyetçilerinin hakları için barışçı araçlarla yürüttükleri mücadeleye asla izin verilmeyeceğinin kanıtı olarak gördüler. Önümüzdeki haftalar ve aylar içinde şiddet eylemlerinde artış görüleceğine ve Kürt milliyetçileri rahatsızlıklarını protesto için sokaklara dökülerek dışa vuracaklarına dair yaygın bir kanaat de var."


Ne kadar ilginç değil mi bu ifadeler?


PKK şiddet eylemlerinde haklı olduğunu, sorunun barışçı yollardan çözülemeyeceğini anlamış, önümüzdeki günlerde şiddet eylemleri artacak, sokak gösterilerinden geçilmeyecekmiş...


Kim söylüyor bunu? "Ergenekon bir masal" görüşünü 88 sayfalık bir rapora dönüştürmüş, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ziyaretinin hemen öncesinde, Kasım ayının ikinci yarısında, Washington'a çağrılarak Türkiye'yi izleyen Amerikalılara bu görüşünü aktarması sağlanmış İngiliz 'gazeteci' Gareth Jenkins söylüyor... Aynı görüşlerini 7 Aralık günü Hollanda'nın Ankara Büyükelçiliği'nde de tekrarladı Jenkins...


Yemekli toplantıya katılanlardan insan hakları savunucusu Orhan Kemal Cengiz, kendisine, "Siz bunları yazarken ya çok safsınız ya da siz de komplonun parçasısınız..." tepkisini vermiş. Doğru da yapmış.


İşin ilginç bir başka yönü de şu: Amerikan Kongresi'nde Doğan Medya Grubu'na Maliye'nin kestiği vergi cezasını "Türkiye'de basın özgür değil" sonucunu çıkarmak için kullanan bir 'oturum' düzenlenmişti ya, o oturumu düzenleyenle Gareth Jenkins'i ABD'ye çağırıp Kongre'nin Sam Rayburn binasında konuşturan aynı örgüt: Kemal Köprülü'nün Arı Grubu...


Jenkins-türü gazetecilik artık bizde bile yok.


Taha Kıvanç/Yeni Şafak