07 Mayıs 2009 12:16 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:41

ŞOK!.. KABİNENİN HANGİ BAKANI ÇALIK KREDİSİNE 'HAYIR' DEDİĞİ İÇİN KOLTUĞUNDAN OLDU?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 1 Mayıs günü iki bakanı "gidenler listesine" koyduğunda, ikisi de şaşkındı.

Bakanlardan biri üniversite hocasıydı. Partinin de, Başbakan´ın da hocasıydı. Nazım Ekren´e, herkes "hocam" derdi. Çok konuşurdu, işleri değil adamları idare etmeye daha fazla zaman ayırırdı.

İkinci bakan, AKP´nin Adnan Kahvecisi gibiydi: Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı Hilmi Güler. Güler, Başbakan´ın İstanbul Belediyesi´nden Ankara´ya taşıdığı çok güvendiği bir isimdi. Ama ne hikmetse, Taner Yıldız karşısında Güler´e şans tanınmadı.

Nazım Ekren bilmiyordu

Nazım Ekren, görevden alınmadan üç gün önce Türkiye Müteahhitler Birliği'nin düzenlediği, ''Gündem 2009'' konulu toplantıya katıldı. Ekren, yemekte bir araya geldiği meslektaşlara, "Ekonomi Muhabirleri Derneği ile Mayıs ayı sonunda bir araya gelelim" konuşmaları yapıyordu. Mayıs´ı planlarken, Mayıs ayının ilk gününü bile çıkaramadı.

Neden peki?


Odatv´de, 6 Nisan 2009 tarihinde yayınladığımız "Çalık kredisine `hayır´ dedi, koltuğunu kaybetti" başlıklı yazıyı hatırlatmak istiyorum:

"Vakıflar Bankası 55´inci Genel Kurulu´nu topladı ve yönetiminde sessiz sedasız önemli bir değişiklik yaptı. bağımsız üyeleri dikkate almazsak, yönetimden çıkarılan bir tek kişi oldu. Bu kişi; kimseler bilmez ama Çalık´a verilen 375 milyon dolarlık kredi kararına `muhalefet şerhi´ düşmüştü. Halen Bakan Ekren´in danışmanlığını yürütüyor. Ekren, Türkiye Bankalar Birliği üyeleri ile ilk kez bir araya geldiğinde, beraberinde götürdüğü danışmanını şöyle tanıtmıştı.´Bana ulaşamadığınızda takdirde, bulacağınız kişi danışmanım Mehmet Çekinmez´dir."

Ekren´in başını kim yaktı

Başbakan Ekren´i, Çekinmez´i çizdiği gün çizmedi aslında. Bu olayın öncesi var. 6 Nisan tarihli yazının son paragrafında şöyle diyoruz:

"AKP kulislerinde Bakan Ekren konuşuluyor. AKP yönetiminden bazı isimler - özellikle bir, iki isim - Ekren´in Doğan Grubu´na fazla yakın davrandığını ve bu yüzden hem partide hem de hükümette rahatsızlık oluştuğunu yüksek sesle anlatır hale geldi. Doğan Grubu yazarlarının abartılı Nazım Ekren övgülerine en azından bir süre ara vermelerini tavsiye ederim. Aksi halde Nazım Hoca´nın başı yanacak gibi..."

Ve... Nazım Ekren´in başı yandı.

Doğan Grubu´na yakınlık izlenimini körükleyen kritik olay ise bizzat Ekren´in atadığı, çiçeği burnunda SPK Başkanı´nın Doğan Grubu yönetici ve yazarlarını kabul etmesiydi.

Basit sonuç şudur: Ekren, düşman kampıyla dost muhabbetine girmişti.

Ekren´in koltuğunu kaybetmesinde temelli bir başka sorun daha vardı; o da ikametgah adresinin halen varoşta bulunmasıydı. Ama bu konuyu bir sonraki yazıda deşeceğiz.

Hilmi Güler´e neden kıydılar?

Nazım Ekren, Doğan Grubu filan derken bir ara Ahmet Çalık´tan söz ettik. Çalık´la ilgili bakanımızda Hilmi Güler.

Epey zamandır "Hilmi Güler görevden alınacak" diye konuşuluyordu. Kim konuşuyordu; tabi ki belli bir müteahhit takımı ve bağlaşığı AKP milletvekilleri. Dedikodular Başbakan üzerinde etkili olmuş mudur? Belki bir miktar ama daha fazlası değil.

Neyse...



Çalık sadakat testine girdi

Güler, görevden alınmadan bir hafta önce (23 - 24 Nisan´da) Türkmenistan´daydı. Aşkabat´ta düzenlenen uluslararası enerji güvenliği konferansında konuşmacı olan Güler´e, çok sayıda bürokrat ve işadamı eşlik etti.

Bu işadamları arasında sürpriz bir isim vardı: Ahmet Çalık.

Neden sürpriz? Çünkü Çalık bir dönem inşaat ve altyapı yatırımları ile Türkmenbaşı´nın gözbebeğiydi. Ama sonra Saraya girmesi yasaklandı ve Çalık çok ama çok para kaybetti. Ve ne olduysa bu defa Çalık´a izin çıktı. Çalık, Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov´un huzuruna çıkmayı başardı. Türkmenistan´ın 25 Nisan tarihli resmi gazetesinde Çalık ziyareti şöyle anlatıldı:

"Devlet Başkanı Çalık Holding Şirketinin Genel Müdürü Ahmet Çalık´ı dün kabul etti...Görüşmenin devamında Türkmenistan´ın eski ortağı Türk şirketinin genel müdürü enerji alanındaki ortak projelerin geliştirilmesi ... konusunda bilgi verdi...Görüşme sonunda Ahmet Çalık Devlet Başkanı´na dürüst ve güvenilir işbirliğine bağlılığını ispatlamaya hazır olduğunu söyledi."

Ne ilginç bir tutanak değil mi? Çalık için eski ortak diyor ve Çalık´ın Türkmenlere sadakatini yeniden ispata hazır olduğunu söylüyor.

Aynı günlü resmi gazetenin diğer sayfalarına bakınca Çalık´ın ziyaretinin sıra dışı olduğu anlaşılıyor. Devlet Başkanı Berdimuhamedov, o gün enerji konferansına katılan ya devlet başkanlarını, başbakanları ya da Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi yetkilisi ya da Şangay İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri gibi kritik isimleri kabul ediyor. Kabullerdeki tek işadamı Ahmet Çalık oluyor.

Daha kuvvetli teyide muhtaç olmakla birlikte, Çalık´ın Türkmenistan Devlet Başkanı ile görüşmesinde Güler´in anlamlı katkısı olmuyor. Zaten Güler´de Berdimuhamedov´la görüşemiyor. Aradan bir hafta geçiyor ve Güler Bakanlıktan alınıyor.

Arada nasıl bir ilişki var, henüz bilmiyorum. Ama AKP içinde Türkmenistan seyahatinin Güler´in akıbetinde önemli rol oynadığı konuşuluyor. Bunun da bilinmesi gerekiyor.

Ahmet Erhan Çelik

Odatv.com