ŞOK İDDİA!.. "YILIN HABERCİSİNİ KİM ÖLDÜRECEK?" DÜNDAR VE BİRAND'DAN KURTULMA PLANI NE?
Altın Kelebeğin bir kanadı Dündar'a, diğer kanadı Birand'a verildi. Ama işin içinde iş var!
Yılın Habercisini Kim Öldürecek?
Bu memleket halk oyuyla seçilmiş adamların toplaştığı binada bile cinayet gördü.. Bizim medya sektöründe daha güzel bir icraat yok.. Ama vakit tamamdır.. İki vakte kadar bir güzellik seyretmeyi umuyorum.. Hem de Altın Kelebek Ödül Töreni'nde..
Refikimiz Hürriyet'in her yıl dağıttığı "Altın Kelebek Ödülleri"nin (eğer yazılı olarak varsa) yönetmeliği değişmeli, oraya şöyle bir ekleme yapılmalı:
"Yılın Sinirleri En Sağlam Televizyoncusu.."
İlle de benim aklıma geldiği gibi bir değişiklik yapmak şart değil..
"İçindeki Cinayet İşleme Dürtüsünü En Başarılı Şekilde Kontrol Edebilen Yılın Televizyoncusu.."
Bu da yetmez..
Yukarıdaki tarife uyan kelebeğin kime verileceği belli de gerekçesi kısmına ayrıca bir iki not düşürülmeli: "Bu ödül bir defaya mahsus olarak Uğur Dündar'a verilmek üzere düzenlenmiştir.."
"Bu ödül ömür boyu geçerlidir.."
"Her yıl ilân edilen Altın Kelebek Ödülleri listesine otomatik olarak eklenir.."
Yazının girişinden belki anlaşılmamıştır..
Açıklayalım.. Her yıl görkemli bir törenle dağıtılan "Altın Kelebek Ödülleri"nde hiç değişmeyen iki kategori vardır..
Biri yılın televizyon habercisi..
Diğeri de yılın en başarılı televizyon haber programı..
Grubun elinde iki iddialı televizyon habercisi bulunduğundan "kelebek gezdirme" konusunda niza çıkmasın diye böyle bir formül bulunmuş..
İlgilisine "Bu ne yaa!" dedirtecek bir yöntem..
Eğer bir adem kişi "Yılın En Başarılı Habercisi" ise onun programı doğal olarak "Yılın En Başarılı Haber Programı" olur..
Ödül dağılımına baktığımızda birinci kategoriye giren kişinin Uğur Dündar olduğunu görüyoruz...
Ancak en başarılı program ödülü olan kelebek, onun hasmı Mehmet Ali Birand'ın yönettiği 32'inci Gün'e gittiğinde nedense hiç şaşırmıyoruz..
MANTIĞA UYGUN
"Şaşırmıyoruz.." derken, bu işlerle ilgilenen okurları değil bizleri yani medya leşkerlerini kastediyorum..
Okur muhakkak kendi kendine bazı şeyleri sorguluyordur da içinden çıkamıyordur..
Haber dalındaki ödülü ikiye bölüp iki ayrı kişiye verme mantıksızlığının, kendi içinde bir mantığı var..
O da Uğur Dündar'ın elini kana bulamasını önlemek.. Grubun diğer kelebekli habercisi Mehmet Ali Birand'ın da telef olmasının önüne geçmek..
"Her şey bir cinnete bakar.."
Şahsen böyle bir şey benim başıma gelse dünkü Hürriyet Gazetesi'nin tepesinde ödül gecesinin haberi okunmazdı..
Muhtemelen Mehmet Ali Birand'ın güleç bir fotoğrafı, siyah kalın bir çerçeve içine oturtulurdu..
Altına da gazetenin eli kalem tutanlarına yazdırdıkları "Merhumu nasıl bilirsiniz?" yazıları kutu kutu kondurulurdu..
Siz bu yazıyı okurken, ihtimal Ertuğrul Özkök de Cemiyet binasının önünde merhumun kaybının Türk Basını için nasıl telafi edilemez bir şey olduğunu anlatırdı..
Bakın ben bile etkilendim bu senaryodan.. (Hep birlikte merhumun ruhuna el fatiha!)
Yapardım, yemin ediyorum yapardım..
Uğur Dündar'ın yerinde ben olacağım.. Yönettiğim haber programı yıl boyunca reytingde birinci olacak.. Programım ilk beşten çıkmayacak..
Üstelik bunu imkânları daha kısıtlı bir kanalda başaracağım..
Rekortmen bir haberci olarak Altın Kelebek Ödül Gecesi'ne geleceğim.. Adım anons edilecek.. Elime alkışlar arasında çarmıha gerilmiş bir kelebek heykeli verilecek..
Biraz sonra hasmımı, Mehmet Ali Bey'i anons edecekler..
O kelebeğin aynısından onun da eline bir tane tutuşturup, yıl boyunca arkamdan nal toplayan programını "Yılın En Başarılı Haber Programı" ilân edecekler...
"Dondurmam Gaymak" filminde başrol oynayan oyuncunun ikide bir karısına dediği gibi "Her şey bir cinnete bakar.."
Cinnet de gerekmezdi bana..
Elimde altın kelebek, Mehmet Ali Bey'in üzerine uçardım..
Zaten ödülün tasarımı bir enteresan.. Kelebek çarmıha gerilmiş gibi tasarlandığından, kanatları çift ağızlı balta gibi duruyor..
(Onun tek ağızlısını Baltalı İlâh Zagor taşıyor..)
Mehmet Ali Bey'i oracıkta telef etmek o ödülle kafasına iki üç kere ekleştirmeye bakardı..
Oradan doğruca STAR'ın stüdyosuna koşar, cinayeti neden işlediğimi canlı yayında anlatırdım.. Bir reyting rekoru daha kırıp polise öyle teslim olurdum..
ALTERNATİFİ VAR
Bunu belki kırk kere
düşündüm..
Böyle güzellikte bir icraatın gruba da zararı olmazdı.. Mehmet Ali Birand'ın taklidini yapan genç bir oyuncu var..
"Çok Güzel Hareketler Bunlar" adlı programda çıkıyor.. Yaptığı taklitle ortalığı kırıp geçiriyor..
Adı da Metin Yıldız..
O genç adamı getirip 32'inci Gün'ün başına geçirirdim.. Programın eksikliğini bir Allah kulu dahi hissetmezdi..
Geçen yıl da elifi elifine aynı şey oldu..
En başarılı haberci Uğur Dündar ilân edilirken en başarılı haber programı ödülü Mehmet Ali Birand'a verildi..
Adım gibi eminim ki seneye de aynısı olacak.. Bakalım Uğur Dündar aynı gerilimi üç yıl üst üste taşıyabilecek mi?
Eğer Mehmet Ali Birand bir yıl sonraki programa çelik yelek giymeden gelirse, başına geleceği hak etmiş olur..
Hürriyet'in paşaları bir işi kılı kırk yararak yapar..
Bir kelebeklik ödülü ikiye bölüp, bir kanadını birine öbür kanadığını diğerine vermeleri bana gözden kaçırılmış bir şey gibi gelmiyor..
Bence bu işin içinde
bir şey var...
Tahminim şu.. Bunca yıllık tecrübem de tahminimi pekiştiriyor..
Uğur Dündar ve Mehmet Ali Birand.. İkisi de kendi alanlarında marka olmuş isimler.. Dolayısı ile maliyetleri bu alanda yarışanların çoğundan fazla..
Eee! Kriz de teğet geçiyor.. Neremize değip geçtiğini ben söylemeyeyim..
Dolayısı ile iki dişli televizyoncu gruba fazla geliyor.. Ertuğrul Özkök'ten bunu uhuletle halletmesini istediler, o da "git" demeye yüzü tutmadığından bu plânı yaptı..
Plân tutar da Uğur Dündar, öbürünü telef ederse grup bir taşla iki kuş vurup "tasarruf hedefini" aşacak..
Tersi de olabilir tabii..
Ne diyeyim? İyi olan kazansın..
Selahattin Duman/Vatan