'Skandal' yazdı diye yargılanan gazeteci: Ceza verecekseniz erteleme istemiyorum!
Gazeteci Kemal Göktaş, yargılandığı davada, İzmir Karabağlar’daki işkence olayının üzeri nasıl örtülmeye çalışıldığı anlattı; haberi için ceza verilecek ertelenmesini reddettiğini bildirdi.
Bir kadının İzmir Karabağlar Polis Merkezi’nde şiddet görmesiyle
ilgili savcılığın düzenlediği iddianameyi haberinde “skandal”
olarak yansıtan Milliyet Gazetesi muhabiri Kemal Göktaş
yargılanmaya başladı.
Gazetecinin “İşkence değil kızgınlıkmış” başlıklı haberde, “Savcı
işkence davasında işkenceci polisi değil kadını suçlu buldu.
Dövülen kadına 8 polislere 1 yıl ceza” ifadelerine yer verilmesi
üzerine işkence davasının duruşma savcısı Savcı Göksel Er’in
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu.
İşkenceyi ortaya çıkardım, bilirkişiler bile ceza
aldı
Hakkında “kamu görevlisine hakaret” ve “yargı görevini yapanı
etkilemeye teşebbüs” şüphesiyle soruşturma açılan ve 29 Eylül’de
İstanbul Cumhuriyet savcısına ifade verdikten sonra talimatla ifade
vermeyi reddeden haberci, dün (19 Şubat) savunmasını sunmak için
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeydi.
Duruşmada söz verilen Göktaş, işkence davasının önceki aşamalarında
Cengiz’in işkence gördüğünü görüntüleriyle ortaya çıkardığını,
bunun üzerine işkence olayını raporlarında gizledikleri, polisler
hakkında işkenceden değil basit yaralamadan işlem yapılmasına neden
oldukları gerekçesiyle polis bilirkişiler hakkında dahi dava
açıldığını ve mahkum da olduklarını belirtti.
TGC’nin ödüllendirdiği bir haber yargılanıyor
Gazeteci, duruşma savcısı Er’in, 5 Haziran 2014’te sunduğu esas
hakkındaki mütalaasında polislerin haksız tahrik altında basit
yaralama suçunu işledikleri, mağdur kadınınsa zincirleme olarak
görevli polislere hakaret ettiği ve onlara direndiği gerekçesiyle
mahkûmiyetini istediğini açıkladı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) ödüllendirdiği bir haberi
nedeniyle yargılandığını belirten Göktaş, “Ben Savcının mütalaasını
haber yaptım. Bu haber tamamen basın özgürlüğü sınırları
içerisindedir. Evrensel insan hakları hukukuna göre insanlığa karşı
bir suç olan işkenceye dair gazetecilere yüklenen kamusal görevi
yerine getirmeye çalıştım. Haber tamamen gerçektir, herhangi bir
şekilde savcıya hakaret kastım yoktur” dedi.
“Fazla değil eksik bile hesapladım”
Şikâyetçinin polislere istediği cezaları yüksek gösterdiğini
anımsatan gazeteci, “Toplam 8 yıl 9 ay hapis cezası istendiğini
yazmıştım. Fazla değil eksik yazmışım. İstenen cezaların toplamı 2
yıl 1 aydan 9 yıl 4 ayı buluyor” diye konuştu.
Bir gazetecinin algı yaratmakla suçlamak...
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarında da belirtildiği
gibi basın özgürlüğü sınırları içerisinde haber yaptım. Bir
gazetecinin algı yaratmakla suçlanması, hakimin karar verdiği için,
avukatın savunma yaptığı için, temizlikçinin de temizlik yaptığı
için suçlanmasıyla eşdeğerdir. Böyle bir ifadenin iddianameye
girmesi savcılık makamının siyasi söylemlerden etkilendiğini
gösterir”.
“Ceza verilecekse ertelenmesini istemiyorum”
Gazeteci, hakkında derhal beraat kararı verilmesini isterken, ceza
verilmesi halinde hükmün ertelenmesini reddettiğini bildirdi.
Gazetecinin savunmasını kayda geçiren Mahkeme Hâkimi Gönül Doğan,
suçtan zarar görme ihtimali karşısında müşteki Er’in dava ve
duruşmalarına kabulüne karar verdi. Hâkim değişikliği nedeniyle de
dosyanın incelemeye alınmasına karar verdi.
İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi savcısı Er’in, mağdur Cengiz hakkında
sekiz yıl hapis talep ederken şiddet uygulamakla suçlanan iki polis
için 1’er yıl hapis, bir diğeri için de beraat istemesini gündeme
getiren gazeteciyse, 14 Nisan’da yargılanmaya devam edecek.
(Bianet)