23 Ara 2007 12:12 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:52

"SİZCE CİNSEL KONULARDA HIRİSTİYANLAR MI DAHA ÖZGÜR?.... YOKSA MÜSLÜMANLAR MI?.... TABİİ Kİ MÜSLÜMANLAR!...." MÜSLÜMANLAR CİNSELLİKTE NE KADAR ÖZGÜR?... AVRUPALI ERKEKLERE SEVİŞMEYİ MÜSLÜMANLAR MI ÖĞRETTİ?... ERTUĞRUL ÖZKÖK DERİN KONULARA DALDI!..

Batı´nın ezilmiş erkek ve kadınlarına dünya hazlarını, erotizmi, cinselliğin keyfini öğreten bir dinin mensupları, nasıl olup da bugünün Müslüman´ını cinsel açıdan iğdiş eder hale gelmiştir?

Cinsel açıdan kim daha özgür


BU pazar sabahı manasız bir soruya cevap vermek istemiyorsanız, bu yazıyı okumadan geçin.

Yok, sizin de benim gibi boş zamanınız ve abuk sabuk konularla oyalanma lüksünüz varsa, devam edin.

Soru şu:

Sizce, cinsel konularda Hıristiyanlar mı daha özgürdür, yoksa Müslümanlar mı?

Müslüman bir ülkede yaşayan sıradan Müslüman´ın bu soruya cevap vermek için fazla zorlanacağını sanmıyorum.

Etrafımızda gördüklerimiz, yaşadıklarımız, işittiklerimiz, günlük hayatın pratiği, bizim yerimize bu sorunun kesin cevabını veriyor:

Elbette Hıristiyanlar cinsel konularda Müslümanlardan daha değil, çok çok daha özgürdür.

Tabii şunu da eklemeyi ihmal etmemeli:

"İstisnalar kaideyi bozmaz."

Yani aranızdan birkaçının bu konularda farklı düşünüyor olması, sorunun kesin cevabını değiştirmez.

* * *

Şimdi gelelim tarihin bize öğrettiği başka bazı gerçeklere.

Jacques Attali´nin geçenlerde sözünü ettiğim "Amours" adlı kitabına göre, Batılılar cinsel hazzı, yani erotizmi Müslümanlardan öğrendiler.

Bunu da Haçlı seferlerine borçlular.

Çünkü o savaşlar sırasında Müslüman Arapların erotik şiirini, çokeşliliği, cinsel hazzı keşfettiler.

Çünkü Haçlı seferlerine giderken bıraktıkları Avrupa´da, Aziz Paul´ün, Hıristiyanlığın cinselliği dünyanın en büyük günahı sayan demir kanunları geçerliydi.

Aşk yasaktı.

Çünkü insanlar arasındaki aşk, insanı Tanrı aşkından uzaklaştıran bir şeydi.

Aziz Paul için iki insan arasındaki, bir delilik, hastalıktır.

Cinsel ilişki ilk günahın ürünüdür ve bayağı bir harekettir.

Dolayısıyla erkek, bir kadına asla dokunmamalıdır.

Aziz Paul, cinsel ilişki konusundaki görüşünü şu cümleyle noktalar:

"Evlilik, bekáretten daha alt bir şeydir. Bir kadınla evlenen erkek iyi bir şey yapar, ama evlenmezse daha iyi bir şey yapmış olur. Bir kadınla evlenmek, sadece daha az kötü bir şey yapmış olmak anlamına gelir.

Sadece o mu?

Aziz Paul´den üç yüzyıl sonra Aziz Augustin de şunu söylüyor:

"Evlilikte bile cinsel haz günahtır. Çünkü erkeğin aklını başından alır."

İşte bu iklimde Balkanlar´da "Bogomiller" denilen cinsellik düşmanı bir tarikat bile doğmuştu.

Batı Avrupa´da da buna benzer tarikatlar ortaya çıkmış ve cinsellik iyice bastırılmıştı.

Attali´ye göre, Haçlı seferleri, Batı´nın cinsellik tarihinde bir dönüm noktası oluşturuyor.

Arapların, cinselliği bütün özgürlüğüyle yansıtan aşk şiirleri, erotizmi yücelten rüzgárları, kadınlarını evde bırakan şövalyeler için esin kaynağı oluyor.

* * *

Nitekim buradan dönen şövalyelerin ilk işi, cinselliğe düşman tarikatların mensuplarını katliamdan geçirmek oluyor.

Yine Attali´ye göre, Batı´da "bireyselleşmeyi" işte bu başlatır.

Yani cinselliğin keşfi...

Şu soru sizin de aklına gelmiyor mu?

Acaba haçlılar, Kudüs´e kutsal bir amaçla mı gittiler?

Yoksa asıl amaçları böylesine baskıcı, cinselliği öldürücü bir dini iklimden kaçmak mıydı?

Tabii kendi kendime şunu da soruyorum:

Batı´nın ezilmiş erkek ve kadınlarına dünya hazlarını, erotizmi, cinselliğin keyfini öğreten bir dinin mensupları, nasıl olup da bugünün Müslüman´ını cinsel açıdan iğdiş eder hale gelmiştir?

Haçlı seferleri sırasındaki Müslüman Araplar mı bu dini yanlış yorumluyor ve yaşıyordu?

Yo