"SİZ DE VİCDAN NE ARAR DARBECİ HASAN"
Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, 'siz de hiç vicdan yok mu?" diye soran Hasan Cemal'e aynı soruyu sordu..
Sizde vicdan ne arar darbeci Hasan!
Hasan Cemal'in kendisi, daha yakın tarihte şöyle anlatıyordu, 12 Eylül öncesindeki halini:
"Soygunların, adam kaçırmaların, bombalama eylemlerinin 'terör'
değil, 'devrimci eylem' olduğuna inanırdım.
Haklı bir dava uğruna yapıldıkları için de doğrulukları konusunda
en ufak bir kuşkum yoktu.
O zamanlar senin gözünde terörün devrimcisi, savaşın devrimcisi
vardı. O zamanlar sen, 'devlet kaynaklı' terörün daha ağır
bastığını düşünürdün."
Şimdi nerde Hasan Cemal?
Bir gazetenin en müstesna köşesinde..
Yeni mi geldi oraya?
Yoo.
Neredeyse 30 yıldır oralarda oturuyor..
Kendisi oturuyor ama..
Kendisi gibi bir dönem bazı illegal olaylara karışmış olanların, 30
yıl sonra bile, cezaevinden çıkmasına tahammül edemiyor.
Gazetesinin bir gün önce attığı "Vicdanınız hiç mi sızlamıyor?"
başlığını tekrar edip, soruyor: "Evet, hiç mi sızlamıyor
vicdanınız?"
Ben de kendisine soruyorum: "Sende vicdan ne arar, Hasan
Cemal!"
Öyle ya, onda vicdan olsaydı, 12 Eylül öncesinin hiç kimsesine, tek
kelime edemezdi!.
Çünkü en başta, o dönemin suçlularından birisi de kendisi idi.
Bunu ben söylemiyorum.
Hasan Cemal, kendisi itiraf ediyor:
Kendi anlatımından:
"Masum muyduk?
Darbeye karışmamış mıydık?
Askerle organize işler içinde olmadığımız için mi, 12 Mart'ta
Madanoğlu Davası beraatle sonuçlanmıştı?
Sanmıyorum.
Çünkü, işin aslı 'hukuk'la pek fazla ilgili değildi. Delillerde
yetersizlik olabilirdi. Ama beraat konusunda işi aslı daha çok
darbe hukuku ile ilgiliydi.
Madanoğlu davası beraatle sonuçlanmak zorundaydı. Zira aksi halde,
işin ucu ordunun en tepesine, örneğin Genelkurmay Başkanı Faruk
Gürler Paşa'ya, Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur Paşa'ya kadar
uzanacaktı.
Bunu kimse göze alamadı.
Madanoğlu davasında beraat kararı böyle geldi."
Kendisi anlatıyor, yargıdan nasıl sıyrıldıklarını..
Ve devam ediyor, kendisinde olmayan "vicdan"ı, başkalarında arayan
Hasan Cemal:
"Deniz Gezmiş'in arkadaşları Ankara Emek'teki İş Bankası'nı
soymuşlardı. Deniz Gezmiş de eylemde değilse bile bu konunun
içindeydi. Nurhak dağlarındaki silahlı mücadeleye parasal destek
sağlamaktı amaçları. Biz o zaman 'Devrim' gazetesini çıkartıyorduk.
Ben Deniz Gezmiş'in ağzından; soygunla ilgisinin bulunmadığını
anlatan bir bildiri yayınladım."
Daha neler neler..
Bu adam, kimden neyin hesabını sorabilir?
Peki; o soramaz diye, biz vicdansızlık mı yapalım? Cinayet
işleyenlerin; işleyenlerle birlikte olanların "Hasan Cemal"
isimlilerinin yargıdan sıyrılmasına itiraz edip.. "Ünal
Osmanağaoğlu" isimlilerinin tahliye olmalarına alkış mı
tutalım?
Tabii ki bunu yapmayalım..
Ama buyrun, her ehl-i vicdanın "Olamaz böyle vicdansızlık" diyeceği
hukuki durumu özetleyelim..
12 Eylül olmuş. Soldan da, sağdan da suça karışanlar tutuklanmış,
yargılanmışlar..
1991'de "şartlı tahliye" denilen bir kısmi af çıkmış.. Tüm
mahkumlar, cezalarının beşte birini yatma şartı ile tahliye
olmuşlar.
Bu kanun gereği, eski Başbakan Nihat Erim'in katili solak terörist
Sadettin Güven tahliye olmuş.
Bu kanun gereği, Jandarma Genel Komutanlığı Kurmay Başkanlığı'ndan
emekli Korgeneral Hulusi Sayın'ı öldüren solcu katil Erol Özbolat
tahliye olmuş!
Bu kanun gereği emekli Orgeneral Adnan Ersöz'ün katili, İstanbul
Kapalı Cezaevi Savcısı Niyazi Fikret Aygün'ün katili Galip Aygül
tahliye olmuş..
Ama "Vicdanınız yok mu" denilerek, 2012 Temmuz'unda tahliyesine
karşı çıkılanlar cezadan kurtulamamış.
Bu bir yana..
1999'da bir erteleme kanunu (Rahşan affı) daha çıkmış.
İstanbul DGM Başsavcısı Yaşar Günaydın'ın, emekli Orgeneral Adnan
Ersöz'ün, emekli Oramiral Kemal Kayacan'ın katili Nursel
Demirdöğücü bu kanundan yararlanarak tahliye olmuş.
Ama, "ömür boyu mahkum" olarak dünyaya geldikleri anlaşılan
Bahçelievler sanıkları, cezaevinden çıkamamış! 1999 affı da, onlara
uygulanmamış!
Milletvekilleri bakmışlar...
Burada çok açık bir vicdansızlık var.
Generalleri, savcıları, başbakanları öldürenlerin yararlandığı
yasalar, Bahçelievler olayında uygulanmıyor!
O zaman ne yapalım?
Generallerin katillerinin yararlandığı yasanın hükmünü,
Bahçelievler sanıklarına da uygulayalım.
Yapılan bu..
Buna bile tahammül edemiyor, önce kendilerinde arayacakları
"vicdan"ı, başkalarında arayan vicdansızlar!
Ali KARAHASANOĞLU / AKİT