15 Nis 2009 11:38 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:38

"SİZ AJAN MISINIZ?..." "TERBİYESİZLİK YAPMA!!!" CANLI YAYINDA BİRBİRLERİNE GİRDİLER! İŞTE MASALARIN YUMRUKLANDIĞI SERT TARTIŞMA!..(VİDEO)

CNN Turk'te yayınlanan Reha Muhtar'la 'Çok Farklı' nın konuklarından Posta yazarı Yazgülü Aldoğan ile Star yazarı Şamil Tayyar arasındaki 'ajanlık' tartışması sinirlerin gerilmesine neden oldu.

İşte Şamil Tayyar'ın ilginç açıklamaları ve iki gazeteci arasındaki sert tartışma...

Şamil Tayyar:
27 Nisan bildirisinin ilerde ayrıntıları ortaya çıkarsa o gece nelerin yaşandığını bildirinin nasıl kaleme alındığını, nasıl internet sitesine konduğu da açıklığa kavuşacaktır. Orada komuta kademesinin o bildiri üzerinde çok ciddi görüş birliği içerisinde olduğunu olmadığını düşünüyorum. Çok ciddi ihtilafların yaşandığını düşünenlerden birisiyim. Yaşar paşa'nın da belli bir süre sonra Ergenekon taifesinin hem TÜrkiye'yi hem TSK'yı nereye götürmeye çalıştığını iyi anladığını ama bunu da zamanla farkettiğini düşünüyorum. O nedenle 27 Nisan bildirisinden sonra dikkat edersinizi yaşar Büyükanıt'ın da çok fazlaca iç siyasete yönelik müdahaleci tavırlarının olmadığını görürsünüz. Soruşturmayı yürüten savcılar bu süreci iyi yönettiler diye düşünüyorum çünkü ele geçirilen her türlü bilgi ve belgeyi askeri savcılık üzerinden Genelkurmay'a ilettiler. İlker Başbuğ'un ve karargahın her şeyden haberleri var. Zaten devletin tepesinde zımni bir mütabakat olmadan siz iki tane generali askeri garnizondan alıp götüremezsiniz. Tavuk bile götüremezsiniz. Hatta 10. dalgada bir yere gidilemediğini biliyoruz. Bir evin kapısından döndüğünü biliyoruz. Hatta, Sabih Kanadoğlu'nun evine dön talimatı verildiğini ama polislerin kapıya kadar geldiği için orada gazeteciler olduğu gerekçesiyle dönemediğini de biliyoruz.

Yazgülü Aldoğan: Siz bu savcıların, polislerin falan neyi nasıl yaptığını nereden biliyorsunuz? Yani bir gazeteci bilgisinden farklı bir bilginiz varmış gibi geliyor bana. Sanki, savcılarla birlikte çalışıyorsunuz, bir taraftan polisle birlikte çalışıyorsunuz, kimin kapısının önünden nasıl döndüler falan. Biz sadece raporları okuyoruz, siz maşallah her şeyi biliyorsunuz...

ŞM: Yani buna biz gazetecilik diyoruz, ama sizin yaptığınıza ne denir ben bilmiyorum.

YA: Valla sizin yaptığınız biraz ajanlık gibi bir şey.

ŞM: Bak, terbiyesizlik yapmayın.

YA: Asıl siz terbiyesizlik yapmayın.

ŞM: Bakın düzgün konuşun.

YA: (Masaya sert bir şekilde vurarak) Ne kadar kolay bu lafları ediyorsunuz ya! Bu cesareti nereden alıyorsunuz?