Sırrı Süreyya Önder'den suikast iddiası! 'Demirtaş ile ilgili uyarılar geliyor'
Amerika’nın Sesi Radyosu’na konuşan Önder, partilerine yönelik saldırılar, ’Çözüm Süreci’ ve 7 Haziran seçimlerini değerlendirdi.
Önder, HDP’ye yönelik saldırılar için, şöyle dedi:
"Bu saldırılara, Başbakan, Cumhurbaşkanı ve bütün bakanlarca HDP’yi kriminalize eden, nefret diline varan söylemlerinin de büyük bir zemin hazırladığını düşünüyoruz. Cumhurbaşkanı kendisi açısından gayet tutarlı davrandığını düşünüyoruz. Zaten bu saldırı ortamına zemin hazırlayan kendisinin geliştirdiği ve kendi sorumluluk alanının bir hayli dışına taşan söylemler ile pratiği. Dolayısıyla kınamasını beklemiyordum, şaşırtmadı. Bunların ’Barajın altında kalması süper olur’ gibi çağdışı ve demokrasi dışı gibi bir cümleyi sarf eden zihniyetin HDP’ye yönelik saldırıları da kınaması beklenemez. Eş genel başkanımıza ’vatan haini’ diyen bir zihniyetin bize dönük bu tarz işlere tepki göstermesi beklenemez çünkü Vatan hainliği dediğinizde, dünyanın bütün literatüründe cezası ölüm olan bir şeyden bahsediyoruz. Bunları söylemek, hem de bize yapılanları kınamak mümkün değil tam tersine söylemleriyle buna zemin hazırlayan insanlar."
"DİYARBAKIRSPOR’UN KÜFÜR YEMEDİĞİ STADYUM KALMADI"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakırspor’a yönelik açıklamalarını değerlendiren Önder, Türkiye’de futbolda şiddeti önleme ve nefret suçlarını önleme konusunda yasal düzenleme yapılmasına rağmen uygulanmadığını söyledi. Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde de bu yasaları uygulatma çabasını görmediklerini bildiren HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Diyarbakırspor’un bu ülkede futbol oymamak için gidip küfür ve hakarete uğramadığı stadyum neredeyse kalmadı. Üstelik ulusal kimliği üzerinden bu yapılıyordu. Bu açından da Cumhurbaşkan’ının bu değerlendirmesi şaşırtmadı bizi" diye konuştu.
"CUMHURBAŞKANI’NA MÜSAMAHAYI ÖCALAN REDDETTİ"
İmralı Adası’na yaklaşık 1.5 aydan bu yana gitmelerine izin verilmediğini hatırlatan Önder, "Öcalan’ın gücünü kestirebiliyorlar, biliyorlar. Barajın aşılmasına dönük net bir çağrı yapacağını biliyoruz. Öcalan ile görüşmedik ama devlet heyetinin en az iki görüşme gerçekleştirdiğini de biliyoruz. Muhtemelen arzu ettikleri bir doğrultuda göremedikleri için bizim görüşmemizi istemiyorlar. Bu spekülasyon. Yani bir bilgi almış değilim. Ama ben muhataplarımı az çok tanıyorum. Muhtemelen Cumhurbaşkanı’nın bu sorumsuz değerlendirmelerine karşın bir müsamaha istediler, Öcalan da bunu reddetti. Bu nedenle de bizi görüştürmüyorlar. Bu tecriti görüşmeye hep bir silah gibi kullandılar. Büyük direnişler, ölüm oruçları sonucu, biz bu tecriti kaldırdık. Seçime kadar kendi potansiyellerini etkileyebilecek 1000’de 1’lik bir dalgalanmaya bile tahammülleri yok. Dolayısıyla bunu tetikleyecek herşeye karşın büyük bir saldırganlıkla yaklaşıyorlar."
"DEMİRTAŞ İLE İLGİLİ UYARILAR GELİYOR"
Önder, HDP’ye yönelik saldırılar nedeniyle olası can kayıplarından endişe duyduklarını, Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a yönelik olarak ta çok yaygın şekilde suikast söylentileri dillendirildiğini ifade etti. Önder, "Ciddi kaynaklardan bize uyarılar geliyor. Fakat endişemizi sadece daha fazla çalışarak, daha dikkatli olarak aşıyoruz" dedi. HDP’ye bugüne değin seçim sürecinde 62 saldırı gerçekleştirildiğini kaydeden Önder, "Bunun yüzde 80’i silahlı saldırı. Kitlesel saldırılara baktığımızda da tamamı linç etmeye dönük saldırılar. Bunun diğer öne çıkan bir başka yanı, kolluk kuvvetlerinin bu meselede o linç güruhunu destekleyeceği tavrı ve desteklemediği yerlerde de son derece toleranslı davranma hali. Yani devletin kontrollü bir gerginlik politikası olarak yol verdiği ve hatta zaman zaman teşvik ettiği bir durum ile karşı karşıyayız" dedi.
"MHP KAYNAKLI SİSTEMATİK VE ÖRGÜTLÜ BİR SALDIRI PLANI"
HDP’ye yönelik saldırılarda gündeme getirilen MHP ilişkisi ile ilgili ise Önder, şunları söyledi:
"Yer yer ülkücü insanlar bu saldırılar içerisinde yer almış olabilir. Ancak, MHP kaynaklı partimize, stantlarımıza örgütlü ve sistematik bir eylem planlandığını hiç düşünmedim, düşünmüyorum. Sistem şöyle çalışıyor: Bir, MHP’nin hassasiyeti bilindiği için genellikle MHP bayrakları ön plana çıkartılıyor. Bundan murat edilen; kitlemizin de MHP’ye yönelmesi ve bir kaos doğması. MHP bayrağını gören başka ülkücülerin bu olaya dahil olması. Son olarak bu olayın esas faillerinin gizlenmesi. MHP’den bir takım kişiler zaman zaman bu güruh içerisinde yer alabilir ama MHP’den doğrudan partimize sistematik ve iradi saldırı geliştiğini düşünmüyorum. Buradaki beklenti, Kobani meselesinde olduğu gibi bizim kitlemizin kendisine dönük saldırılara bir tepki vermesi. Onlar tepki verince de devletin kolluk güçlerinin devreye girmesi ve belki de seçimlerin iptaline kadar gidebilecek bir kaosu tetiklemek. Biz bu oyuna düşmedikçe bu saldırıları arttırıyorlar. Bu alanda da birşey alınmadı ve bari şunu deneyelim diyorlar."