02 Ara 2012 14:13 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:26

SİNEPOP KAPANDI! SİNEMASEVERİN BAŞI SAĞOLSUN...

Beyoğlu'nun ünlü Sinepop Sineması seyircisizlikten kapandı. Murat Tolga Şen "sinemaya sahip çıkmanın tek yolu, o salonda film izlemektir" çağrısı yapıyor.

Beyoğlu Sinemaları hepten hoş bir anı olacak, az kaldı. Sinepop sineması finansal sıkıntılarını aşamadığı için geçtiğimiz Çarşamba günü sessiz sedasız kapandı. Kapanacağından haberim vardı ancak acı haberi Operasyon: Argo’nun basın gösterimi öncesinde sinema yazarı arkadaşım/rehberim Ali Ulvi Uyanık’tan aldım. Acıklı bitişler bunlar… Beyoğlu iyiden iyiye bir yeme-içme ve alışveriş mekanına dönerken elimizden hiçbir şey gelmiyor. Bu sinemalara seyirci olmamız gerekirken biz yine AVM konforundan taviz vermiyoruz.

Çocukluğum odun-kömür sobalarıyla ısıtılan kocaman salonlarda geçti. Ellerim buz keserek, ayaklarım donarak, gocuğumu, atkımı bile çıkarmadan film izledim. Hiçbir zaman işkence gibi değildi bu… Bir tür sinemasal tekamüle bile yol açtığı söylenebilir. Üşüdüm, acıktım, kaba etlerim düzleşti ama daha çok izledim, daha çok sevdim perdeye düşen aksi…

Eniştesi sinema salonu işletmecisi bir çocuktum ve çok acıklı hikayelerine şahit oldum o salonların…

Zafer, Samsun’un en büyük sineması olan Mecidiye Caddesindeki Konak sineması ile birlikte düzgün filmler gösteren bir aile sinemasıydı. Aynı zamanda Samsun’un ilk sinema salonu olma özelliğini taşıyordu. O dönem Samsun’da Aile filmlerini Zafer ve Konak, Erotik filmleri ise Sümer, Yıldız ve Fuar sinemaları gösteriyordu fakat bu durum pek uzun sürmedi. 80′lerin başı salonlar açısından parlak zamanlar değildi. Televizyonun yükselişi, sinemaların işlerini çok düşürmüştü. Kimse bedava TV izlemek varken, sinemaya gelmiyordu. Kocaman salon bomboş kalıyor, gelen üç beş kişinin bilet parası salonun sobasına giden odun kömüre bile yetişmiyordu.

Zamanla, gayet iyi durumda olan eniştemler borca battılar ve borçlar yüzünden kimse film vermez oldu. Zaten film veren yapımcılarda battı, gitti. Gişecinin, teşrifatcının, makinistin parası ödenemez hale geldi. Zafer son dönemlerinde mecburiyetten erotik filmler gösterdi. Kaçınılmaz olan sadece gecikiyordu ve sıkıyönetim ilan edildikten sonra seyirci hepten kaybolunca “Dünyayı Kurtaran Adam” sinemaları ve kendini dahi kurtaramadığı için salon kapandı ve iş hanı oldu.

30 yıldır buna benzer hikayeleri yaşıyoruz, yazıyoruz, okuyoruz. Sonra da gidip AVM sinemalarının hamburgerden sonra film izletmelerine tav oluyoruz.

İşin duygusallığı bambaşka ama duygusal olmak bize yetmez, seyirci olmak, bilet almak, o salonlarda film izlemek lazım. Eğer yapmayacaksak/ yapamayacaksak hiç yalandan yere ağlamayalım, yürümeyelim. Kapanacak, kapanıyor zaten o salonlar…

Yaptığı sinemayı seversiniz, ciddiye almazsınız, o sizin bileceğiniz iş ancak aklı, kalbi sinemada olan yönetmen Murat Şeker, Çakallarla Dans 2’nin basın gösterimini Ortaköy Feriye sinemasında yapıyor. Çoktandır yolunu unuttuğumuz, İstanbul’un en güzel salonlarından birinde... Ellerimle, yüreğimle alkışlıyorum.

Yitirdiklerimize üzülmek yerine elimizde olanlara sahip çıkma zamanıdır. Beyoğlu sineması, Atlas, Yeşilçam sineması… Az kaldılar, can çekişerek ölüyorlar. Tepenin ardını görmek istiyorsak bize bu salonlar lazım! Allah aşkına, gidin bilet alın, film izleyin, sinemanın sahibi, sahip çıkanı olun. Sonradan gözyaşı dökeni değil...

twitter.com/murattolga