Sınavı geçti, mülakata takıldı, canına kıydı! İstanbul Barosu duyurdu…
İstanbul Barosu, Hakim ve Savcılık sınavında 115'inci olan ancak sözlü mülakatta elenen hukukçu Mert Akdoğan'ın yaşamına son verdiğini duyurdu.
İstanbul Barosu, Hakim ve Savcılık sınavında yüksek puan almasına rağmen sözlü mülakatta elenen genç hukukçu Mert Akdoğan'ın intihar ettiğini duyurdu. Baronun açıklamasına göre, Hakim ve Savcılık sınavında 115'inci olan İstanbul Barosu'na kayıtlı Avukat Mert Akdoğan, sözlü mülakatta elenmişti.
İstanbul Barosu'ndan yapılan açıklamada, "Meslektaşımızın yaşamının sona ermesinin muhtemel nedenlerinden birisinin, mülakat adı altında liyakate ve nesnel ölçütlere aykırı şekilde yapılan hakim - savcı seçimlerinin yol açtığı ağır haksızlık ve adaletsizlik olduğu düşünülmektedir" denildi.
Barodan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Baromuz üyesi Av. Mert Akdoğan’ın vefatını büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Meslektaşımızın geçen sene girdiği hâkimlik – savcılık yazılı sınavında büyük bir başarı kaydederek 115’inci sırayı elde ettiği ancak sözlü mülakatta elendiği bilinmektedir. Meslektaşımızın yaşamının sona ermesinin muhtemel nedenlerinden birisinin, mülakat adı altında liyakate ve nesnel ölçütlere aykırı şekilde yapılan hakim - savcı seçimlerinin yol açtığı ağır haksızlık ve adaletsizlik olduğu düşünülmektedir.
2013 yılında, hakim adayı Didem Yaylalı’nın benzer sebeplerle hayatına son verdiği hala hafızalarımızda tazeliğini korumaktadır. Bugün de hakimlik ve savcılık sınav sürecinde benzer uygulamalar devam ediyor.
Genç yaşta yaşamını yitiren meslektaşımızın vefatının bize gösterdiği acı gerçek, avukatların da toplumdaki yoksullaşmayla bağlantılı olarak günden güne yoksullaştığı ve yaşadıkları toplumun genel ekonomik koşullarından azade olmadıklarıdır. Özellikle son yıllarda hukuk fakültesi mezunları sayısındaki hızlı artış ve buna bağlı yaşanan işsizlik, yoksulluk, yoğun emek sömürüsü, gelecek kaygısı genç meslektaşlarımız arasında derin bir umutsuzluğa yol açmaktadır.
Adalet Bakanlığı başta olmak üzere, yasama, yürütme ve yargı kurumları, hakimlik ve savcılık atamalarında yıllardır devam eden bu ayrımcı, nesnellikten uzak liyakata aykırı sözlü mülakat uygulamasına derhal son vermelidir.
Benzeri acıların bir daha yaşanmaması temennisiyle genç meslektaşımızın ailesinin, tüm yakınlarının ve hukuk camiamızın acılarını paylaşıyor, sabırlar diliyoruz."