Sinan Oğan'dan "ikinci tur" yanıtı: Millilik durumuna bakacağız

ATA İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, "Türkiye, üretim yapacak. Köy okullarının yeniden açıldığı o anın geldiğine şahit olacağız. Türkiye'de artık devleti kurum ve kuruluşlar yönetecek, tarikat ve cemaatler değil" dedi.

Zafer Partisi, Adalet Partisi, Ülkem Partisi ve Türkiye İttifakı'nda yer alan partilerden oluşan ATA İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, Ankara'daki bir otelde 'O An Geliyor' sloganı ile basın toplantı düzenledi. Oğan'a Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz, Ülkem Partisi Genel Başkanı Neşet Doğan ve Türkiye İttifakı Başkanı Mehmet Sağlam eşlik etti.

Burada konuşan Sinan Oğan, seçim startını verdiklerini belirterek, "Türkiye 20 yıllık AK Parti iktidarı döneminde çok yoruldu, çok yıprandı. 20 yıl Sayın Erdoğan iktidardayken Millet İttifakı'nı oluşturan siyasi partiler ve sayın genel başkanları da 20 yıldır muhalefetteydi. Türkiye, bugün köhneleşmiş bir siyaset anlayışı ve yapısıyla karşı karşıyadır. Eğer Adalet ve Kalkınma Partisi bu ülkede bu kadar adaletsizlikleriyle, bu kadar yolsuzluklarıyla 20 seneden fazladır iktidardaysa emin olunuz ki; çok iyi olduğu için değil. Muhalefeti yetersiz olduğu için de aynı zamanda iktidarda. O sebeple tahterevalli siyaseti gibi, Türk siyasetinin önüne konan Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı'nın dışında Türk milletinin önüne, Türk milliyetçilerinin ve Atatürkçülerin önüne bir seçenek sunma amacıyla yola çıktık" dedi.

'ENERJİDE KENDİNE YETEBİLEN ÜLKE OLACAĞIZ'

Oğan, klasik devlet anlayışından kurtulmuş, üretime dönük bir programla Türk milletinin karşısına çıkacaklarını vurgulayarak, "Dijital Anadolu projemiz var. Yeşil enerjiyi, Türkiye'nin ana enerji kaynağı haline getireceğiz. Rusya- Ukrayna Savaşı'nda gördük ki; bir devlete, bir ülkeye, bir kesime enerji olarak bağlı kalmak ne kadar büyük bir risktir. Oysa bizim güneşimiz var. Oysa bizim rüzgarımız var. Oysa bizim jeotermal kaynaklarımız var. O sebeple Türkiye'nin bundan sonraki sürecinde neleri konuşacağız söyleyeyim; enerji kaynaklarımızı verimli kullanmayı ama bu verimliliği Türkiye genelinde israfı bitirerek yapacağız. Değerli arkadaşlar, israf ekonomisi içerisindeyiz. İsraf ekonomisi sadece ve sadece bir şeyleri çok harcamak değildir. Enerjide kendine yetebilir bir ülke haline getireceğiz ama esas geleceğin temel stratejisi gıda üzerine olacak. Gıda güvenliği üzerine, çevre güvenliği üzerine, çevresel etkiler üzerine olacak. O sebeple gıda güvenliğimizi mutlaka sağlayacağız. Türkiye, üretim yapacak. Köy okullarının yeniden açıldığı o anın geldiğine şahit olacağız. Türkiye'de artık devleti kurum ve kuruluşlar yönetecek, tarikat ve cemaatler değil" diye konuştu.

'TELEVİZYON ÖNÜNDE KONUŞALIM, TARTIŞALIM'

Sinan Oğan, bir basın mensubunun, 'Kamuoyu araştırmaları itibarıyla kazanma ihtimaliniz düşük görünüyor. 2'nci tur da kimin lehine çekilmeyi öngörürsünüz? 1'inci tur için beklentileriniz nedir?' sorusuna, "Bizim diğerlerinden farklı olduğumuzu, Türk milletinin tam da istediği yönetim anlayışının bizde olduğunu göreceksiniz. O sebeple daha yeni başladık. Şimdiden önümüze olmayan kamuoyu araştırmalarını koymayınız. Adayız ve görüyoruz ki; sahanın en iddialı adaylarından birisiyiz. Türk siyasetinin 4 ana eğilimi vardır. Birisi yüzde 30'un oluşturduğu siyasal İslam ve muhafazakar kitledir. Onların adayı Sayın Erdoğan'dır. Diğerini yüzde 30'luk sol ve sosyal demokratlar oluşturuyor. Onların adayı Sayın Kılıçdaroğlu'dur. Bir diğerini yüzde 10'luk HDP kesimi oluşturuyor. Alt tarafı vatansever ama üst tarafı için aynı şeyi diyemeyeceğim bir yapı oluşturuyor. Geriye kalan yüzde 30 Türk milliyetçileri, Atatürkçüler, vatanperverler oluşturuyor. Bunu kime yazdınız? Hangi kamuoyu araştırmacısı, bunu kimin hanesine yazdı? Sabredin, bunun bizim hanemizde olduğunu göreceksiniz" diyerek yanıt verdi.

​Oğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile diğer siyasi parti mensuplarına da çağrıda bulundu. Oğan, dersine çalıştığını ve Türkiye'nin sorunlarını bildiğini söyleyerek, "Buradan çağrıda bulunuyorum; bütün basının ortak düzenleyeceği, eskiden rahmet ile andığımız, Demirellerin, Ecevitlerin, Alparslan Türkeşlerin, Özalların o kullandığı dil ve üslup ile televizyon tartışması yapılıyordu. Hadi gelin, o günlere dönelim. Televizyon önünde milletin meselelerini konuşalım, tartışalım" dedi.