Sinan Albayrak’tan ‘Gazze’ çıkışı! ‘‘Benim meselem değil’ diyen yaratıklar var…’

24 TV Arafta Sorular programında Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü’nün konuğu olan oyuncu Sinan Albayrak açıklamalarda bulundu.

“Etrafımızdaki sessizliğe, etrafımızdaki kayıtsızlığa gerçekten tahammülsüzüm. Etrafımızda, ‘Gazze benim meselem değil’ diyen, tuhaf tuhaf yaratıklar var” çıkışında bulunan Sinan Albayrak, “‘Bu bizim meselemiz değil’ diyenlerden olmayalım, gerçekten olmayalım. Malum markalarda oturup, kahvemizi içenlerden olmayalım. İçme arkadaşım! Senin bu yaptığın vahşetin yanında durmaktır” ifadelerini kullandı.

Oyuncu Sinan Albayrak, programdaki açıklamaları şöyle:

“Etrafımızdaki sessizliğe, etrafımızdaki kayıtsızlığa gerçekten tahammülsüzüm. Etrafımızda, ‘Gazze benim meselem değil’ diyen, tuhaf tuhaf yaratıklar var.

Utanıyorum kendime ait bir şeyler paylaşmaya. Bazen de insanlar diyor ki ‘Kendine ait bir şeyler paylaşmalısın, kendi hayatını yaşamak zorundasın. Hayata yaşanır pencereden bakmamız gerekiyor. Fakat ben ölüm penceresine çok takılıyorum. Allah’ıma şükür 1 yaşında bir çocuğum var. Çocuğuma bakıp dertlenmemek, ya da orada yaşananları hissetmemek imkanına sahip değilim. İçinde birazcık olsun duygu, birazcık düşünce varsa karnında o yumruyu sıkıntı ve darlamayı hissediyorsan bir şeyleri dertleniyor olmak gerekiyor. Etrafımızdaki sessizliğe, etrafımızdaki kayıtsızlığa gerçekten tahammülsüzüm. Etrafımızda, ‘Gazze benim meselem değil’ diyen, tuhaf tuhaf yaratıklar var.

Bide bunu söyleyen insanlar; kameraların karşısına geçebilen, kürsünün karşısına geçebilen elinde o gücü olan insanlar maalesef. Bunları da gördükçe özellikle o güç sana verilmişken sen bunu benim ülkemde nasıl kötüye kullanabilirsin? Onlardan olmak istemiyorum. Elimde bir tane imkân var kendimce sosyal medya paylaşımı yapıyorum. Basit ve komik gelebilir ama o kadar güçlü bir silah ki bu.

‘Bu bizim meselemiz değil’ diyenlerden olmayalım, gerçekten olmayalım. Malum markalarda oturup, kahvemizi içenlerden olmayalım. İçme arkadaşım! Senin bu yaptığın vahşetin yanında durmaktır.

Biz o bir kişi olmak derdinde olmak zorundayız. Bizim bir derdimiz olmak zorunda. ‘O bizim meselemiz değil’ diyenlerden olmayalım. O malum markalarda oturup kahvesini içenlerden olmayalım, yapabildiğimiz bu. İçme arkadaşım! Senin bu yaptığın vahşetin yanında durmaktır. O kadar kolay ki senin oraya girmemen, içmemen.

Biz ailemle köye gittik. Nisan'dan beri oradaydık, bir projeden dolayı dönmem gerekti o zamana kadar orada kaldık. Ne giydiğim, giyeceğim derdim yoktu. Buraya geldim bu derdim başladı. Bir şeyleri yakıştırma derdindeyiz. Buraya da bugün kendi kimliğim olan bu kıyafetlerle geldim. Marka olayı bugün gençlerde daha iyi anlaşılabiliyor. Kim ne giydi, hangi markanın son modeli gençler bunu çok rahat ayırt edebiliyor. Ben edemiyorum. Markada yine o empoze silahlardan biri. O kahveyi, kan burger sevdiriyor.”