13 Ara 2010 08:00
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:52
''ŞİMDİ TEK BİR KONUDA BİRKAÇ LAF ETTİ DİYE 'BRAVO ERGUN' MU DİYECEĞİM?''
"Ergun Babahan'ın yakın geçmişi bir-iki onurlu davranışa karşılık daha çok birbirinden kara lekelerle dolu."
Duruş bozukluğu nedir
Ergun Babahan’ın öğrencilere dayak konusunda hükümeti ve polisi eleştiren bütün satırlarının altına imzasını atarım.
Cuma günü ’Yazıişleri’ programında da izledim onu; bir tek falso vermedi, söylediklerinin arkasında durdu. Üstelik, AKP’li Burhan Kuzu’nun kendisine ayar vermesine rağmen hiç geri adım atmadı. Alınması gereken doğru tavrı aldı, omurgalı davrandı.
Ancak sırf bir konuda doğru tavır aldı diye buradan Ergun Babahan’a alkış gönderecek de değilim.
Yanlış anlaşılmasın... Ben basındaki onca çatışmaya, kavgaya rağmen, bunların kişiselleşmemesi gerektiğine inanırım. Yıllardır tanıdığım Ergun Babahan’ı da insan olarak severim.
Ancak son yıllardaki çarpık duruşunu da eleştiririm.
Ne yazık ki bu sicil tek bir konuda doğru tavır almakla, omurgalı çıkış yapmakla temizlenmiyor. Babahan, siyasi konularda, hükümetle ilişkilerde, referandumda, medya eleştirisinde, Ergenekon’a bakışında o kadar esnedi ki... Öylesine yanlış yerde durup, haksız tavırlar sergiledi ki... O kadar kaypak, korkak ve yandaş bir çizgide ilerledi ki...;
Şimdi tek bir konuda düzgün birkaç laf etti diye ’Bravo Ergun’ mu diyeceğim?
Hayır, bu kadar kolay değil...
Duruş sahibi olmak bir bütündür. Bir konuda düzgün tavır alıp, bütün başka konularda yalpalarsan ciddiye alınmazsın. Hayatın ve gazeteciliğin her alanında kendini belli eder omurga kendisini. Ve bu sınavda bir ’doğru’ bütün yanlışları götürmüyor ne yazık ki...
Tanıdığım, sevdiğim Ergun Babahan’ın yakın geçmişi bir-iki onurlu davranışa karşılık daha çok birbirinden kara lekelerle dolu.
Oray EĞİN / AKŞAM
Ergun Babahan’ın öğrencilere dayak konusunda hükümeti ve polisi eleştiren bütün satırlarının altına imzasını atarım.
Cuma günü ’Yazıişleri’ programında da izledim onu; bir tek falso vermedi, söylediklerinin arkasında durdu. Üstelik, AKP’li Burhan Kuzu’nun kendisine ayar vermesine rağmen hiç geri adım atmadı. Alınması gereken doğru tavrı aldı, omurgalı davrandı.
Ancak sırf bir konuda doğru tavır aldı diye buradan Ergun Babahan’a alkış gönderecek de değilim.
Yanlış anlaşılmasın... Ben basındaki onca çatışmaya, kavgaya rağmen, bunların kişiselleşmemesi gerektiğine inanırım. Yıllardır tanıdığım Ergun Babahan’ı da insan olarak severim.
Ancak son yıllardaki çarpık duruşunu da eleştiririm.
Ne yazık ki bu sicil tek bir konuda doğru tavır almakla, omurgalı çıkış yapmakla temizlenmiyor. Babahan, siyasi konularda, hükümetle ilişkilerde, referandumda, medya eleştirisinde, Ergenekon’a bakışında o kadar esnedi ki... Öylesine yanlış yerde durup, haksız tavırlar sergiledi ki... O kadar kaypak, korkak ve yandaş bir çizgide ilerledi ki...;
Şimdi tek bir konuda düzgün birkaç laf etti diye ’Bravo Ergun’ mu diyeceğim?
Hayır, bu kadar kolay değil...
Duruş sahibi olmak bir bütündür. Bir konuda düzgün tavır alıp, bütün başka konularda yalpalarsan ciddiye alınmazsın. Hayatın ve gazeteciliğin her alanında kendini belli eder omurga kendisini. Ve bu sınavda bir ’doğru’ bütün yanlışları götürmüyor ne yazık ki...
Tanıdığım, sevdiğim Ergun Babahan’ın yakın geçmişi bir-iki onurlu davranışa karşılık daha çok birbirinden kara lekelerle dolu.
Oray EĞİN / AKŞAM