Show TV'nin iddialı dizisi bu akşam ekrana geliyor!
Keşke Hiç Büyümeseydik dizisi 1. bölümü ile bu akşam ekrana geliyor.
Başrollerinde Ege Aydan, Burcu Kara, Açelya Akkoyun, Murat Kılıç,
Deniz Celiloğlu, İrfan Kangı, Yeliz Kuvancı, Demet Gül, Arda Esen,
Melisa Doğu, Gülin İyigün, Sadri Alışık, gibi birbirinden usta
isimlerin yer aldığı Keşke Hiç Büyümeseydik dizisinin 1. bölüm
fragmanı da yayınlandı.
“BİZİ BÜYÜMEK DEĞİL KEŞKELERİMİZ YARALADI!”
Hulusi yetmişli yaşlarının sonuna gelmiş, dört çocuğunu büyütüp
hayata hazırlamış, ama ömrünün son günlerini yapayalnız geçirmiş
bir adamdır. Hikâyemiz de onun vefatı ile başlar. Hayatın dört bir
yana savurduğu çocukları, babalarına son vazifelerini yapmak üzere
büyüdükleri mahalleye dönerler. Ama problemlerini de birlikte
getirmişlerdir.
Hepsinin kafalarında ya babaları ile yaşadıkları mutlu çocuklukları
ya da erteledikleri için pişmanlık duydukları anıları vardır. Bu
zamana kadar yaptıklarının ya da yapamadıklarının keşkeleri
yüzlerine çarpar. Artık çocukluklarındaki gibi mutlu, gençlikleri
kadar hızlı değildir zaman…
Çocuklar büyümüş, kendi aileleri olmuş, her biri artık onların
derdine düşmüşlerdir. Birbirlerini, bu evi ve en önemlisi de onlara
sevgiyle bağlı olan anne babalarını ihmal etmişlerdir. Şimdi yıllar
sonra aynı sofrada tekrar bir araya gelmişlerdir ama geçen zaman da
beraberinde çok şey götürmüştür. Birbirlerinin sırtını kollayan,
sevinçlerini paylaşan bu kardeşler nasıl bu hale gelmişlerdir.
Geçmişte olduğu gibi bu sefer yemek masasında mutlu kahkahalar
değil, aralarındaki sorunları ve babalarına karşı hissettikleri
suçluluk duyguları vardır. Bu sorunlarla nasıl baş edecek ve
Hulusi’nin yaşarken başaramadığı o geniş aileyi çocuklar bir araya
getirebilecekler midir? ‘Ölüm hak, miras helal’ diyen yakın
akrabalar ise çoktan mal paylaşımını düşlemeye başlamışlardır.
Acılı çocuklar anlarlar ki geçen yıllarla kaybettikleri sadece
zaman değildir. Korumaya çalıştıkları manevi değerler de
kaybolmuştur. Aynı masada tek ekmeği paylaşan kardeşler,
büyüdükleri evi paylaşamayacak hale nasıl gelmişlerdir?
“BİZİ BÜYÜMEK DEĞİL KEŞKELERİMİZ YARALADI!” Hulusi yetmişli
yaşlarının sonuna gelmiş, dört çocuğunu büyütüp hayata hazırlamış,
ama ömrünün son günlerini yapayalnız geçirmiş bir adamdır.
Hikâyemiz de onun vefatı ile başlar. Hayatın dört bir yana
savurduğu çocukları, babalarına son vazifelerini yapmak üzere
büyüdükleri mahalleye dönerler. Ama problemlerini de birlikte
getirmişlerdir. Hepsinin kafalarında ya babaları ile yaşadıkları
mutlu çocuklukları ya da erteledikleri için pişmanlık duydukları
anıları vardır. Bu zamana kadar yaptıklarının ya da
yapamadıklarının keşkeleri yüzlerine çarpar. Artık
çocukluklarındaki gibi mutlu, gençlikleri kadar hızlı değildir
zaman… Çocuklar büyümüş, kendi aileleri olmuş, her biri artık
onların derdine düşmüşlerdir. Birbirlerini, bu evi ve en önemlisi
de onlara sevgiyle bağlı olan anne babalarını ihmal etmişlerdir.
Şimdi yıllar sonra aynı sofrada tekrar bir araya gelmişlerdir ama
geçen zaman da beraberinde çok şey götürmüştür. Birbirlerinin
sırtını kollayan, sevinçlerini paylaşan bu kardeşler nasıl bu hale
gelmişlerdir. Geçmişte olduğu gibi bu sefer yemek masasında mutlu
kahkahalar değil, aralarındaki sorunları ve babalarına karşı
hissettikleri suçluluk duyguları vardır. Bu sorunlarla nasıl baş
edecek ve Hulusi’nin yaşarken başaramadığı o geniş aileyi çocuklar
bir araya getirebilecekler midir? ‘Ölüm hak, miras helal’ diyen
yakın akrabalar ise çoktan mal paylaşımını düşlemeye
başlamışlardır. Acılı çocuklar anlarlar ki geçen yıllarla
kaybettikleri sadece zaman değildir. Korumaya çalıştıkları manevi
değerler de kaybolmuştur. Aynı masada tek ekmeği paylaşan
kardeşler, büyüdükleri evi paylaşamayacak hale nasıl gelmişlerdir?