SEZUAN'IN İYİ İNSANI, TELİF HAKLARI YÜZÜNDEN KÖTÜ YOLA DÜŞTÜ!
Bertol Brecht'in başyapıtlarından Sezuan'ın İyi İnsanı Shen Te'nin, fahişeliği bırakıp iyi insan olma çabası bu sefer telif korumasına takıldı!
20. yüzyılın en etkili Alman şairi, oyun yazarı ve tiyatro yönetmenlerinden Bertol Brecht’in başyapıtlarından Sezuan’ın İyi İnsanı Shen Te’nin, fahişeliği bırakıp iyi insan olma çabası bu sefer telif korumasına takıldı!
Bertolt Brecht’in telif haklarını koruyan Almanya’daki “Suhrkamp Verlag” firması, oyunu sahneleyen Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları (BÜO) grubunu uyararak temsilin durdurulmadığı takdirde yasal yollara başvuracaklarını bildirdi.
Bütün okullardaki tiyatro kulüplerini yakından ilgilendiren olayı Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları grubundan Tülin Ebcioğlu şöyle anlattı:
“Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları’nın 2011-2012 eğitim prodüksiyonu olan Bertolt Brecht’in Sezuan’ın İyi İnsanı oyununu TAKSAV 17. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali’nde sergilemek için hazırlandık. Oyuna üç hafta kala, biletlerinin yarısından fazlası satılmışken telefonla telif hakları talebi geldi. Rektörlüğü gönderilen yazıda ise, temsili yapılacak tiyatro oyununun yazarı olan Bertolt Brecht’in telif haklarını koruyan Almanya’daki “Suhrkamp Verlag” firmasının Türkiye temsilcisi olduklarını, oyunun oynanmasının 5846 sayılı Telif Yasasına aykırı olduğunu, temsilin durdurulmadığı takdirde yasal yollara başvurulacağını belirtiyordu. Suhrkamp Verlag firmasıyla yaptığımız görüşmede Almanya’da amatör ya da profesyonel tiyatroların fark gözetilmeksizin telif uygulamasına tabii olduğu söylendi. Rektörlük, mahkemelik olmak istemediğinden ve TAKSAV festivalinde oyunun sergilenebilmesi için telif ücretini ödedi. Önce 450 TL+KDV, oyunun oynanmasından sonra da 150 Euro ödeme yapıldı.”
YILDIZ TEKNİK’İN DE BAŞINA GELDİ
Benzer bir olay, 1982 yılında kurulan ve otuz yılda onlarca farklı oyun sergileyen Yıldız Teknik Üniversitesi’nde yaşandı. Peter Shaffer’ın Karanlıkta Komedi adlı oyunu ile 1. İzmir Uluslararası Tiyatro Festivali’ne başvuran Yıldız Teknik Oyuncuları (YUO), 15 Aralık 2012’de oyununu sergilemek üzere festivalden kabul aldı. "Üniversite Tiyatroları" adlı başlık altında oyun duyuruldu. Ancak; turneden 3 gün önce, oyunun telif haklarını elinde bulunduran ajanstan izin alınmadığı için oyunu oynayamayacakları yönünde bir telefon aldılar. Oyunun ücretsiz sergilendiğini bildirmelerine rağmen ajans, festivalin bilet sattığını ve telif ödenmesinin zorunlu olduğunu bildirdi.
Festival yönetimiyle iletişime geçen öğrenciler, bu oyun için kendilerine herhangi bir ödeme yapılmayacağını belgeleyerek ajansa faks çekti. 1 gün sonra ajanstan arayarak festival yönetimiyle görüştüklerini, oyunu ücretsiz oynayabilecekleri bildirildi.
TELİF YASAMIZ DEĞİŞTİRİLMELİ
Telif hakları uzmanı Av. Dr. Cahit Suluk, okullardaki tiyatro kulüplerine telif darbesi olarak nitelendirilen gelişmeleri şöyle değerlendirdi:
“Yürürlükteki telif yasamız gereği telif hakkı sahibi, haklı ve para talep edebilir. Zira yapılan temsil eğitim ve öğretim amacı taşımıyor. Buna karşılık konservatuvar öğrencileri böyle bir temsili gerçekleştirselerdi para talep edilemezdi. Meğer ki, temsilde kar amacı güdülmesin.
Somut olayda bilet kesildiği için konservatuvar da olsaydı yine para talep edilebilecekti. Yasal durum bu. Ancak telif yasamızda bir değişikliğe gidilerek üniversite ve okulların bünyelerinde faaliyet gösteren amatör tiyatro grupları, teliften muaf tutulabilir.
Diğer yandan somut olayda ajans, para talep edemez. Çünkü yasa koyucu telif hakkı sahibine bu yetkiyi veriyor. Telif hakkı sahibi, bu hakkı ya kendisi talep edebilir ya da meslek birlikleri üzerinden isteyebilir. Sözkonusu ajans, bir meslek birliği gibi hareket ederek para isteyemez. Anayasa Mahkemesi’nin 2010 yılındaki iptal kararından önce telif hakkı sahibi, şahsen de bu hakkı takip edemiyordu. Yani muhakkak bir meslek birliği üzerinden bu hak tahsil edilmeliydi. Ancak iptal kararından sonra şahsen de hak sahibi bu hakkını takip edebilir. Öğrencilerden para talep eden ajans, telif hakkının sahibi değildir. Sadece Türkiye’de temsile yetkili kılınmıştır. Böyle bir temsil yetkisi, meslek birliklerinin tekelindedir. Başka bir vakıf, dernek, şirket vb. kuruluş bu tahsilatı yapamaz. Meslek birliklerinin kuruluş amacı da budur zaten”.
ALMAN YASALARI NE DİYOR?
Telif alanındaki çalışmalarıyla tanınan ve Münih’te avukatlık yapan Av. Dr. Temel Nal ise, “Türk Telif Yasası’na göre, ücret karşılığında oynanan tiyatrolardan hak sahiplerinin telif talep edilebileceğini” belirtti.
Dr. Nal’ın verdiği bilgiye göre, Almanya’daki uygulama şöyle:
“Bir icranın temsilinden telif talep edilmemesi için;
1. Kesinlikle hiç bir giriş ücreti istenmemesi ve hiç bir kar amacı olmaması gerekmektedir. Ama bağış toplanabilir.
2. İcracı sanatçılara, yani oyunculara ücret ödenmemesi gerekir.
3. Eğitim amaçlı olması gerekmektedir ve belirli kişilerden (mesela öğretmenler, öğrenciler ve veliler, akrabalar) başka kişiler girmemesi gerekir.
4. Ancak tiyatro gösterileri için yukarıda saydığımız istisnalar da geçerli değildir. Sahne temsilleri bakımından Almanya’da her hâlükârda eser sahibinin izni zorunludur. Belirttiğimiz istisna, sadece sahne temsilleri dışındaki örneğin, bir müzik eserinin temsili gibi, temsiller için geçerlidir”.
Telif yasamızın, teliften muaf tuttuğu temsile ilişkin hükmü ise şöyle:
3. Temsil Serbestisi
Madde 33- (Değişik: 21.2.2001-4630/17) Yayımlanmış bir eserin, tüm eğitim ve öğretim kurumlarında, yüz yüze eğitim ve öğretim maksadıyla doğrudan veya dolaylı kâr amacı gütmeksizin temsili, eser sahibinin ve eserin adının mutad şekilde açıklanması şartıyla serbesttir.
SEZUAN’IN İYİ İNSANI
Kapitalist sömürü düzeninde iyi kötü, ezen ezilen çelişkileri sorgulandığı, oyunun konusu özetle şöyle:
“Çin’de geçen oyunda üç tanrı dünyada hala emirlerini uygulayan, tanrılara olan inancını kaybetmemiş “iyi” bir insan bulmak amacıyla yeryüzüne inerler. Sezuan şehri, tanrıların buyruklarına uyarak da bu dünyada yaşanabilineceğinin ispatı için son şanstır. Tanrılar, geceyi geçirebilecekleri bir yer ararlar. Eğer onları karşılık beklemeksizin ağırlayacak birilerini bulurlarsa “iyi insan” da bulunmuş olacaktır.
Uzun bir arayışın sonunda Sucu Wang’ın yardımıyla onları evine kabul eden tek kişiyi, bir fahişe olan Shen Te’yi bulurlar. Tanrılar yaptığı bu iyilikten dolayı onun aradıkları iyi insan olduğunu söylerler ve iyiliklerine devam edebilmesi için ona bir miktar para verirler. Shen Te aldığı parayla bir tütüncü dükkânı açar, böylece hem çevresindekilere iyilik yapmaya devam edecek hem de “günahkâr” yaşantısına son verecektir.
Ancak yoksulluk çekenler, yardıma muhtaç olanlar o kadar çoktur ki Shen Te’nin bunlarla tek başına başa çıkabilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, amcaoğlu Shui Ta kılığına girerek girişimci bir iş adamı kılığında gerektiğinde sorunları zorbalıkla çözer. Fakat Sun adında işsiz bir pilota aşık olmasıyla işler tekrar sarpa sarar. Oyunda tanrıların Shen Te ile ilgili haberleri almasını sağlayan kişi şehirdeki üretim ilişkilerinden uzak bir yaşantı sürdüren sucu Wang’dır. Wang oyunun başında tanrıları Sezuan için tek kurtuluş yolu olara görürken zamanla onların yetersizliğinden ve acizliğinden şikâyet etmeye başlar. Shen Te gittikçe daha fazla Shui Ta kılığına girmek durumunda kalır. Shen Te’nin ortadan kaybolduğunu gören mahalleli Shui Ta’yı, Shen Te’yi alıkoymakla suçlar ve mahkemeye verir.
Shen Te’nin ortadan kaybolduğunu öğrenen tanrılar yargıç kılığında mahkemeye gelirler. Shui Ta, Shen te ile aynı kişi olduğunu itiraf eder ve bu yola neden başvurmak zorunda kaldığını açıklar. Tanrılar bu açmaza Shen Te’nin arada bir Shui Ta olmasına karar vererek çare bulurlar. Oyun, hikayenin çözümsüzlüğünü ve tanrıların acizliğini betimleyip, ‘’böyle koşullar altında iyi olmak mümkün müdür?’’ sorusunun cevabını seyirciye bırakan bir son deyişle biter.”