“HASTENEYE GİDERKEN YENİDEN ÖNÜMÜZÜ KESTİLER”
Eve gittiklerini ancak çok fazla darbe aldığını söyleyen Öztürk, “Sürekli kusuyordum ve görme kaybım vardı. Eşim 'kafatasın görünüyor yarılmış hemen hastaneye gidelim' dedi. Eşim ve çocuklarımı evde bıraktım. Ömer ile birlikte yeniden yola çıktık. Aynı yoldan geçmek zorundaydık. Aynı yerde 15-20 kişi yeniden yolumuzu kesti. Maktul de oradaydı. Keşke olmasaydı ama niyetleri iyi değildi. Benim hala başım dönüyordu. O kadar çok darbe almıştım ki tek bir darbe daha alsam öleceğimi biliyordum” dedi.
“SADECE YOL İSTEMİŞTİK”
Üstüne doğru gelen kişilerden birinin belinde silah olduğunu zannettiği için ayaklarına ateş ettiğini söyleyen Öztürk, “Maktul üstüme doğru geldi. Ben ayaklarına doğru ateş edince kaçtı. Koşmaya başladı. Benim öldürme kastım yoktu. Olsaydı arkasından koşardım. Hayatımda hiç suç işlemedim. Üzgünüm, sadece yol istemiştik. Ben size her şeyi içtenlikle anlattım. Üzerimden bir yük kalktı” dedi.
“HEPİMİZİ ÖLDÜRECEKLERİNİ DÜŞÜNDÜM”
Sanık Ömer Genç de olay anında kalabalık bir grubun kendilerine saldırdığını anlatarak, “Önce arabadan inmedik. Ben arkadaki arabadaydım. Kalabalıktan birinin Sezer’in eşi ve çocuklarının olduğu arka kapıyı açmaya çalıştığını görünce indim. Başka biri de benim yolumu keserek, ‘Buranın kahramanı sen misin?’ diyerek bana vurmaya başladı. Ben belimden büyük bir ameliyat geçirdiğim için zaten yerden kalkamadım. Eşim beni kurtarmaya çalışıyordu. Çocuklarım yerde ağlıyordu. O an hepimizi öldüreceklerini düşündüm” dedi.
“EZ EZ DİYE BAĞIRIYORLARDI”
Kalabalığın daha sonra kamyonete bindiğini anlatan Genç, “Biri de, ‘ez ez’ diye bağırıyordu. Ben kaçmayı başardım ama Sezer tam kendinde olmadığı için ona çarptı. Kamyonet sonra geri geri gelmeye başladı. Sezer bijon anahtarını alarak kamyonete fırlattı” dedi.