Ama paylaşımlarında içerik pek yok…
-Evet, önümüzdeki dönemde içerik meselesine biraz daha önem vereceğim. Zaman zaman içi boş şeyler paylaştığımın ben de farkındayım.
Sen ne istiyorsun şu hayattan?
-Güzel soru. Ben de tam bilmiyorum bunun cevabını. Ben insanlar beni çok sevsinler, beni baş tacı yapsınlar derdinden değilim. İnsanların konuştuğu biri olayım falan de istemiyorum. Öyle egolarım yok. Belki bir iki sene sonra takipçim hiç kalmayacak, onlar için ilginç olmayacağım çünkü artık Türkiye’nin en ünlü adamıyla beraber değilim…
Sen, Acun’suz hiçbir şey değil misin?
-Onlar öyle düşünüyorlar: “Acunla var oldun Acunsuz sıfırsın, hiçbir şeysin!” O insanlara cevabım şu: “Tamam biteyim önemli değil ben bundan beslenmiyorum ki…” Onlar Instagramıma da takık. Oysa bir sosyal medya manyağı değilim ben, bazı günler hiç paylaşasım gelmiyor…
“Bir iki Melisalı fotoğraf koyayım, hımm şimdi bir bikinili fotoğraf, o arada Phuket’e uçuyam inanları şaşırtayım…”
-Hiç öyle bir şeyim yok! Tulum’daydım mesela. Haa bu arada Tulum’da takipçi kaybettim…
Neden?
-Sürekli bikinili fotoğraf paylaştığım için…
Buradan ne sonuç çıkarıyoruz?
-Türk insanı sevmiyor, bedenini sergiliyorsun gibi algılıyor. Hoşlarına gitmedi. Ama gerçek şu: Tulumdayım ve bikini dışında hiçbir şey giymiyoruz. Kumun içinde zaten otel. Kum, deniz. Bir arkadaşımın da bikini markası var. Ona destek olmak için bikini giyip, paylaştım. Özeleştiri istiyorsan, yapmamalıydım! Türk insanı bikinili fotoğrafı sevmiyor. Ama ben buyum. Paylaştığım için takipçi kaybedeceksem de kaybedeyim.