Seninle röportaj yaptıktan sonra yemediğim hakaret kalmadı! Şimdi ne olacak dersin?
-Kaçarın yok, yine hakaret yiyeceksin!
Ama artık Acun yok…
-Önemi yok. Bana kişisel olarak gıcıklar. Bu kadar gezmeme tozmama gıcıklar! İmkanlarıma gıcıklar. Paylaştığım postlara gıcıklar. Ne bileyim… Her şeye gıcıklar. Onların ne düşündüğü beni ilgilendirmiyor, ben kendimi geliştirdiğimi düşünüyorum. Gezmeye de devam edeceğim…
Halbuki sen gezdiğin şeyleri koymayabilirsin daha politik davranabilirsin…
-Belki de öyle yapmam lazımdı. Bu da benim kendimde özeleştiri yaptığım şey, bu kadar açık olmamam gerekiyordu. Ama gezdiğim yerleri azalttım. Ya da şöyle diyeyim, her şeyi paylaşmıyorum. Yavaş yavaş daha da azaltacağım. Yakında tam olarak bitiririm bence. Böyle diyeyim de mutlu olsunlar!
“Ne yaşıyorsam paylaştım. Bu da battı insanlara mı!” mı diyorsun…
-Evet. Meğer insanlar benim kadar ortada yaşamıyormuş. Yaşadıkları hayatı gizliyormuş. Ben, “Bunlar aleyhime döner!” demedim. Tüm şeffaflığıyla hayatımı insanların gözünün önüne serdim. E çok göze battı. Sonra insanlar beni sevsin diye de uğraşmadım. Mağdur edebiyatımı yapmadım. Öyle yapanlar kazanıyor ve daha çok seviliyor. Gelinen noktada durum şu: Ben nefret ediliyorum. Nefretin adı Şeyma olmuş! Anlamadıkları şu: Ben, neysem oyum. Ve ne yaşıyorsam onu paylaştım. Yalanım, oyunum, riyam yoktu. Partiye gittiysem onu koydum. Kızımı koydum. Yemeğimi koydum. Genç bir insanım ben. Benden ne beklediklerini de anlamıyorum. Ama galiba bu kadar açık olmamak gerekiyormuş hayatta! Olursan, insanlara şunu deme hakkı veriyorsun: “Çalışmadan etmeden işte koca parasıyla bu kadar geziyor, hiçbir şey üretmiyor!” E iyi de sadece ben miyim kocasının parasıyla yaşayan? Sadece anne olan başka kadınlar yok mu? Kaldı ki ben, markaların çalışmak istediği biriyim, kendi çapımda kitleleri etkiliyorum. Bir mücevher firmasının yüzüyüm. Kendi çapımda çalışıyorum, para kazanıyorum. Bir cafe işletiyorum. Çok da iyi gidiyor. Ne istiyor insanlar benden?
Acun’un parasıyla geziyorsun diye mi bu düşmanlık?
-Galiba yorulmadan, bir şey yapmadan, emek harcamadan para harcıyor, geziyor tozuyor olmam Türk insanına batıyor oldu. Oysa bunu pek çok insan yapıyor dünyada… Ama bana takmış vaziyetteler!
Sen hiç huzursuzluk duymuyor musun peki?
-Diyorum işte, özeleştiri yapıyorum diye. “Şeyma, keşke şunu paylaşmasaydın!” dediğim şeyler var açıkçası. Her insan hata yapar, ben de yaptım. Ama çok büyük pişmanlığım da yok. Çünkü kimsenin canını acıtmaya çalışmadım. Kimseye bir kötülüğüm, bir yanlışım olmadı. Bu kadar ağır eleştiriyi hak ediyor musun diyorsan, bence etmiyorum.