O zaman daha önceki ilişkinde ilgi görmediğini mi anlıyoruz?
-Hayır. Lütfen böyle bir anlam da çıkmasın. Gayet ilgi gördüm Acun tarafından. O yüzden öyle bir şey de demek istemiyorum. Ben şu an mutluyum. Acun da mutlu olsun istiyorum. Evet, koruma kalkanım kalktı ama onun dışında pek bir şey değişmedi açıkçası. Ben yine aynı Şeyma’yım. Sadece hiç olmadığım kadar özgürüm.
Çok başarılı bir iş adamı Acun. Ve haliyle işiyle çok meşgul… Bir önceki ilişkinde yalnız mı hissediyordun kendini?
-Hayalimdeki evlilik bu değildi diyelim. Her şey o kadar hızlı oldu, hızlı gelişti ki, ben çok bir şeyi anlayamadan, hep, kitabın bir diğer bölümü geçmiş oldum. Son on senem böyle geçti. O yüzden evliliğimin, özlemini duyduğum, aradığım şeylerin boşluğunu dolduramadığımı gördüm. Haa, şu anda o boşluklar doluyor mu diyorsan, onun cevabını da şu an veremem. Çünkü daha çok yeni. Ama hayatımda çok fazla bir şey de değişmedi. Acun zaten hep çok çalışkan, hep işinde gücünde biriydi. Ben de bu duruma fazla zorlanmadım. Yani halimden mutsuz değilim.
Halbuki insanlar senin yerlerde sürünmeni mi bekliyorlar?
-Muhtemelen. Hakkımda o kadar çok konuşuyorlar ki, yetişemiyorum. Umurumda da değil. Aldığım nafaka dert oldu onlara, neler neler demediler ki… “Bundan sonra yurtdışına gidebilecek mi? Özel uçak artık emrine amade olmayacak, bakalım ne yapacak? Ekonomi mi uçacak? Bakalım eskisi kadar kıyafet alabilecek mi? Gör bak alamayacak!” Ben materyalist bir dünyada büyüyen biri değilim. Ben ruhu, sevgiyle, paylaşmakla dolduran biriyim. Gördüğüm yeni şeyleri kendime katarak kendini hep geliştirmek için uğraşan biriyim. Düşmez kalkmaz bir Allah denir ya, bana böyle iftira atanlar, hakkımda ileri geri konuşanlar bilsin ki, ben öyle kolay kolay düşmem…
Mutsuz durmuyorsun ama yerinde de durmuyorsun… Nedir bu? Bu kadar çok gezmek de, sağlık belirtisi mi?
-Yok, değil! Gezerek, bir şeylerden kaçıyor da olabilirim. Evet, belki de bu: Gezerek, sürekli bana duyulan bu nefretten kaçmaya çalışıyorumdur. Gezmek meditasyon gibi geliyor bana. Mutlu oluyorum. Bu kadar uçmak insanı yorar ya, beni tam tersi daha fazla enerjik tutuyor…
Bu kötü yorumlara hani aldırmıyordun…
-Aldırmıyorum. Genel olarak okumuyorum da. Ama bazen denk geliyorum, kötülük fışkırıyor, inanılmaz iğrenç yorumlar. Bana yapılan saldırıların onda biri karışında insanlar yıkılırdı, bana yine de vız geliyor, tırıs gidiyor. Kitap yazacağım bununla alakalı. Dışarıda görsem, bana selam vermeyecek, benimle konuşamayacak tipler hakkımda yorum yazıyorlar. Tanımıyorum ki ben sizi. Yormayın kendinizi. Sizi ciddiye de almıyorum, alacak olsam kendimi öldürmem filan lazım!
Seninle röportaj yaptıktan sonra yemediğim hakaret kalmadı! Şimdi ne olacak dersin?
-Kaçarın yok, yine hakaret yiyeceksin!
Ama artık Acun yok…
-Önemi yok. Bana kişisel olarak gıcıklar. Bu kadar gezmeme tozmama gıcıklar! İmkanlarıma gıcıklar. Paylaştığım postlara gıcıklar. Ne bileyim… Her şeye gıcıklar. Onların ne düşündüğü beni ilgilendirmiyor, ben kendimi geliştirdiğimi düşünüyorum. Gezmeye de devam edeceğim…