Seyirci bu diziye çarpıp kalacak mı?
Sinema-TV eleştirmenimiz Murat Tolga Şen, Kıvanç Tatlıtuğ’un yeni ve iddialı dizisi Çarpışma’nın ilk bölümünü yorumluyor.
Selim Demirdelen’in Kavşak adlı ödüllü filmi, ayrı hayatların/hikayelerin insanlarını bir trafik kazasından sonra usulca bir araya getirir. Kavşak, güçlü hikayesi, dengeli oyunculukları ve sağlam rejisiyle Türk sinemasının yüz akı işlerinden biridir.
2012 yılında, Venedik Film Festivali'nde "Geleceğin Aslanı" ödülüne layık görülen Küf filmi ile tanıdığımız Ali Aydın’ın senaryosunu yazdığı Çarpışma da eser miktarda da olsa bu fikri barındırıyor. Ayrı hayat hikayelerinin insanları soğuk-yağmurlu bir gecede bir dört yol ağzında birbirlerine çarpıyorlar. Görünen o ki bu şiddette bir çarpışmanın, karakterlerin ilk bölüm boyunca gösterilen trajedi ve entrikalarını da hesaba katarak, hepsinin üzerinde birleştirici bir etkisi olacak ama bu birleşmeden ilk bölümdeki çarpışmanın şiddetini aşacak gelişmeler yaşanacağı da ortada.
Ezel ile sevdiğimiz zanaatkar tarafı çok güçlü bir filmci olan Uluç Bayraktar, Çarpışma’nın ilk bölümünde elinden geleni yapmış ve bize neredeyse yeni bir Ezel sunacağının da işaretlerini göstermiş. Belki de buna Toygar Işıklı’nın bestelediği tema sebep olmuştur bilemiyorum ancak Çarpışma Ezel’den sonra o çizgiyi bir daha aşamayan ve hatta çok gerisine düşen Türk dizileri için yeni bir umut gibi duruyor. En azından ben umutlandım diyebilirim.
Ve elbette bu belki de her şeyden çok bir Kıvanç Tatlıtuğ dizisi... Hayranları onu yeni bir projede izlemeyi istiyordu. Büyük bir gösterişle başlayan ve gümbürtüyle batan Kurt Seyit ve Şura’nın ardından tıpkı onun gibi bir başka Ece Yörenç senaryosu olan Cesur ve Güzel’de de bekleneni veremedi hem de Tuba Büyüküstün’e rağmen. Sizin anlayacağınız; devlerin aşkı bu kez büyük olmadı!
Ay Yapım’ın son iki projede düştüğü hatayı bu kez tekrar etmemesine sevindim. Kıvanç Tatlıtuğ yakışıklı bir aktör, yetenekli de ancak son projeleri onu bir kartpostal oyuncusuna çevirmeye çalışıyor, oyunculuğuna yeterince alan bırakmıyordu. Kurt Seyit’in kamerası sürekli aşırı yakışıklı bir Kıvanç yakalamaya çalışıyor gibiydi ancak kaşına-gözüne bir yere kadar bakar seyirci sonra ¨hani hikaye, hani tempo¨ der ki öyle de oldu zaten.
Çarpışma’nın Kıvanç Tatlıtuğ’u, diğer oyuncuları ezmeyen, nüanslar barındıran bir performansla daha sıradan ama daha yaşayan bir karakter getiriyor önümüze... Baştaki aksiyon sekansını saymazsak yeni başlayan diziler içindeki en inandırıcı polis tiplemeleri Çarpışma’da... Dizinin sanat yönetmenliği ve sinematografisi de güçlü. Karakterleri tanıtırken kurgu biraz gevşiyor ancak seyirden koparan bir tarafı da yok ve en önemlisi bu pilot bölüm, ikinci bölümü izlemek için merak duygusu uyandırarak bitiyor. Epeydir bu ilk kez oluyor bile diyebilirim. Nihayet doğru oyuncular, doğru senaryo ve doğru reji aynı işte buluşmayı başarmış.
Çarpışma pahalı bir dizi, umarım maliyetini çıkarıp kara geçecek kadar reklam alır, başka ülkelere satılır da devamı gelir. Dizilerden umudumu tamamen kestiğim bir noktada Show TV’de yayınlanan Çarpışma beni şaşırttı. Seyircinin de beğendiğini düşünüyorum ama AB grubundaki 3.lüğüne rağmen totalde 10. sırada yer alması biraz endişe verici. Ne diyelim, ömrü uzun olsun! Çarpışma, her Perşembe akşamı Show TV’de yayınlanacak. İyi seyirler...