"ŞEYİM HIYAR DİYENE TUZU KAPIP KOŞMAMAK LAZIMMIŞ!..." HİÇ KİMSE TUNCAY ÖZKAN İÇİN BU KADAR AĞIR KONUŞMAMIŞTI!...

Dünden sonra,yarından önce

Kısa süre önce "Tuncay Özkan´ı kim gazlıyor?" diye yazmıştım ve aman Allah! Çakan çakana... Vay, o şanlı zat hakkında nasıl da öyle konuşurmuşum? Hem ben kim oluyormuşum? Hem onlar kaç kişiymiş biliyor muymuşum?

Ee, gün oldu devran döndü Kanaltürk satıldı. Hem de kime? Fethullah Gülen´e yakınlığı aşikâr bir genç medyacıya. Ağlamaklı olanların kaç kişi olduğunu hepimiz iyi biliyoruzdur herhalde... Demek ki neymiş? Her "şeyim hıyar" diyene tuzu kapıp koşmamak lazımmış. Kıssadan hisse.

Çok sinir bozucu gibi görünen bir hadise iyi sonuçlara yol açar ya bazen... Geçen gün aniden telefonum bozuldu. Yok aslında bütün gün işaret verdi ve geceyi çıkaramayıp pes etti zavallı digital yaratık... Üstelik sene başında aldığım yeni bir telefon. Hayret. Bütün numaralar, notlar, mesajlar ve önemli kayıtlarımın hepsi uçtu. Gitti. Yıkıldım. "Nalet olsun" dedim "içimdeki şu GSM sevgisine!"

Fakat çok geçmeden bir hafiflik, bir esneme geldi üzerime. Bütün o kaybettim diye yandığım kayıtların neredeyse hiçbirine aslında ihtiyaç duymadığımı fark ettim! Hele o mesaj kutusu... Tek tek uğraşıp silmek zamanı çoktan gelmişti zaten çoğunun. İyi oldu nitekim. Geçmişe bir format atmış oldum.

Ne mesaj, ne tanışma yıldönümü, ne barışma, ne de numara kalmadı geriye. İnsanoğlu ne acayip... Gün geliyor bir yabancıyla tanışıp samimi olmaya karar veriyorsun. Az çok kısa uzun bir zamanı alıp ona bahçe yapıyorsun. Sonra bir gün bir şey dürtüyor ve birden hatırlıyorsun ki, o hâlâ bir yabancı... Uyanıyorsun. "Hey yabancı" diyorsun irkilip. "Burası benim bahçem!" Olurdu olmazdı doğruydu yanlıştı diye boğuşmak durumunda da kalabiliyorsun bazen peşinden... Sonra gizli bir güç harekete geçiyor ve senin dediklerini onaylar gibi bütün kaydı kuydu yok ediyor. Püff diye uçuruyor "aman unuturum" diye yazdıklarını. UNUT diyor. Unut gitsin.

Belli oluyordur herhalde ki aşk konuşmak istiyor canım! Ortalık berbat lakin; kasırgalar, depremler... Ölen, ölemeyen yüz binler... Bizdeki "yeni parti" lobileri, medya satışları derken... Panik atak havasından çıkmaya izin yok gene hiçbirimize!




İyisi mi şöyle mühim bir soru dizisi ile bugünü sonlandıralım:

Fethullah Gülen´in "dini lider" pozisyonu nereden gelmektedir? Resmi olarak bu vasfı hak edecek çalışmaları hangi okullarda hangi ulemayla yapmıştır?

• Her taşın altından "Fethullahçı" çıkması normal midir?
  
  
  
• Fethullah Gülen´in de bir "gizli ajanda"sı var mıdır?
  
  
  
• Tayyip Erdoğan´ın hataları Gülen´e mi yaramaktadır?



SEVİM GÖZAY/AKŞAM

http://www.ujnc