21 Ağu 2008 13:04 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:11

"SEVİNEMİYORUM!..."..OLİMPİYATLARDA TEK ALTIN MADALYAMIZI ALAN GÜREŞÇİMİZE VATAN YAZARI NASIL KARŞI ÇIKTI?..

Vatan gazetesi yazarı Mustafa Mutlu, Pekin Olimpiyatları'nda serbest stilde 66 kiloda mücadele eden güreşçimiz Ramazan Şahin'in, altın madalya sevincini "Çeçen direnişçilerin zafer işaretiyle" ifade etmesine tepki gösterdi.

"Olimpiyatlarda kötü gidişe sonunda dur dedik ve Dağıstan asıllı devşirme güreşçi Ramazan Şahin´le ilk altın madalya sevincini yaşadık..." Yukarıdaki cümle gerçek duygularımı yansıtmıyor! Çünkü sevinmek bir yana, asıl adı Ramazan İrbayhanov olan bu güreşçinin, şampiyon olduktan sonraki tavırlarını izlerken dondum kaldım. Önce tüm saflığımla, dinciliğinin ilanı olan sakalını, galibiyetten sonra minderde secdeye varmasını anlayışla karşılaşmaya çalıştım. Ama tam o sırada, bu güreşçinin Karadeniz´de gemi kaçıran Çeçen militanları andıran antrenörünü gördüm... Ve galibiyeti ilan edildiği anda havaya kalkan elinin işaret parmağını... O işaret, bir yerlerden fazlasıyla tanıdık geldi bana... Bu işlerden anlayan arkadaşlara sordum, "İBDA-C işareti" dediler! Ama işin gerçeği öyle değil! Yukarıdaki fotoğraflardan biri Ramazan Şahin dün bu işareti yaptığı sırada çekildi... Diğeri ise 22 Haziran 2007´de, Beşiktaş´taki adliye binasının önünde... İBDA-C´nin lideri Salih Mirzabeyoğlu´nun duruşması vardı o tarihte... Adliyenin bahçesinde toplanan İBDA-C taraftarları, baş ve işaret parmaklarını kaldırarak cezaevi aracından indirildiği sırada selamlamıştı Mirzabeyoğlu´nu.

AŞIRI DİNCİ MİLİTANLARIN İŞARETİ
Aynı işareti 5 Şubat 2006´da da görmüştüm televizyon ekranlarından... Trabzon´da rahip Santoro´yu öldürdüğü iddiasıyla yargılanan 16 yaşındaki O. A., duruşma sonrasında cezaevine götürülürken aracın penceresinden gazetecilere bu işaretle poz vermişti. Ramazan Şahin´in dün yaptığı o işaret ise İBDA-C´nin işaretini andırmakla birlikte farklı bir anlam taşıyor. Çeçenistan´daki aşırı dinci militanların işareti bu. Zaten spor camiamız için de yeni değil... 2000´deki Sidney Olimpiyatları´nda judoda altın madalya kazanan Çeçen asıllı sporcumuz Hüseyin Özkan da kürsüde ayrı işareti yapmıştı. Ama yöneticiler hemen devreye girmiş ve "Hüseyin´in kötü bir amacı yoktu" diyerek olayın üzerini kapatmışlardı.

DİNCİ SİYASETİN GÖLGESİ DÜŞTÜ
Tamam dünkü altın madalyaya kadar olimpiyatlarda büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorduk ve başarıya gerçekten çok ihtiyacımız vardı... Ama böylesi bir zafere kesinlikle "dinci siyaset"in gölgesi düşmemeliydi... Türkçe konuşamayan, kürsüye çıktığında çalınan İstiklal Marşı´nı bile anlayamayan... Ve bu yüzden etrafa boş boş bakınan ve asıl kimliklerinden asla sıyrılamayan sporcularla gelmemeliydi özlediğimiz başarı... Dinci direnişçilerin sembollerinden medet uman anlayışla gelmemeliydi... Tribünde oturan milletvekillerinin, genel müdürlerin, federasyon başkanlarının, teknik adamların bu tür mesajlaşmalara göz yummalarıyla... Ulusal değerlerimizden taviz vermeleriyle gelmemeliydi!

SEVİNMEK ÇEÇENLERİN HAKKI
İşte bu yüzden... Dünkü madalyayı Türkiye´nin hanesine yazanlara katılamıyor ve sevinemiyorum! Olsa olsa, Çeçenler´in madalyasıdır bu... Sevinmek, onların hakkı!