08 Oca 2020 15:22 Son Güncelleme: 08 Oca 2020 15:31

Sevilay Yılman'dan nokta atışı: Kör olan Berfin değil, adalet!

Habertürk yazarı Sevilay Yılman da Berfin'in yüzüne asit döken caniye verilen cezaya sitem edenler arasına katıldı.

Hatay'da yaşanan vahşetin bedeli 13,5 yıl olunca tepkiler dinmiyor. Sosyal medyadan Berfin için adalet sesleri yükselirken Habertürk yazarı Sevilay Yılman da konuyu ele aldı ve "Berfin'in değil adaletin gözü kör oldu" dedi.

İşte Sevilay Yılman'ın son derece yerinde tespitlerinin olduğu yazısı:

Öfkeli, kırgın ve çok canım acıyarak oturdum bilgisayarımın başına…

O kadar kötü bir psikoloji ile bu satırları yazıyorum ki…

Söze nereden ve nasıl başlayacağımı inanın bilemiyorum…

Biliyorsunuz… Duydunuz… Gördünüz…

Yüce Türk yargısının verdiği tartışmalı kararlara bir tanesi daha eklendi…

Asitle yüzünün büyük bir bölümünü ve sağ gözünü tamamen kaybeden Berfin Özek davasında eski sevgili Ozan Çeltik’e, kasten öldürmekten değil, yaralamadan ceza kesildi.

Karar sonrası; “Çektiğim acıların karşılığı bu değil!” diyen gencecik evlat Berfin’in isyanına mı yoksa bu karar ile birlikte ülkenin kanayan yarası olan kadına şiddetle mücadelede bir arpa boyu dahi yol alamadığımıza bir kez daha şahit olmama mı yanayım bilemiyorum ama…

Hiç kusura bakmasın İskenderun 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi üyeleri dün verdikleri kararla inanılmaz bir yanlışa imza attılar ve bu defa da parmağı değil, yine vicdanları delik deşik ettiler!

Ben hukukçu değilim…

Ama adil bir İnsanım.

Bu dava; “Kasten yaralama”dan değil, “Kasten öldürmeye teşebbüs”ten görülmeliydi...

Kaldı ki karar sonrası yorumuna başvurulan aklı başındaki bütün hukukçular da aynı şeyi söylüyordu.

Hemen hepsi, “kasten yaralama”dan verilen cezanın üst sınırdan verilen bir ceza olduğu görüşünde birleşiyordu ancak yine hemen hepsi Berfin’in yaralanmasının basit bir yaralanmadan farklı olduğuna dikkat çekip yüzü tanınamayacak hale gelmiş genç kızın davasının başka türlü ele alınması gerektiğini söylüyordu.

Sizce de öyle değil mi?

Berfin’in yaşadıkları ve geldiği nokta sadece basit bir yaralama olarak değerlendirilebilir mi?

Yan yana koyduğum şu fotoğraflara bir bakınız…

Birisi Berfin’in saldırı öncesi hali…

Diğeri de -üstelik de onlarca ameliyat geçirmesine rağmen- yüzüne atılan asitin yarattığı tahribatlı hali…

İyi bakın lütfen...

İçselleştirin ve empati yapın...

Kendinizi veya çok sevdiğiniz birini koyun o fotoğraflarda ki genç kızın yerine.

Korkunç değil mi?

Biliyorum ki içinizden bazılarınız; “Çok kötü gerçekten. Çok yazık. Vah vah ama en azından yaşıyor!” diyecek...

Elbette ki nefes alıyor olması büyük bir şans.

Ancak gerçekten yaşıyor mu artık bu genç kız?

Siz onun yerinde olsa idiniz kendinizi yaşıyor kabul eder miydiniz?

Belki çok acıklı çok hazin bu söylediğim ama gerçek şu ki; Hayır!

Berfin hayatta ama içinde yaşamıyor artık!

Zaten o cani alçağın da tek hedefi buydu.

Terk edildiği, reddedildiği için; “Yaşayacaksa da bir ölü gibi yaşamalı!” hedefiyle yaptığı için o saldırıyı Berfin bu halde.

Yazının tamamı için tıklayın...