Sevilay Yılman'dan Nedim Şener'e tepki! "Sırf kendi düşüncesini haklı kılmak için..."
Hafta sonu Habertürk'te yayınlanan Enine Boyuna programına konuk olan gazeteciler Sevilay Yılman ve Nedim Şener arasında gergin anlar yaşamıştı.
Habertürk'te Hülya Hökenek'in sunduğu Enine Boyuna programına gazeteciler Nedim Şener ile Sevilay Yılman arasındaki 'çözüm süreci' tartışması damga vurmuştu.
Sevilay Yılman'ın çözüm sürecine ilişkin, "Süreci en çok destekleyen isimlerden biriyim" sözleri üzerine sinirlenen Nedim Şener ise, "Sevilay Yılman'ın duruşuna bakın, yanlışın nerede olduğunu görün. Eğer ben destekleseydim sokağa çıkamazdım. Çözüm sürecini destekleyenler senin gibi utanmaz" diye konuşmuştu.
Habertürk yazarı Sevilay Yılman, yaşanan bu tartışmayı bugünkü köşesine taşıdı. Nedim Şener’in şov yaptığını belirten Yılman, “Yani Nedîm, sırf kendi düşüncesini haklı kılmak için PKK terör örgütünün tarihsel geçmişini bile çarpıtıyor!” ifadelerini kullandı.
İşte Sevilay Yılman’ın bugünkü yazısı:
Cuma akşamı HabertürkTV'de Hülya Hökenek’in hazırlayıp sunduğu Enine Boyuna programının konukları arasındaydım...
Normalde katıldığım bu tür programlarda yapılan tartışmaları yazılarımda devam ettirmem.
Ancak önceki günkü programda Hürriyet gazetesi yazarı Nedim Şener’in siz deyin “Çözüm”, ben diyeyim, “Demokratik Açılım...”
O sürece dair görüşlerimi aktardığım sırada ifadelerimi çarpıtarak şahsımı PKK terör örgütü destekçisi gibi gösterip hedefe koyma gayesi maalesef beni bu yazıyı yazmaya mecbur kıldı.
Programın en azından o bölümünün tümünü izleyen aklı selim herkes Nedim’in şahsıma yaptığı haksızlığı ve aşırıya kaçan saldırganlığını da net bir biçimde gördükleri için tek bir olumsuz yorum almadım.
Aksine izleyen herkes, Nedim’in o anlardaki sözlü şiddetinin fiziksel şiddete dönüşme endişesiyle ya bizzat arayarak ya da mesaj yoluyla beni teskin etmeye çalıştılar.
Ancak programı izlemeyenler...
Sürece verdiğim destekten asla pişmanlık duymadığımı, duymayacağımı söylediğim anların üzerine Şener’in; “BEN SENİN YERİNDE OLSAM DEĞİL GAZETEDE YAZMAK SOKAĞA BİLE ÇIKMAZDIM! SEN BİR UTANMAZSIN!” hakaretlerinin olduğu sosyal medyada dolaşıma sokulan o kısa videonun üzerinden okuma yapanlar...
Çok ağır hakaret ve küfürlerle linç etmeye kalktılar.
Tabii şunu belirteyim; bu linçi yapanların bir kısmı bir demokrat olarak “Açılım” dönemine verdiğim desteğimi, o duruşumun temel gerekçelerini anlamayacak her dönemin kafatasçılarıydı.
Değil o kısa video... Programın tamamını izlemiş dahi olsalardı, o tayfa yine aynı tepkiyi gösterecekti.
Çünkü Nedim’in desteğimi sağlıklı, makul argümanlarla çürütemeyeceğini anlayınca şehitlerimizin kanları üzerinden sloganvari ifadelerle şahsımı PKK terör örgütü destekçisi gibi göstermek için yaptığı şovu yine satın alacaktı o tayfa!
O nedenle onları anlayışla karşılıyor ve pas geçiyorum.
Benim takıldığım dolaşıma sokulan o kısa video üzerinden vaktinde kendisi de sürece destek olmuş birçok AK Parti taraftarının o ırkçılarla aynı hakaretamiz ifadelerle linç edilmeme ortaklık etme çabalarıydı.
Önce söz konusu tartışmanın başından sonuna kadar olan kaydını dikkatlerinize sunuyorum.
Özellikle de-kim oldukları mühim değil- ağır ithamlarda bulunan ve hakaretler eden AK Parti taraftarlarını bu videoyu izlemeye davet ediyorum.
Şahsımla ilgili yazdıklarından, yaptıkları haksızlıktan utanacaklar mı bilmiyorum ama haberleri olsun... O bölümü izlediklerinde görecekler ki; Nedim Şener Çözüm Süreci’ne verdiğim destekten dolayı sadece bendenize değil, bu süreci başlatan, içinde olan ve destek sunan herkese ama herkese “HEPİNİZ UTANMAZSINIZ!” diyerek hakaret ediyor!
Sadece hakaret etmiyor.
Aynı zamanda terör örgütünün daha önce döktüğü kanları, işlediği cinayetleri tümden yok sayıp, ülkenin verdiği şehitlerin tamamının da; “Açılım ya da Çözüm” süreci denilen dönemde yaşandığını söylüyor.
Yani Nedim, sırf kendi düşüncesini haklı kılmak için PKK terör örgütünün tarihsel geçmişini bile çarpıtıyor!
Zaten bana göre programın en can alıcı noktası da buydu zaten.
Nedim’in ifade biçimine göre PKK terörü sanki süreçle birlikte başlamış ve verilen şehitler de sadece süreç yaşanırken olmuştu.
Bu yazdıklarımda ne kadar haklı olduğumu izleyenler gördü.
Görmeyenlerde, koyduğum videoyu izleyince göreceklerdir.
Şimdi gelelim diğer hususa...
Yani benim AK Parti tarafından 2005 yıllarında başlatıldığı an itibarı ile destek verdiğim ve sonuna kadar sahip çıktığım Çözüm Süreci meselesine...
Şunu söyleyeyim bir kere...
Ben bazıları gibi tribünlere oynamak, tribünlerden alkış almak için amigo türü gazetecilik yapan bir kimse değilim.
Çünkü basın tarihimiz, düşüncelerini, tezlerini sloganlar üzerinden ve gür sesle ifade ederek kısa vadede büyük takdir, beğeni, taraftar kazanan ancak uzun vadede ölümüne kadar kaybeden örnekler ile doludur.
Bu arada ama sürekli sesi gür çıkanların, bağıranların üstün gelip, hakikatleri bastırmak gibi bir marifeti olduğunu da...
Ancak o hakikatlerin eninde sonunda kafasını kaldırıp, galip geldiği bir realitenin olduğunu da biliyorum.
Kim ne derse desin... Gerçek olan şu ki; Çözüm ya da Açılım süreci çok iyi niyetli ve barışçıl bir girişimdi.
Ve sosyal demokrat ilkeler doğrultusunda siyaset yaptığını iddia eden başta Türkiye’nin kuruluşu ile yaşıt CHP olmak üzere merkezdeki diğer partilerin yapmadığı, yapamadığı bu devrimci adımın ülkenin en genç partisi unvanına sahip AK Parti tarafından atılmış olması da çok büyük bir cesaretti!