Aşı gönüllüsü olan Didem Arslan Yılmaz, Yılman’ın Twitter paylaşımını alıntıladı ve kuşkularını ifade etti. Didem Arslan, "Sinovac aşısının Türkiye’deki FAZ-3 çalışmalarına katıldık, ben ve benim gibi yüzlerce gönüllü. Aşı çalışmasının sonuçlarını öğrenemiyoruz. Sonuçlar neden açıklanmıyor?" diyerek Bakan Koca'yı etiketledi.
Sevilay Yılman’ın dünkü köşesinde şu satırları kaleme aldı:
"Bayağı uğraştım böyle bir yazı kaleme almamak için.
Tırmaladım adeta.
Ama Sinovac aşısının Türkiye'deki FAZ 3 çalışmalarına katılan bir gönüllü olarak bana neyin yapılıp yapılmadığını bir türlü öğrenemeyip kafayı sıyırdığım için de yazmak zorunda kaldım.
Şaka gibi bir durum gerçekten.
Gönüllüsü olup deneyine katıldığım aşı onay aldı ve kullanılmaya bile başladı ülkede.
Ama ben hala bir denek olarak o çalışmada bana aşı mı yapıldı yoksa plasebo mu bilmiyorum!
Çalışmayı yapan şirket yaklaşık 10 gün önce hepimize; “Covid-19 aşı çalışması kapsamında Sağlık Bakanlığı yönlendirmesi ile sağlık çalışanları öncelikli olarak körlük kırılacak ve çalışmaya dahil edilme zamanınıza göre hangi kola dahil edildiğiniz bilgisi size mesaj ile bildirilecektir. Plasebo kolundaysanız çalışma kapsamında aşılanacaksınız” şeklinde bir SMS yolladı ama…
Yollayış o yollayış.
Sonrasında bir arpa boyu yol alınamadı.
O yolu alabilmek için kendim şartları zorluyorum.
Hemen her gün gönüllü olmam sırasında aracı olan Sağlık Bakanlığı yetkililerini arıyorum.
Ama öğrenemiyorum.
Çünkü aradığım yetkililer de hiçbir şey bilmiyor.
Dedikleri aynen şu; “Yakında açıklanacak merak etmeyin!”
Hadi ben merak etmeyeyim nihayetinde benim zaten şu an aşı yaptırma gibi bir lüksüm yok.
Bu gidişle sıranın bana gelmesi yaz aylarını belki bulur da.
Ee peki o çalışma sırasında gönüllü olan sağlık çalışanları?
Onların durumu ne olacak?
Ben tanıyorum bir sürü hekim, hemşire, hastane çalışanı gönüllü olan.
Eğer deneyde plasebo denk geldi ise o insanlar ne yapacak?
Sıralarını kaçırmış olmuyorlar mı?
Yani ayrıca ne demek; “Merak etmeyin!”
Nasıl merak etmeyiz yahu.
Bilime, insanlığa katkı sunmak, örnek olmak için risk alıp gönüllü olmuşuz.
Sonucun ne olduğunu merak etmek ve bilmek hakkımız değil mi?
13 bin insan denilmişti hedef.
Çalışmanın Türkiye Koordinatörü Profesör Serhat Ünal ile 2 hafta önce yaptığım söyleşide FAZ 3 çalışması kapsamında 10 bin kişinin aşılandığını söylemişti.
Ki daha o zaman aşı onay almamıştı.
Yazıyı yazdığım şu dakikalarda baktım aşılamada sayı 1 milyonu geçmiş.
Ülkede zaten 1 milyon kişi “onaylı” deyip aşıyı olmuşsa bizim denek olduğumuz çalışmanın sonucunu açıklamak için ne bekleniyor?
Gerçekten çıldırdım.
Hele bir de eşin, dostun, arkadaşın arayıp, yolda çevirip; “Ne oldu? Aşı mı yapılmış sana yoksa plasebo mu?" diye sorması…
Kriz geçirtiyor.
Rica ediyorum…
Özellikle de Bakan Fahrettin Koca’dan.
Lütfen kırın şu kodları ve açıklayın sonuçları.
Biz de artık bilelim bize ne denk gelmiş ve ne olacak bundan sonra değil mi?
Sadece biz de değil…
Şu an kullanmakta olduğumuz Sinovac’ın etkisini, koruma oranlarını tüm Türkiye de öğrensin…"
Sevilay Yılman bugün konuya ilişkin bir yazı daha kaleme aldı.
Habertürk yazarı Sevilay Yılman, yeni tip koronavirüs ( Kovid-19) aşısında gönüllü olan gazeteci Deniz Zeyrek’in “plaseboya denk geldiğini” bunu öğrendikten sonra gidip aşı yaptırdığını yazdı.
Zeyrek gibi Kovid-19 aşısının Faz-3 aşamasında gönüllü olan Yılman, bugünkü köşe yazısında şu eleştirilerini dile getirdi:
Gönüllüsü olduğum aşı çalışmasına dair isyanımı dün okudunuz. Demiştim ya… Bayağı bir direndim bu yazıyı kaleme almamak için. Eşeklik etmişim. Vallahi de billahi de enayilikmiş kendimi onca zaman tutmam. Çünkü dün yazı sonrası öğrendim ki… FAZ 3 çalışmasının zaten kodları kırılmış. İsminin yazılmasını istemeyen bir yetkili tarafından arandım.
Denildi ki; ”Çalışmanın içerisine dahil olan ve K1 olarak gruplandırılan sağlık çalışanları aşılamaya başlayabilsin diye kodları açıldı. Deneyde plasebo denk gelen tüm doktorlar, hemşireler ve diğer sağlık personelinin ilk dozları yapıldı. Ancak sizin de içinde olduğunuz K2 grubunda henüz yeterli hasta sayısına ulaşılamadığı için çalışma devam ediyor. Hedef kişi sayısına ulaşılamadan çalışmanın sonuçları açıklanamaz!”
Hedef sayı ne peki?
“Toplamda 13 bin kişi…”
Şu anda kaç binde?
“10 binin üzerinde…”
Eee?
Diyelim ki başka gönüllü olmayacak ve hedef sayınıza da böylelikle ulaşamayacaksınız. O zaman ne olacak? Ömrü billah kırmayacak mısınız siz bu kodları?
Cevap; “Kem küm…”
O adının saklanmasını isteyen yetkili şahısla telefon görüşmem sonlanmış ve tam ben; “Neyse canım… En azından sağlık çalışanlarının işi görülmüş. Biz de birkaç gün sonra öğreniriz inşallah” diye kendi kendimi teskin ediyordum ki…
Daha sonra kendisini Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek’in aradığını belirten Yılman, şunları yazdı:
Benden sonra gönüllü olup aşı yaptıran meslektaşlarımızdan Deniz Zeyrek aradı.
Ve; “Bir yanlışlık olmalı çünkü beni aradılar. Ben ve hatta araştırmacı İbrahim Uslu. Biz plaseboya denk gelmişiz. Gittik hemen aşımızın ilk dozunu yaptırdık!” deyince de...
Derin bir; “Allahhhhhh” çekip yeniden aradım o yetkiliyi.
“Yahu siz bana sağlık çalışanları grubundakilerin kodları kırıldı dediniz. Ee bizim Deniz Zeyrek ve İbrahim Uslu da öğrenmiş ve hatta ilk dozları da yapılmış…”
Cevap; “Mümkün değil! Bir bakıp döneyim hemen…”
Bir dönüş filan olmadı tabii.
Olmayacak da galiba bu gidişle.
Çünkü belli ki birileri çalışmada bir yerlerde hata yapmış.
Ne olduğunu bilmiyorum, tahmin de edemiyorum ama…
Deniz (Zeyrek) sanırım benimle kafa bulsun iyice telaşlanayım diye; “1000 kutunun kodları kaybolmuş diye bir söylenti var ama…” diye şaka yapmıştı konuşurken...
İster misiniz o şaka gerçek olsun?
Yılman, yazısının ilgili kısmına Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya şu ifadelerle seslendi:
Sayın Bakanım. Bizzat şahsımı arayıp risk alıp, gönüllü oldum diye tebrik etmiş ve hatta; “Bravo size! Aşı karşıtlarının propagandasına rağmen bilimden yana çok güzel bir duruş sergilediniz” filan demiştiniz. Çok güzel şeyler söylemiştiniz. Ancak şu anda kendimi çok kötü hissediyorum. Yemin ediyorum kobay gibi kullanılmış da bir kenara atılmışım gibi bir duygudayım. Yani hiçbir şeyin hatırı yoksa en azından çoğu insanın cesaret edemediği bir dönemde tüm riskleri alıp çalışmanıza verdiğimiz desteğin hatırı için rica ediyorum. Açıklayın lütfen bizim sonuçlarımızı da!