Ahu Yağtu mutlu mudur acaba?
İbrahim Tatlıses’ten magazin basınına sızan haberlerden öğrendiğim bir şey var hayatta. Bir adamın ayrıldığı ilk eşi, asla ikinci eşle arkadaş olamaz ama üçüncü ya da dördüncü eşle olabilir. Cem Yılmaz-Serenay Sarıkaya ilişkisi, Yılmaz’ın eski eşi Ahu Yağtu’ya da sorulmuş. O da son derece akıllı bir davranışla, yanıt vermemiş, soruyu soran muhabiri de 'Bak, sen de utandın bu sorundan' demiş.
Yağtu, haklı olarak, kendisini, Yılmaz’ın hayatına giren tüm kadınlardan daha farklı bir noktada konumluyor. Böyle diyorum zira, Yılmaz ile ortak bir çocuğu var ve her şart altında adı, varlığı, onun hayatında hep olacak.
Bu asıl sebebe bir de yan sebep ekleyebilirim: Bugüne kadar, eğer bir başarıysa, Yılmaz’ı nikah masasına oturmaya ikna eden tek kadın oldu Yağtu. Dolayısıyla da, başlayan ya da biten bir ilişkiden dolayı mutlu olmasını beklemek ya da mutluysa da bunu mikrofonlara söyleyeceğini düşünmek, havanda su dövmekten öte bir iş değil.
Defne aldatılan olmayı seçince...
Bir zamanlar, Yılmaz’ın Sarıkaya’ya olan ilgisine dair haberleri yapan gazetecilerden özür diledi Defne Samyeli. Aslında onlardan özür dileme cümlesiyle aldatılan kadın sıfatını yakıştırdı kendisine. Sonra yorumlar başladı, bir yanda Samyeli’ne destek olanlar, diğer yanda 'Geçmişte de o kocasını aldatmıştı, oh olsun!' diyenler. Peki gerçekten aldatılan kadın mı Defne Samyeli?