Başta ‘Aldatmak’ nedir, bu konuda net bir tanım lazım. Öncelikle bir erkeğin ya da bir kadının aldatan ya da aldatılan olması için illa evli olmaları gerekmiyor. Bir duygu paylaşılıyor, ortak hayaller kuruluyor, sorunlarla birlikte mücadele ediliyorsa, belediyenin işe karışmış olup olmaması dert değil.
Devam edelim, bir erkek ya da bir kadının aynı anda iki ilişkiyi birden yürütmesi, farklı yüzlere aynı cümleler kurması, kesin aldatma. Peki ya, bir başkasına aşık olduğunu fark eden birisinin, ilişkisini sonlandırması da aldatma tanımına girer mi? Soru sert ve kimimiz için bu da kesin aldatma sınıfına giriyor ama durup tekrar düşünelim.
Hayatında birisi olduğu sırada bir başkasına “Seni seviyorum” ya da “Birlikte olalım” demeyen biri gerçekten aldatan olabilir mi? Ya da gerçekten aldatan ‘diğer ilişkisi’ başladıktan ya da başlayacağına emin olduktan sonra mevcut ilişkisini bitiren kişi değil midir?
Çıkan haberler, Yılmaz’ı aldatan, Samyeli’ni de aldatılan yapmaya yetmiyor. Yine de kendine acımak isteyenlere, ‘aldatıldım’ kelimesinin hakkını verebilecekleri bir nokta olduğunu da hatırlatayım: