Hiç istemedim: "Bana hep dedi ki bırakacağım, bir daha kullanmayacağım, çok da seviyordum o yüzden bugüne kadar yaptığı hiçbir şeyi anneme dahi söylemedim ama ne zaman ki hamileyken eve gelip, üstüme yürüyüp, ben eve gelmesini hiç istemedim.
Bir tekmeme bakar: Bir önceki telefon konuşmamızda annesiyle barışmazsam o tüp bebeği yaptım ama rahat etme dedi. Onu karnına koydurmakla beni ele geçiremezsin anlamında bir şey söyledi. Bir tekmeme bakar dedi. Eve gelmesin diye avukatıma mesaj atarak söyledim. Göndermeyin eve çünkü elbiselerini alma bahanesiyle eve gelmek istiyordu çünkü.”
Yüzüme vurdu, itekledi, duvara çarptım: “Göndermeyin dememe rağmen geldi. O gün zaten yüzüme de vurdu, itekledi de, her şeyi yaptı. O darp sizin düşündüğünüz gibi sert bir darp değildi. Havlularla yüzüme vurdu, itekledi, duvara çarptım. Çok büyük küfürler etti. Annemi aradı tehdit etti. Beni tehdit etti. Yani bu da bir şiddettir.
Şikayet ettim: Kötü bir laf da şiddettir. Hamileyim, riskli bir hamileliğim var ve tansiyon hastasıyım. Benim tansiyonumun çıkacağını ve böyle bir durumda çocuğumu kaybedeceğimi bile bile yaptı. O yüzden şikayet ettim. Ben bir daha anne de olamayabilirim.”