07 Eyl 2006 18:49
Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:46
SERDAR TURGUT´UN "PAPERMOON´DA SOL DARBE" HABERİ´NE DARBE!!!
Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut´un aradan 26 gün geçtikten sonra kaleme aldığı "Papermoon´da Sol Darbe" yazısı görüşmeyi gerçekleştirdikleri ileri sürülenlerden Süleyman Çelebi ve Bülent Tanla tarafından yalanlandı.
DİSK Süleyman Çelebi: Darbe bizim lugatımıza, anlayışımıza karşıdır. Darbeye kızarız. Böyle bir yaklaşımı doğru bulmuyorum. Serdar Turgut çok önemli bir gazeteci ve arkadaşımız. Hayal güçlerini bu kadar zorlamamalı. Tabii Sarıgül´le görüştük. Çok farklı insanlarla çok farklı zeminlerde görüştük. Farklı kesimlerden, farklı insanlarla görüşmüşümdür. Böyle sözcükler, "sola darbe; sol da darbe" böyle bir şey bizim anlayışımızda yoktur.
Üçümüzün bir arada olduğu ortamda, böyle bir tek cümle konuşulmadı. Bizim ağzımızdan böyle bir cümle çıkmadı. Bizim yanımızda da Sarıgül´ün ağzından da böyle bir şey çıkmadı. Benimle görüşmek istedi. Sarıgül ve Tanla ile yaşadığımız sorunlara ilişkin değerlendirmelerde bulunduk. Orada böyle bir yaklaşım içinde bulunmadığımız söylemeliyim.
Baykal´la Sarıgül arasında yaşanmış bir yarıştır. Baykal, delegelerin oylarının çoğunu almış ve CHP´nin başkanıdır. Aynı zamanda Anamuhalefet Partisi´nin lideridir.
Sosyal demokrat mücadele içinde bulunan herkesle bir araya gelirim. Her iki arkadaş da sosyal demokrasi içindedir. Sağın alternatifi yine sağ olmamalı. Bizim yaptığımız tüm mücadele solun toplumla buluşması. İktidar hedefi olan, çareleri ortaya argümanlarıyla koyan, tartıştıran bir sol olmalı.
CHP İstanbul Milletvekili Bülent Tanla: Bu yemek 11 Ağustos´ta yenildi. Bayağı zaman geçti. Çok açık bir yemekti. Orada bir çok dostumuz ve arkadaşımız vardı. Türkiye´nin geçtiği bu kritik dönemlerde herkesin herkesle görüşmesi diyalog kurması kadar doğal bir şey olduğunu zannetmiyorum.
Yan yana gelen insanların nitelikleri üzerinden neler konuştuğu varsayımı yerine bunlara imkan vermek gerekir. Türkiye demokrasisini bir adım daha öte getirmek istiyorsak, bu tür konuşmaları kamuoyuyla paylaşır şekilde yapmak hedefe giden yoldur.
Burada 1 kaç saatlik bir konuşmanın tek bir yere çekilmesini ve kamuoyunu böyle bilgilendirmek doğru değildir.
Ben o yemeğe geldiğim zaman Serdar Bey iki arkadaşı ile birlikte ilerdeki bir masada oturuyordu. Aynı masada Mustafa Sarıgül´de vardı. Biz geldiğimiz zaman Mustafa Sarıgül onların masasından kalkıp bizim masamıza geldi.
Bir kişiyle ilgili darbe ve komplonun bizim masamızda konuşulmayacağını bizi tanıyanlar bilir. Ben farklı farklı gazetelerin, farklı farklı partilerin adamları bir araya gelip konuşamazlar mı? Demokrasi bu değil mi?
Türkiye´de halkın beklentileri ile siyasi partilerin beklentileri arasında uçurum var. Bu konular partiler içinde konuşuluyor. Bunların partiler arasında konuşulmasını desteklemek gerekir.
habertürk
Üçümüzün bir arada olduğu ortamda, böyle bir tek cümle konuşulmadı. Bizim ağzımızdan böyle bir cümle çıkmadı. Bizim yanımızda da Sarıgül´ün ağzından da böyle bir şey çıkmadı. Benimle görüşmek istedi. Sarıgül ve Tanla ile yaşadığımız sorunlara ilişkin değerlendirmelerde bulunduk. Orada böyle bir yaklaşım içinde bulunmadığımız söylemeliyim.
Baykal´la Sarıgül arasında yaşanmış bir yarıştır. Baykal, delegelerin oylarının çoğunu almış ve CHP´nin başkanıdır. Aynı zamanda Anamuhalefet Partisi´nin lideridir.
Sosyal demokrat mücadele içinde bulunan herkesle bir araya gelirim. Her iki arkadaş da sosyal demokrasi içindedir. Sağın alternatifi yine sağ olmamalı. Bizim yaptığımız tüm mücadele solun toplumla buluşması. İktidar hedefi olan, çareleri ortaya argümanlarıyla koyan, tartıştıran bir sol olmalı.
CHP İstanbul Milletvekili Bülent Tanla: Bu yemek 11 Ağustos´ta yenildi. Bayağı zaman geçti. Çok açık bir yemekti. Orada bir çok dostumuz ve arkadaşımız vardı. Türkiye´nin geçtiği bu kritik dönemlerde herkesin herkesle görüşmesi diyalog kurması kadar doğal bir şey olduğunu zannetmiyorum.
Yan yana gelen insanların nitelikleri üzerinden neler konuştuğu varsayımı yerine bunlara imkan vermek gerekir. Türkiye demokrasisini bir adım daha öte getirmek istiyorsak, bu tür konuşmaları kamuoyuyla paylaşır şekilde yapmak hedefe giden yoldur.
Burada 1 kaç saatlik bir konuşmanın tek bir yere çekilmesini ve kamuoyunu böyle bilgilendirmek doğru değildir.
Ben o yemeğe geldiğim zaman Serdar Bey iki arkadaşı ile birlikte ilerdeki bir masada oturuyordu. Aynı masada Mustafa Sarıgül´de vardı. Biz geldiğimiz zaman Mustafa Sarıgül onların masasından kalkıp bizim masamıza geldi.
Bir kişiyle ilgili darbe ve komplonun bizim masamızda konuşulmayacağını bizi tanıyanlar bilir. Ben farklı farklı gazetelerin, farklı farklı partilerin adamları bir araya gelip konuşamazlar mı? Demokrasi bu değil mi?
Türkiye´de halkın beklentileri ile siyasi partilerin beklentileri arasında uçurum var. Bu konular partiler içinde konuşuluyor. Bunların partiler arasında konuşulmasını desteklemek gerekir.
habertürk
