23 Eyl 2012 15:10 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:10

SERDAR TURGUT'TAN TWITTER İSYANI; TİKSİNİYORUM!

Habertürk yazarı Serdar Turgut, Twitter için 'Sevimsiz banal sohbetlerin geçtiği bir alem' dedi.

İnsanların toplum içinde ifade edemedikleri, "öteki" olanı aşağılama hissiyatı ve marjinal duygularını artık internette özgürce, acımasız söylemlerle ifade edebilmeleri, "sosyal medya"olarak tanımlanan internet ortamlarının ne kadar "sağlıklı"olduğu sorusunun sorulmasına yol açtı. Bu ortamlardan biri de Twitter. Dünyanın en çok kullanılan sosyal paylaşım ortamlarından olan Twitter, birçok skandalın, siyasetten magazine birçok tartışmanın kaynağı oldu.
Son olarak Türkiye'de BDP milletvekili Sırrı Sakık'ın oğlunun intiharı sonrası internet ortamında yazılanlar, "toplumdaki yozlaşmanın ne kadar ileri boyutta olduğu" eleştirilerini de beraberinde getirdi. Gazeteci-yazar Serdar Turgut, bir süredir hiçbir mesaj yazmadan takip ettiğini söylediği Twitter'ı, yaşanan bu son olay nedeniyle kullanmaktan vazgeçtiğini Habertürk'teki köşesinden duyurdu.

DÜŞÜNCE, SEVİMSİZ BANAL SOHBETLER VE GEYİK MUHABBETLERİ OLMUŞ..
Şöyle bir dünya düşünün; henüz ergen olan ve yaş almasına rağmen ergen beyinli kalanların ezici çoğunluğunu oluşturduğu bir dünya. Sevimsiz banal sohbetlerin, geyik muhabbetlerinin düşünce yerine geçtiği bir âlem. Hemen hepsi ergen beyinli olduklarından rahatlıkla çocuk diye hitap edebileceğimiz bu çocuklar, genellikle baskı altına alınmış seksüel duygulardan kaynaklanan vahşilik ve kabalıkla en sevimsiz, en önemsiz, en aptalca fikirlerini günün her saatinde yazmaya uğraşıp bunları da düşünce sanıyorlar. Herhalde espri olsun diye sosyal medya dedikleri âlem içinde toplumdan tecrit olmuş halleriyle, şehvetle bilgisayarın başına oturup baskı altına alınmış duygularını, kendi zavallı yaşamlarına duydukları nefreti saatler boyunca 140 kelimede anlatmanın yollarını düşünüyorlar.

KAYBEDENLER KULÜBÜ
Bu tür insanlar, Twitter'ın global dili olan İngilizce'de "loser" olarak tanımlanırlar, yani Twitter bir anlamda kaybedenler kulübüdür. Bu kulübün en parlağı olarak kabul edileni bile bir düşünce fakiridir. Zaten benim kuşkum, 140 kelimeyi aşmamak kuralı bu tiplere uysun diye getirilmiş olmalı. Çünkü bunlar kendilerini çok zorlasalar da, maksimum gayret sarf etseler de zaten 140 kelimeden fazla kelimeyle düşünemezler. Derin ve anlamlı düşünce, bu dünyaya ve onların havalı olarak gördükleri dünyanın trendlerine aykırıdır. Okumaya, düşünmeye alışık insanların endişe ve biraz da iğrenerek seyrettiği dünyadaki herkes, kendi sınırlı yaşamlarından pek memnun gibi davranıyor. Gerçekten düşünme zorunluluğundan kurtulmuş yaşamlarındaki büyük boşluğu, Twitter'dan hiç kopamayarak dolduruyorlar. Bu absürd dünyada kendini 140 kelimede en saçma, en tuhaf, en zavallı bir şekilde ifade eden insanlar, o dünyanın yıldızı olabiliyorlar. Rutininde son derece sıkıcı olan bu dünya, arada bir suni heyecanlara ihtiyaç duyar.
KOLAY GELEN POPÜLERLİK
Ve bu nedenle âlemin starları tarafından arada bir ortaya atılan en saçma, en olamayacak fikir hemen büyük tartışma ve dalgalanmaya neden olur. Ben bir defasında bu dünyayı test etmek için canlı yayında sakız çiğnemiştim. Tabii ki bu hareketim alemde o gece en fazla konuşulan konular arasında yer aldı, düşünün siz düzeyi.
YAZIK BU İNSANLARA
Benim asıl üzüldüğüm, aslında gerçekten yalnız ve tek başına olan bu insanlara sosyalleştikleri izlenimi veren, okumayı sadece başkalarının saçmalamalarını okumaktan ibaret sayan ve bu yaşamı sayesinde dünyada hiçbir konuya, fikre saygıyla, hak ettiği derinliğiyle yaklaşma zorunluluğu hissetmeyen bir tuhaf kuşağın var olmaya başlamasıdır. Bunların çoğunluk oluşturduğu bir toplum felakete doğru gider.
ARTIK TERK ZAMANI GELDİ
Ben eskiden girdiğim bu dünyayı bir süredir hiçbir mesaj yazmadan uzaktan izlemekteydim. Artık olan bitenden tiksinti duymaya başladığımdan, bu dünyaya katiyen aktif biçimde bulaşmak istemiyordum. En sonunda beni çileden çıkarıp"Yeter artık, cehennemin dibine kadar yolun var Twitter" dedirttiler ve artık sözüm ona sosyal medyayı fiziksel olarak tamamen terk ediyorum. Hesabımı da kapatıyorum.
MİDE BULANDIRAN SON OLAY
Sırrı Sakık hakkında bu âlemde kendisine yakışan düşüncesizlik ve duygu yoksunluğu ile oğlunun intiharının hemen sonrasında söylenenler, beni en sonunda kusma noktasına getirdi. Onlarla çok az muhatap oldum; içerikli düşünceye alışık olmadıklarından hemen hiç mesaj yazmadığım ama buna rağmen gördüklerimin beni tiksindirmesine yetmiş olan bu medyayı şu anda hayatımda hiç olmamış gibi geride bıraktım ve unuttum. Bu kalitesizlik, çapsızlık dünyamdan çıktı diye daha şimdiden arınmış, temizlenmiş hissediyorum kendimi.
ACIYARAK GİDİYORUM
İçimde kızgınlık da yok, sadece bu dünyada arada bir muhatap olduğum düşünce ve davranış biçimlerinden dolayı bir acıma duygusu var. Bu absürd dünyanın hâlâ bir yerlerde var olduğunu bilsem de onu yakında tamamen unutacağım ve acıma duygum da geçecek. Vaktimi çok daha güzel şeylere harcayacağım.