Serdar Turgut'tan ilginç yazı! Erdoğan'a kızanlar Atatürk'ü unutuyor!
Habertürk gazetesi yazarı Serdar Turgut, ABD'yi Müslümanların kurduğu iddiasını köşesine taşıdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 1. Latin Amerika Ülkeleri
Müslüman Dini Liderler Zirvesi'nde yaptığı "Amerika kıtasını
Kristof Kolomb'dan önce Müslümanlar keşfetti" ve "Küba'ya da Cami
yakışır" açıklaması gündemdeki yerini koruyor.
Konuyla ilgili yazan köşe yazarlarına son olarak Habertürk yazarı
Serdar Turgut eklendi. "Ben tüm sülalesi sapına kadar Atatürkçü
olan bir aileden geliyorum. Ben de düşünce olarak o aileye layık
olmaya çalıştım" diyen Turgut, çok çarpıcı bir hatırlatma ile
konunun farklı bir boyutunu dile getirdi: "Atatürk'e saygım/sevgim
sonsuz olmakla birlikte Mu kıtası durumunda olduğu gibi arada bir
saçmaladığını da görmezden gelemem."
Turgut, Atatürk'ün bir dönem Mu Kıtası ve orada yaşayan proto
Türkler meselesini takıntı derecesinde kendine dert etmesine sesini
çıkarmayanların şimdi Erdoğan'a yönelik tepkilerinin tamamen siyasi
olduğu görüşünde.
Turgut bu yüzden "Erdoğan'ı ilk yıllarında severdim ama sonra o
sevgim gittikçe azaldı, bu da benden kaynaklanan bir şey değildi,
sadece o çok değişti. Şimdi ise yaptığı birçok şeye karşıyım, ama
karşı olmamı nefrete dönüştürmüyorum." yazmayı da ihmal etmedi.
İşte Serdar Turgut'un yazısından çarpıcı bir
bölüm:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika'ya Kolomb'dan önce bazı Müslüman
kâşiflerin ulaşmış olduğunu söyledikten sonra yaşananlar, bugün
Türkiye'de ne kadar sağlıksız bir ruh hali içinde bulunduğumuzu,
sosyal yaşamımızda bizleri bir arada tutan hiçbir ortak noktanın
kalmamak üzere olduğunu gösterdi.
Erdoğan'ın dediği gibi, bir çevre buradan kendisine saldırma, alay
etme fırsatı yaratmaya çalıştı. O çevre söylenen söze değil diyene
bakarak karar veriyor. Bu toplumda seveni çok olmakla birlikte
sevmeyeni de çok olan bir Cumhurbaşkanı var. Bu normal olabilir de
nefret edeni gün geçtikçe irrasyonelleşiyor. Ortada hastalıklı bir
nefret var. O çevre, söyleyen o olduğu için söylediğiyle alay
etmeye, "Ne kadar saçma" demeye başladı.
Ama aynı çevre, nedense bir zamanlar Atatürk'ün "Mu kıtası"na
takmış olduğunu ve bu efsanevi kayıp kıtada Türklerin izini filan
sürmeye çalıştığını nedense unutuyorlar. Şu andaki nefretleri
kendilerini tamamen teslim almış olduğundan Atatürk'ün yaptığı
saçma değil, ama Erdoğan'ın sözü saçma gelebiliyor.
Bu ortam sadece bir siyasetçinin, bir kesimin nefretiyle alakası
olmakla kalsa bu çok önemli olmayabilirdi, ama çok daha vahim bir
durum var. Bizler dinle ilgili aramızda anlamlı bir diyalog kurma
imkânını gün geçtikçe kaybediyoruz.
Toplumun bir bölümü (Erdoğan'ı sevenler), hayatını gittikçe
dinselleştirmeye başlamışken, diğer bölümü (Erdoğan'dan nefret
edenler) dinselleşme sürecinin daha da dışına çıktı, hatta
dinselleşmeye tepki de duymaya başladı. Bu son derece tehlikeli bir
durum, ciddi bir bölünme.
Ben tüm sülalesi sapına kadar Atatürkçü olan bir aileden geliyorum.
Ben de düşünce olarak o aileye layık olmaya çalıştım. Atatürk'e
saygım/sevgim sonsuz olmakla birlikte Mu kıtası durumunda olduğu
gibi arada bir saçmaladığını da görmezden gelemem. Erdoğan'ı ilk
yıllarında severdim ama sonra o sevgim gittikçe azaldı, bu da
benden kaynaklanan bir şey değildi, sadece o çok değişti. Şimdi ise
yaptığı birçok şeye karşıyım, ama karşı olmamı nefrete
dönüştürmüyorum.
Bana tanınmış bu yazarlık yapma ayrıcalığını, toplumdaki karşılıklı
nefret ortamının ortadan kalkması için kullanma amacındayım.
Toplumun acilen din ve inanç konularında ciddi bir diyaloğa girmesi
gerektiğini düşünüyorum. Üstelik dünyanın, "Müslümanlığın ne
olduğu, Müslümanların 21'inci yüzyılda global dünyada nasıl var
olacakları" konusunda yeniden tanımlamaya ihtiyaç duyduğu şu
günlere Türkiye'de bu konularda açacağımız diyalogların öneminin
büyük olduğuna inanıyorum. Üstelik ben bir deistim, ama buna rağmen
doğru olana "Doğru budur" demeyi sürdüreceğim.
İşte ihtiyaçların bu olduğu bugünlerde Cumhurbaşkanı'nın bahsettiği
kâşiflere sadece Müslüman diye tepki gösterilmesini son derece
sağlıksız ve tehlikeli buluyorum. Üstelik Cumhurbaşkanı'nın dediği,
daha önce bazı bilim adamları tarafından söylenmiş ama ispat
edilememiş bir durum.
Atatürk'ün işaret ettiği efsanevi Mu kıtasında Türklerin kökeni
olduğuna inanmak eğer size saçma gelmiyorsa, o zaman
Cumhurbaşkanı'nın dediğine çok daha rahat inanmanız gerekir.