Penis özgürdür ama kırılgandır

Ülkemizde de Beyaz Türkler arasında hayli popüler olan Grey's Anatomy dizisinde arkadaşı Lexie ile ilişkiye giren Dr. Mark Sloan'ın penisi kırılınca binlerce Amerikalı google'a hücum edip kırık penis konusunda arama yapmışlar ve bir arama rekoru kırılmış. Bu haberi okuyunca penisle ilgili akla gelebilecek ve de gelmeyecek her şeyi yazdığını sanan bir yazar olarak 'zavallı Amerikalılar arama yaparken istemeden benim yazılarımla karşılaşacaklar' diye düşündüm.

Ve ben de geçtim bilgisayarın başına google sayfasını açtım 'Serdar Turgut penis' kelimelerini yazdım ve ara tuşuna bastım. Tabii benim ismimle penis kelimesini birlikte yazıp arama yapmak bir tür intihar anlamına geliyor. Sayfa açıldığında 5410 bulgu çıktı ortaya. Konu hakkında o kadar çok yazı yazdığımı ben bile tahmin etmiyordum.
Çok üzgünüm çok. Penis ile ilgili yazılabilecek her konuyu yazdığını sanan ben büyük bir hayal kırıklığı içinde 'penis kırılması' konusuna hiç girmemiş olduğumu gördüm. Utanıyorum kendimden. Annem iyi ki hayatta değil, yoksa bir tokat atardı bana ve 'Yazıklar olsun sana verdiğim emeklere' derdi bana. Yazarlık onurum zedelendi bu konuyu atlamış olduğum için.
Düşünsenize 'Ketçaptan çıkan penis', 'Penisim gaz çıkardı' konuları bile var yazılarım arasında fakat kırılma yok. Lanet olsun şu satırları bile yazarken içim cızzz ediyor, utanıyorum kendimden.

Aklınıza takılmasın diye söylüyorum ketçaptan penis çıkması olayı gerçekte olmuş bir olay. Bir Türk firmasının ihraç ettiği ketçap şişesinin içinden İsviçre'de penis çıkmış. Hayatlarındaki en önemli olay, şehirdeki trafik ışıklarının yerinin değiştirilmesinden ibaret olan ve bu konuda manşet atan gazeteleri alıp heyecanla okuyabilen insanların yaşadığı bir ülkede ketçap şişesinin içinden penis çıkması hayli yoğun travma yaşatmış olmalı. Ben hasta olduğum için kafam normal çalışmadığı ve utanmaz bir iğrenç olduğum için o yazıyı yazarken ketçap farkına varılmadan sos olarak kullanılsaydı bir spagetti üzerinde penisli ketçap sosunun nasıl görüneceğini düşündüğümü hatırlıyorum o günlerde. Gerçi bunu bugün hala daha düşünmekteyim ve görüntünün hayli komik olacağına da inanıyorum. Düşünsenize saygın insanların olduğu bir yemek masasındasınız, bir business yemeği bu ve saygın insanlar ciddi konularda fikir beyan ederlerken ortaya soslu spagetti tabağı geliyor ve makarnaların en tepesinde de hafif kızarmış bir penis bütün haşmetiyle duruyor. İşte o andan sonra business yemeği belki biraz ilginç olmaya başlayabilirdi diye düşünüyorum ben.

Gaz çıkarma ile ilgili yazım çok daha bilimseldi. Leonardo da Vinci'ye kadar insanlar penisin ereksiyonunun onun içine gaz dolmasına bağlı olduğunu düşünüyorlardı. Ben bunun üzerine o günlerde şu senaryoyu hayal etmişim. Yazımı biraz daha iğrenç hale sokmak için buraya aynen aktarıyorum. Nasılsa fikrin yayın hakları bende:
Gece henüz yeni başlamaktadır. Aperitifler alındıktan sonra adam kadına doğru yaklaşır ve 'penisim yine gazlandı haydi yatak odasına geçelim' der. Sevişirler ve sonunda kadın sevecen ve yumuşak bir tonda adama fısıldar: 'Sevgilim sen gazını çıkarabildin mi?'
Nasıl ben büyük bir düşünürüm değil mi, takdirlerinizi bekliyorum.
Ereksiyon hakkında doğruları keşfeden Leonardo da Vinci not defterine yüzlerde penis resmi çizmiştir. Dahi olduğunu bilmesek adama sapık diyebiliriz. Aynen bugün bana yapıldığı gibi. Leonardo dahidir ama şöyle banal cümleleri de yazabilmiştir: 'Kadınlar penisin mümkün olduğunca büyük olmasını ister. Erkekler ise kadın organından bunun tam tersini beklerler. İKİ CİNSİN DE İSTEKLERİ GERÇEKLEŞMEZ' diyor üstat da Vinci. Bu cümle bazen dahilerin de kötü yazı yazabildiklerinin kanıtı olmalı.
Kırılma meselesine gelince aslında bunun gerçek bir kırılma olmadığını bilmeniz gerekiyor. Bu biraz kaburga kırığına benziyor olmalı. Alçıya filan alınmıyor sadece penisin bazı dokularında erezyon oluşuyor. Nasıl ki kaburga kırığında, zaman içinde iyileşiyorsa öksürmediğinizde veya hapşırmadığınızda fazla acı çekmiyorsanız, kırılan penis durumunda tahrik olmadığınız ve orgazm olmadığınız takdirde fazla bir problem de olmasa gerek. Yani çabuk ve acısız iyileşme süreci için tamamen durağan bir penis olması gerekiyor. Bu aşamada bir mizah yazarı olarak kendimi tutabilmem mümkün değil. O nedenle yazımı şu cümleyle bitirmek zorundayım:
Madem tamamen durağan, hareketlenmeyen bir penis, kırılmayı acısız atlatır. O zaman benimki bir gün kırılırsa onun kırıldığının farkına bile varmadan atlatacağım olayı demektir. Yaşasın çok mutluyum!
(Önemli not: Sadece bu yazıda tamı tamına 25 kez penis kelimesini yazdım. Nasıl dönüşüm muhteşem olmadı mı?)

SERDAR TURGUT / AKŞAM