'SERDAR TURGUT İYİ BİR YAZAR DEĞİL!.. HABERTÜRK BAŞARILI BİR PROJE DEĞİL!..'
Akşam yazarı Atılgan Bayar bombalamaya devam ediyor.
Kendine özel yazarları var Korsanhaber'in. Tabii en önemli özelliği tam bağımsız ve tarafsız olması. Bunu becerebilen medya olmak çok zor. Onun dışında ileriye dönük başka projeler düşünüyoruz ama onları söylemek için daha erken.
Sizin kadar hızlı ve çok haber veren başka bir portal yok mu?
Hayır, yok. Ufuk Güldemir zamanında Habertürk böyleydi. Korsanhaber'e günde 200 tane haber giriliyor. Bu çok yüksek bir rakam.
Peki gündem yaratabiliyor mu?
Tabii yaratıyor. Çok önemli haberler verdi Korsanhaber. Mesela Google'da ufak bir araştırma yaptığın vakit, büyük medyanın alıntıladığı Korsanhaber kaynaklı yüzlerce haber görebilirsin.
Şu anda kendinize bu alanda rakip gördüğünüz herhangi bir site var mı?
Yok açıkçası.
'Habertürk.com gittikçe irtifa kaybediyor'
Haberturk.com'un şu anki halini beğeniyor musunuz?
Yok, hayır. Habertürk çok şey kaybetti. Çok az sayıda haberi gündeminde, manşetinde tutmaya çalışan statik bir site haline geldi. E bir renk yok. Internet mantığına aykırı zaten haberi bütün gün manşette tutmak. Televizyonda sen tek haberi bütün gün döndürebilir misin? Onun için internetin mantığına çok uygun değil Habertürk'ün şu anki hali. Bu yüzden Habertürk.com irtifa kaybediyor.. Trafiği artıyor görünebilir ama internet sitelerinin tamamına yakınının hiti artıyor zaten. Internet kullanımı artıyor sonuçta. Habertürk'e özel bir şey değil bu yani.
Nasıl toparlayabilirler peki?
Onu da kendileri bulsunlar artık. Ama bir tek şey söyleyebilirim Ciner Grubu ile ilgili: Ciner Grubu bir konuda çok iyi. Bir medyayı satın alıp işletme konusunda çok iyi. Ama yeni medya kurmak konusunda iyi değil. Çünkü Ciner Grubu'nda kurucu gazeteciler, televizyoncular yok. Kurucu gazeteci ve televizyoncu başka bir şeydir. Bir medyayı sıfırdan kurup başarılı hale getirendir. Mesela Kanal 1'i de bu sebepten yapmak istedikleri kanal yapamadılar. Habertürk televizyonu iyiye gidiyor, çünkü zaten kurulu bir şeyi devam ettiriyorlar. İyi geliştirdiler bunu. Ama Kanal 1'de öyle olmadı. Kurucu gazetecileri yok.
'Gazete Habertürk başarılı bir proje değil'
Gazete Habertürk başarılı olacak mı peki sizce? Yeni bir gazete sonuçta.
İşletmeci gazeteciliği iyi yapıyorlar. Medyada genel bir eğilim var şimdi; "Hayırlı olsun, iyi olmuş, gazeteciler iş buluyor, destekliyoruz" gibi. O açıdan ben de aynı şeyleri söyleyeceğim ilk olarak.
Ben Fatih Altaylı'yı çok beğenirim. Gazeteciliğini, gazetecilik reflekslerini çok beğendiğim bir gazeteci ama o da kurucu gazeteci değil. Gazete Habertürk ile ilgili soruna da şöyle cevap verebilirim; benim için başarılı bir proje değil.
Neden?
Bir; Türkler küçük gazete okumaz. İki; özgün içerik göremedim şu ana kadar. Gündem oluşturabilecek, yeni kavramlar üretmeye açık yer polemik sayfasıdır ama orada bile başkalarının polemiklerine yer veriyorlar. Üç; yazar sorunu var. Yazarı yok. Dört; o boyutta zaten yazar olmaz. Yani o gazete formatında yazar görünmez Kaybolur orada. Ben ilk başta, "Bunlar yazarsız nasıl çıkacaklar?" diye düşünürken, şimdi "Zaten buraya yazar koysan da olmaz" diyorum.
'Muhabir gazeteciliği bitti'
Fatih Altaylı, muhabirlere ve bununla ilintili olarak haberciliğe önem verdiğini her seferinde belirtiyor. Biraz önce "Özgün içerik göremedim" dediniz. Yani muhabirliğe fazla önem verilmesine rağmen beklediğiniz verimi alamadınız mı?
Hayır. Gazeteciliğin ben muhabirlikle yapılacağına inanmıyorum artık. Yani 'muhabir gazeteciliği' döneminin kapandığını, 'editoryal zeka' gazeteciliğinin başladığını düşünüyorum. Elbette muhabirlere her zaman çok ihtiyaç var ama o muhabirleri yönlendirecek üstün bir editoryal zeka gerekiyor artık günümüz gazeteciliği için. Çünkü artık o kadar ajans, televizyon, internet sitesi var ki, haberle yarışmanın bir anlamı yok.
'Önümüzdeki dönem Akşam'ın altın çağıdır'
Gazeteciliğin sonu mu geldi artık?
Yo, hayır. Bu sefer gazete, insanların televizyonda ve internette göremediği şeyleri göstermeli. İşte burada analiz gazeteciliği ön plana çıkıyor. Bunun için o bahsettiğim 'editoryal zeka' çok önemli. 'Haberin içinde haber' devreye giriyor bu sayede. Mesela bir süredir İsmail Küçükkaya'nın yayın yönetmenliğinden sonra Akşam'ın çok iyi bir yöne doğru gittiğini görüyorum. Gazetecilik refleksi, mantığı açısından çok doğru bir yere gittiğini düşünüyorum. Önümüzdeki dönemde de Akşam'ın altın çağı olur bence.
Bunun sebebi, İsmail Küçükkaya'nın başarılı bir muhabirlik ve Ankara Temsilciliği geçmişi olması mıdır sizce?
Tabii ama bir şey daha var; İsmail entelektüel bir gazeteci aynı zamanda. Şimdi basında şöyle bir inanış var; sonuçta gazeteler, medya ortalama insan için yapılır. Ve iki tür ortalama insan vardır: ya hakikaten ortalamadır ya da ortalama davranabilecek kadar zekidir. Şimdi bir insanın gerçekten zeki olup olmadığının sağlamasını buradan yapabilirsiniz. Ortalama davranacak kadar zeki mi, değil mi? Türk medyası zeki insanlarla dolu ama ortalama davranacak kadar zeki insan çok az.
'Serdar Turgut zamanında Akşam okumuyordum'
Serdar Turgut'un Akşam'ı ile İsmail Küçükkaya'nın Akşam'ı arasındaki fark nedir?
Serdar Turgut'un Akşam'ını okumuyordum, İsmail Küçükkaya'nın Akşam'ını okuyorum. Bir gazetecinin de merakla okuduğu bir gazete Akşam şimdi.
'Serdar Turgut iyi bir yazar değil'
Serdar Turgut iyi bir yazar mı peki sizce?
"İyi bir yayın yönetmeni değilim ama iyi bir yazarım" diyor şimdi. Bana kalırsa iyi bir yazar da değil Serdar Turgut. Yani asıl, iyi bir yazar değil. Aslolan budur. "İyi bir yayın yönetmeni değilim ama iyi bir yazarım" demesi, bunu kamufle etmeye yönelik bir cümle. Topluma damga vuran, tartışılan, manşet olan, yazılarından 'metin hazzı' aldığımız yazarlar arasında değil Serdar Turgut.
'Sıradan bir yazar'
Genelde kendisi için, "Çok elit yazar" denir. Katılıyor musunuz?
Hayır. Bence çok sıradan. Çok sıradan bir insanın elit olma çabaları ancak böyle tezahür edebilir. Yazılarından yola çıkarak söylüyorum bunu. Tanımıyorum ama çok sıradan bir insan olmalı. Bir yazar, "ilginç olmak için ne yapmam gerekir?" diye düşündüğünde böyle bir üslubu yöntem olarak benimser ancak, diye düşünüyorum.
'Oray Eğin, Serdar Turgut'tan çok daha iyi'
Peki Oray Eğin?
Oray Eğin, Serdar Turgut'tan çok daha iyi bir yazar. Kalemi daha iyi, muhakeme yeteneği çok daha güçlü.
Size Akşam'da yazma teklifi nasıl geldi?
İsmail Küçükkaya, yayın yönetmenliğine atandıktan sonraki gün aradı.
Tanışıyor muydunuz önceden?
Yo, hayır. Sadece merhabamız vardı. Önceden bir dostluğumuz yoktu. Yayın yönetmeni olduktan sonra ilk beni aramış. Görüşmek istedi."Yazar mısın?" dedi. "Memnuniyetle" dedim. Bu kadar sürdü konuşmamız da zaten.
'Gazetecilik kılıfının arkasında siyaset yapmak yanlış'
Gazetecilerin siyasete girmesi hakkında neler düşünüyorsunuz?
Gazeteciler de siyaset yapmak isterlerse ben desteklerim. Çok sevinirim. Ama biz burada gazetecilik yapıyoruz. Gazetecilik kılıfının arkasına saklanıp, gazeteciliğin yarattığı koruma kalkanının arkasına saklanıp siyaset yapmak bence en hafif deyimiyle haksızlık. Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri bu.
'Mustafa Dolu'yu destekliyorum'
Mesela gazeteniz yazarlarından Mustafa Dolu'nun adaylığına nasıl bakıyorsunuz?
Mustafa Dolu, yazılarını bırakıp siyasete girdi. Sonuna kadar destekleyeceğim bir davranış biçimidir. Alkışlarımı da almıştır bu tavrıyla. Ama ben hem gazeteciliğin koruma kalkanından yararlanayım, hem siyasetin içinde yer alayım, hem oturduğum yerden partilerin içini tanzim edeyim, hem partiler arası denge oyunlarında önemli rol üstleneyim, hem de bundan bir çıkar elde edeyim dediğiniz anda bizim meslek kriterleri açısından ahlaksızsınızdır.
Mustafa Dolu hem siyaset hem gazetecilik mesleklerinin kriterleri açısından ahlaklıdır.
'Sol vicdan AKP'de cisimleşti'
'Türkiye birlik ve bütün olabilmesi için Sol'a muhtaçtır' demişsiniz. Açar mısınız?
Biz tarihin bir noktasında eşitlik düşüncesini unuttuk. 12 Eylül'de de mesela solu tasfiye ettik. Solu tasfiye ettiğimiz zaman da, solun boşalttığı alanın dolması gerekiyordu. İki şey doldurdu solun boşalttığı alanı. Bir, kürt muhalefeti doldurdu. İki, dinsel muhalefet doldurdu. Kürt muhalefeti, etnik muhalefet kimliğine büründüğü ölçüde çözücü bir muhalefet oldu. Dinsel muhalefet de, laiklik - dindarlık çatışması yarattığı ölçüde çözücü bir muhalefet haline geldi. Onu aştık. Kürt muhalefetini de aşıyoruz şu an.
Sol vicdan çok ilginç bir şekilde AKP içinde cisimleşti.
Nasıl yani?
AKP'nin reel ekonomik, sosyal politikaları yoksullara yönelik politikalardır. Kim şikayet ediyor AKP'nin ekonomik politikalarından? Burjuvazi. Sonuçtan bakalım, konvansiyonel kriterlerle bakmayalım. Kim memnun? Yoksul halk kesimleri. Türkiye'nin siyasi belleğinde de şöyle bir şey var: sol iktidar olamıyor. Ama içinde sol vicdan taşımayan hiçbir parti de iktidar olamıyor Türkiye'de. Yani yoksulların çıkarını, eşitlik düşüncesini içermeyen hiçbir parti iktidar olamıyor
'Fethullah Gülen hareketi sol bir harekettir'
Yani?
Yıllardır Fethullah Gülen cemaati tartışılıyor mesela. Fethullah Gülen cemaati tipik bir sol örgütlenme tarzıdır halbuki. Ayşe Teyze'nin çocuğu okula gidecek, doktor olmak istiyor, onurlu bir yaşam sürmek istiyor. Bu imkanı cemaatler veriyor onlara. Bunların hepsi Şeriat Devleti arzulayan insanlar değil. Sen vermiyorsun. Ne zamandan beri vermiyorsun? Dar çevre siyasetine Cumhuriyet'i teslim ettiğinden beri vermiyorsun. İnönü'den hemen sonradır bu dönemin başlangıcı. Halbuki Cumhuriyet'in kuruluş felsefesi nedir? Köylü çocuklarına, yoksul çocuklarına onurlu bir hayat sürme fırsatı verme felsefesidir. Sen bunu başaramazsan, bu işi milletin başka fonksiyonları üstlenir. Benim gördüğüm, Fethullah Gülen cemaati dindar bir köy enstitüleri, halkevleri yapısında bir şeydir. O açıdan Fethullah Gülen hareketinin bir sol hareket olduğunu düşünüyorum.
Recep İvedik'in, Başbakan'ı hedef alan bir siyasi proje olduğunu söylüyorsunuz.
Şahan kendi söyledi zaten, "Recep İvedik Başbakan'dır" diye. Bir kere Uğur Dündar'ın programında izledim Şahan'ı. "Böyle söylemek istemedim" falan dedi ama Deniz Baykal da geçen, "Recep İvedik cuk oturdu" dedi. Koordineli bir şey var Deniz Baykal'la arasında. Eğer Şahan, "Böyle değil" diyorsa da değildir o zaman, diyecek bir şey yok o vakit.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni kim alır?
Kadir Topbaş.
'Kılıçdaroğlu kazanamaz, çünkü namuslu'
Neden?
Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu namuslu biri.
Yani namussuzlar mı bu işi götürüyor?
Hayır. Namuslu olmak bir şeye yetmez. Namuslu olmak bir belediyecilik hizmeti değildir ki. Tabii ki namuslu olacaksın. Topbaş da namusludur.
Sizce Kılıçdaroğlu'nun eksiği nedir?
Kılıçdaroğlu'nda olan yeteneği söyledim; namusluluk. Geri kalanı yok. Hizmet, iş nerede? Tabii namuslu olacaksın ama çöp toplayacaksın. Bütün seçim kampanyası boyunca 'namus' kavramını ön plana çıkardı.
Ama projelerini de anlatıyor.
Onu daha yeni yeni anlatıyor.
Hatta Kadir Topbaş bu denli proje açıklamadı. Kılıçdaroğlu'nun, "Ekranda karşı karşıya gelelim, projelerimizi anlatalım. Dosya falan açmayacağım. Gel, sonunda da takdir halkın olsun" dedi, Topbaş yanaşmadı. Projelerine güvenmese böyle iddialı olmaz sanırım.
Ama bunu benim yazımdan sonra yaptı.
Şimdi bir şey yazsaydınız ne derdiniz? "İyiye gidiyor" mu derdiniz?
Proje anlatmaya başladıysa, artık doğru bir şey yapıyor derdim.
Sabah güne hangi gazete ile başlıyorsunuz?
Akşam okuyarak.
Neyle devam ediyorsunuz?
Hürriyet, Yeni Şafak, Star.
Kalemini önemsediğiniz köşe yazarları kimlerdir?
Üslup olarak mı?
Evet.
Ahmet Hakan üslubunu çok sevdiğim bir yazar. Fehmi Koru iyi bir yazar. Ahmet Kekeç iyi bir yazar, Ertuğrul Özkök iyi bir yazar. İçerik ve fikir konuşmuyoruz burada tabii, sadece yazarlık tarafını....Haşmet Babaoğlu da, Sabah'a gidene kadar çok daha iyiydi...
Peki fikirleriyle birlikte?
Fikirlerine katılıyorum anlamıyla değil, ama entelektüel bir doygunluk vermesi açısından; Fehmi Koru ve Cengiz Çandar... Necef Uğurlu'ya da bayılırdım. Ama maalesef artık yazmıyor. Bunlar yerel gazeteci değiller. Dünyanın herhangi bir medyasında aynı başarıyı gösterebilirler.
İslami basından?
İslami basın terimini şöyle bir düşünmek lazım ama ne kastettiğini anlıyorum. Şamil Tayyar'ın muhakkak surette hakkını teslim etmek lazım. İbrahim Karagül, Nasuhi Güngör ve yeni yazmaya başlayan İbrahim Kiras'ı herkesin takip etmesini öneririm.
Korsanhaber dışında hangi siteleri takip edersiniz?
İyi Bilgi, Sekiz Sütun, Gerçek Gundem, Medya Faresi, Post Medya, Medyaradar, Ensonhaber'i mutlaka takip ederim.
'Medyatava dinamik değil'
Medyatava'yı?
Medyatava onlar kadar dinamik değil.
Mizah dergileriyle aranız nasıl?
Gırgır kuşağıyım ben. Dolayısıyla LeMan'a bayılırım.
'Ahmet Yılmaz hayranıyım'
Çizer olarak kimleri beğenirsiniz?
Ahmet Yılmaz'ı çok beğenirim. Ahmet Yılmaz'ın Türk mizahında çok önemli bir karakter olduğunu düşünüyorum.
'Cem Yılmaz hem entelektüel, hem zeki'
Neden?
Türkiye'ye özgü, çok yerel tatları barındırıyor. Ve bence Cem Yılmaz'ın öncülüdür. Bu arada Cem Yılmaz'ın da hem çok entelektüel, hem de çok zeki olduğunu düşünüyorum. Yiğit Özgür'ü de beğenirim. Kelime esprileri harika.
Haftalık ve aylık dergilerden hangilerini takip ediyorsunuz?
Şu anda takip ettiğim bir Aksiyon kaldı. Yeni Harman'ı takip ediyorum bir de sürekli. Medyada yer bulamayan bir sürü insanı konuşturması çok önemli bir fonksiyon.. Görmek isteyip de göremediğimiz insanlara oradan ulaşabiliyoruz. Mesela henüz bir medyası yokken Fatih Altaylı ile yapılan röportajlar çok önemliydi.
Ali Ersin Kelleci - Renkhaber