11 Ağu 2006 12:17
Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:46
SERDAR TURGUT HAKKINDA BİLİNMEYEN GERÇEKLER!
Kincidir! Falçatayla adam kovalar! Ailesinde çok deli vardır ve çoğu alkoliktir! Kendisine kötülük yapılmasından hoşlanır!..
Kendim hakkında bilinmeyen gerçekler!
SERDAR TURGUT
Sessiz, sakin ve de-kuvvetle muhtemel-anlamsız olan suratıma bakarak bana karşı tavır almaktan çekinmeyen insanların bazı gerçekleri bilmesinde büyük yarar var. Bunların bilinmesi, iş hayatımızın ve genelde yaşantının sakin ve düzgün gitmesi için mutlaka zorunludur diye düşünüyorum. Şimdi sıralayacağım kendimle ilgili gerçeklerin benim üstüme gelmekte sakınca görmeyen insanlar tarafından öncelikle okunması dileğiyle...
1- Ben çok uzun süreyle kin beslerim. Bu ailemizdeki genetik bir özelliktir. Örneğin babam ilkokulda kendisine kötü davranmış olan bir adamı 60 yıl sonra boğmaya yeltenmiş. Dedem ise cezai ehliyeti olmadığı için cezaevine girmeden öcünü alırdı. Ben de ilkokulda beni dövmüş bir arkadaşıma 30 sene sonra sanat atölyesinde rastladım. Elime aldığım bir falçatayla onu kovalamaya başladım. Arkadaşı hayatımda son kez görüşüm, bir kapıyı ardından dehşet içinde kaparkendi. Sırtına saplamak için salladığım falçata ise kapıya saplandı kaldı. Daha sonra karısının etrafına söylediğine göre adamcağız 2 gün kendi evine bile gidememiş. Arada bir karısını arayıp 'ne oldu, bana niye kızmış, evin etrafında mı' diye sorup durmuş.
2- Dedemin cezai ehliyeti olmadığını söylediğimden anlamışsınızdır; bizim ailede çok sayıda deli vardır. Bunların çoğu alkoliktir. Üstelik alkol alınca daha da delirirler. Dedem bir gün evde otururken, yan komşunun evinden bahçesine girip çiçeklerini yiyen tavuğu tutup başını koparıvermiş ve başı kopuk tavuğu yan bahçeye fırlatmış. Tavuk bir süre kafasız olarak bahçede dolaştıktan sonra ölmüş. Dedem bununla da yetinmeyerek karısına yan baktığı için kızmakta olduğu bu komşuyu bıçakla kovalamış. Yakalasaydı onu da tavuk gibi kafasız bırakacakmış. Dede böyle, eh beni de az çok tanıyorsunuz, dünyanın en normal insanı sayılmam. Dede ve torun böyle olunca babanın da pek normal ve sakin olması da genetik açıdan mümkün değil tabii ki... Babam ayrıca belki de dedemin yüzünden tavuklardan da nefret eder. Bu nefretini de 'iki ayaklı her şeyden nefret ederim' diye açıklar. Umarım insanlara karşı tavrını da bu sözünden çıkarmışsınızdır.
3- Dede-baba-oğul, üçümüzün de en bayıldığı şey birisinin bize kötülük yapmasıdır. Çünkü bu bize kin tutma ve bir gün öç alma fırsatını verir. Kin ve öç beni hayatta tutan, bana enerji veren, hayata bağlayan duygulardır. İşte bu yüzden ben herkese iyi ve hoş davranırım. Karşımdaki insanı mutlu etmeye çalışırım.- Ki bütün bu çabama rağmen karşımdaki insan bana kötülük yaptığı zaman kinim ve öcüm daha da büyük ve daha da tatmin edici olsun-. Ve sevdiğim, hoş davranmaya çalıştığım insanlar mutlaka ama mutlaka karşılığını kötülük olarak verir. Bu olduğu zaman tavrım 'Dirty Harry' filmindeki Clint Eastwood gibidir. Dirty Harry, cebinde silah olan insanla karşılaşınca onlara 'go on draw and make my day', yani 'haydi çekin silahınızı ve günümü gün edin' der. Çünkü karşısındaki silah çekerse bu onu öldürmek için bir fırsat yaratmış olacaktır. Ben ne kadar şanslıyım ki; medya sektöründe mutlaka bana bu fırsatı veren insan bulunuyor. Ölmeye meraklı olan pek çok insan var etrafta Allah'a şükür.
Bu yazıyı neden yazdığıma gelince... Özellikle son günlerde benimle uğraşmaya başlayan ve bir ihtimalle yüksek IQ'lu olduğundan 'speedy' takma isimli arkadaş beni biraz tanısın istedim.
Anlaşılan rutin gelmeye başladığı için hayattan bıkmış bu arkadaş benim