13 Ağu 2012 02:15
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:01
SERDAR TURGUT ADLI DELİ! FATİH ALTAYLI KENDİ YAZARINI MADARA ETTİ!
Fatih Altaylı, "Hürriyet'ten ayrılma kararını o gün verdim" dediği ve Serdar Turgut ile aralarında geçen çelik coplu, elektroşok aletli ilginç bir olayı köşesine taşıdı.
Serdar Turgut adlı deli
SERDAR Turgut’un kafayı üşüttüğünün farkındaydım da hafızasını yitirdiğini bilmiyordum.
Dün eski bir olayı yazmış.
Enis Berberoğlu, Serdar Turgut ve benim, Hürriyet’te beraber çalıştığımız dönemde meydana gelen bir olayı.
Demiş ki: "Bir gün Fatih ’Seni döveceğim’ diye üzerime geldi. Ben de çelik copumu ve elektroşok aletimi çıkarıp üzerine saldırınca Enis’in odasına kaçtı."
Olayın gelişimi tam böyle değil.
Yıl 1995-96 falan.
Serdar, Enis ve ben, Hürriyet’te aynı katta yan yana odalardayız. Katta 5 oda var. Rahmetli Gülçin Telci ve Murat Bardakçı’nın paylaştığı bir oda ve Yalçın Bayer’in hiperaktif odası.
Bir gün benim odanın kapısı açıldı.
Serdar’ın suratı kıpkırmızı ve söylediği gibi gözler iyice şaşılaşmış.
Titreyerek odama girdi.
Kriz geçiriyor zannettim.
Kalkıp yanına gittim.
Birdenbire elinde bir demir parçası belirdi.
Demir parçasını salladı ve demir aniden bir copa dönüştü.
Ve Serdar demir copu koluma indirdi.
Müthiş acıyla Serdar’ın üzerine atladım.
Copu aldım ve sarılıp durdurdum.
"Delirdin mi oğlum" diyorum, o bağırıyor: "Beni dövmeyi planladığını biliyorum. Ben önce davranıp kollarını kırmaya geldim."
Sakinleştirip oturttum.
Koltuğa oturdu, "Biliyor musun" dedi, "Yeni bir şok cihazı çıkmış. Boğayı bile bayıltıyormuş".
Ben arkasından ne gelecek diye beklerken birden elinde şok cihazı belirdi. Ve üzerime saldırdı.
Ben bir tekmede şok cihazını elinden düşürdüm. Ve Serdar’ın dediği gibi Enis Berberoğlu’nun odasına sığınıp kapıyı arkadan kilitledim.
Enis odasında Susurluk üzerine çalışıyordu.
Kafasını kaldırmadı bile.
"Ne oldu?" dedi sadece.
"Serdar delirmiş. Önce copla, sonra şok aletiyle üzerime saldırdı. Öldürecekti beni" dedim.
Enis’in kılı kıpırdamadı.
"Ertuğrul yollamıştır. Önce seni, sonra beni öldürtecektir" dedi.
Çalışmaya devam etti.
Serdar mı yoksa Enis mi daha tehlikeli karar veremedim.
Oradan da sessizce uzaklaştım.
O gün akşamüzeri Serdar’ı odasında baygın bulduk.
Şok cihazını kendi üzerinde denemişti.
Zor bela kendine getirdik.
Yaptığını anlattı.
Cihazı ilginç bir yerine dayayıp basmış düğmeye.
"Müthiş bir zevkti. Yine yapacağım" dedi.
Elektroşok cihazını alıp attım.
Hürriyet’ten ayrılma kararını o gün verdim.
Allah’tan Serdar benden önce ayrıldı.
Fatih Altaylı/Gazete Habertürk
SERDAR Turgut’un kafayı üşüttüğünün farkındaydım da hafızasını yitirdiğini bilmiyordum.
Dün eski bir olayı yazmış.
Enis Berberoğlu, Serdar Turgut ve benim, Hürriyet’te beraber çalıştığımız dönemde meydana gelen bir olayı.
Demiş ki: "Bir gün Fatih ’Seni döveceğim’ diye üzerime geldi. Ben de çelik copumu ve elektroşok aletimi çıkarıp üzerine saldırınca Enis’in odasına kaçtı."
Olayın gelişimi tam böyle değil.
Yıl 1995-96 falan.
Serdar, Enis ve ben, Hürriyet’te aynı katta yan yana odalardayız. Katta 5 oda var. Rahmetli Gülçin Telci ve Murat Bardakçı’nın paylaştığı bir oda ve Yalçın Bayer’in hiperaktif odası.
Bir gün benim odanın kapısı açıldı.
Serdar’ın suratı kıpkırmızı ve söylediği gibi gözler iyice şaşılaşmış.
Titreyerek odama girdi.
Kriz geçiriyor zannettim.
Kalkıp yanına gittim.
Birdenbire elinde bir demir parçası belirdi.
Demir parçasını salladı ve demir aniden bir copa dönüştü.
Ve Serdar demir copu koluma indirdi.
Müthiş acıyla Serdar’ın üzerine atladım.
Copu aldım ve sarılıp durdurdum.
"Delirdin mi oğlum" diyorum, o bağırıyor: "Beni dövmeyi planladığını biliyorum. Ben önce davranıp kollarını kırmaya geldim."
Sakinleştirip oturttum.
Koltuğa oturdu, "Biliyor musun" dedi, "Yeni bir şok cihazı çıkmış. Boğayı bile bayıltıyormuş".
Ben arkasından ne gelecek diye beklerken birden elinde şok cihazı belirdi. Ve üzerime saldırdı.
Ben bir tekmede şok cihazını elinden düşürdüm. Ve Serdar’ın dediği gibi Enis Berberoğlu’nun odasına sığınıp kapıyı arkadan kilitledim.
Enis odasında Susurluk üzerine çalışıyordu.
Kafasını kaldırmadı bile.
"Ne oldu?" dedi sadece.
"Serdar delirmiş. Önce copla, sonra şok aletiyle üzerime saldırdı. Öldürecekti beni" dedim.
Enis’in kılı kıpırdamadı.
"Ertuğrul yollamıştır. Önce seni, sonra beni öldürtecektir" dedi.
Çalışmaya devam etti.
Serdar mı yoksa Enis mi daha tehlikeli karar veremedim.
Oradan da sessizce uzaklaştım.
O gün akşamüzeri Serdar’ı odasında baygın bulduk.
Şok cihazını kendi üzerinde denemişti.
Zor bela kendine getirdik.
Yaptığını anlattı.
Cihazı ilginç bir yerine dayayıp basmış düğmeye.
"Müthiş bir zevkti. Yine yapacağım" dedi.
Elektroşok cihazını alıp attım.
Hürriyet’ten ayrılma kararını o gün verdim.
Allah’tan Serdar benden önce ayrıldı.
Fatih Altaylı/Gazete Habertürk