17 Tem 2011 09:20
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:35
SENEYE DE ÖDÜL VERSELER ÇIPLAK GİDECEĞİM! TECAVÜZ EDEYİM DERKEN BOĞUVERİRLER VALLA!
Her açıklaması olay olan ünlü sinema oyuncusu Müjde Ar İfet filmi ve başka konularla ilgili yine hem çok konuşulacak hem de çok tartışılacak açıklamalar yaptı.
İşte Milliyet gazetesinin Müjde Ar’la yaptığı röportaj...
“Çığır açmak için poponun bir tahtta olması şart değil”
Yetenek yarışması “Artiz Mektebi”nin jüri üyesi oyuncu Müjde Ar: “İyi ki programa katılmışım, bu proje bensiz olmazmış. Benim gençliğimde böyle bir yarışma olsa girmek isterdim ama zordu. Oyunculuk tu kakaydı. Şimdi aileler çocuğun elinden tutup oyunculuk atölyesine götürüyor
Sefaköy Kültür Merkezi’nin merdivenlerinden çıkıyorum. Ortalık sakin, in cin top oynuyor. Kapıdaki simitçi “Bir-iki saate kalmaz kuyruk olur” diyor. “Artiz Mektebi” isimli yarışma programına konuk olacağım. Ardından da jüri üyelerinden Müjde Ar ile buluşacağız. Duvardaki okları takip ederek programın çekildiği salona yaklaşıyorum.
Etrafta kameramanlar, ışıkçılar, orkestra elemanları koşuşturuyor. Uzaktan Osmantan Erkır’ın sesi geliyor. Prova yapan yarışmacılara son taktiklerini vermekle meşgul. Jüri üyelerinden Nurgül Yeşilçay da yerine geçmiş, akşam izleyeceği skeçlere göz atıyor.
Derken Müjde Ar beliriyor. Odasına çıkıyoruz. Saçı ve makyajı yapılacak. O sırada kapı çalıyor ve Osmantan Erkır odaya giriyor. Yüzünde endişeli bir ifade var. Diyarbakır’daki olayları ve 13 şehit verdiğimizi öğrenmiş. “Canlı yayın yapmak zorundayız. Çok kötü bir durum bu” diyor. Kanal yöneticileriyle konuşuyor, bir orta yol bulmaya uğraşıyor. Bir yandan da gözü Twitter’da, kötü yorumları okudukça gözleri doluyor.
* Yer alacağınız projelere karar verirken titiz davrandığınız biliniyor, “Artiz Mektebi”nde jüri üyesi olmayı nasıl kabul ettiniz. Sizi bu projede olmaya ikna eden kimdi?
Osmantan Erkır ile daha önce de birlikte çalışmıştık, tarzlarımız birbirine uyuyor. Yoksa yaz mevsiminde iki cihan bir araya gelse çalışmazdım. Köpeklerim, çocuğum, kocam, bahçemdeki çiçeklerimle takılmayı tercih ederdim. Ama iyi ki katılmışım, bensiz olmazmış bu proje.
* İnternette forumlarda da “Müjde Ar”ın yorumları olmasa programı izlenmem” diyenler var..
Ritim duygum gelişmiş. Programda da ne zaman hangi esprinin yapılması gerektiğini biliyorum. O yorumları da bilerek yapıyorum. Bu bir şov programı. Orada konservatuvar seçmeleri yapılmıyor, arkada oturan seyirciyi ve ekran başındakileri eğlendirmen lazım.
* Jüride iyi polis-kötü polis ayrımı var mı? Mesela Sinan Çetin’in bazı yorumları çok eleştiriliyor...
Yorumlarımız ve puanlarımız da şovun bir parçası. Jüri kendini iyi hisseder, bol keseden puan verir. O gün hastadır puanları kıt olur. Bunlara takılmak saçma. Sinan samimi biri. Aramızda da rol dağılımı yapmadık. “Sen iyi yorum yap, ben kötü” şeklinde karar vermiyoruz.
* Sizin gençliğinizde böyle bir yarışma yapılıyor olsa katılır mıydınız?
Katılırdım ama bizim dönemimizde zordu. Oyunculuk tu kakaydı. Şimdi aileler çocuklarını elinden tutup oyunculuk atölyesine götürüyor. İşin maddi boyutu da önemli ama genel anlamda değeri de anlaşıldı.
“İffet’in yeniden çekilmesinin sebebi tecavüz sahnesi değil”
* “Bu bir şov programı çok ciddiye almayın” diyorsunuz. Ama Beren Saat de böyle bir programdan çıktı ve şu an Türkiye’nin en popüler aktristlerinden biri..
“Star çıkmaz” demiyorum, bu programdan da bir Beren Saat çıkabilir ama şans faktörü unutulmamalı. İnsanın ayağına iyi bir proje yuvarlanmalı ki starlığa adım atsın.
* Beren Saat “Aşk-ı Memnu” dizisinde canlandırdığı Bihter ile büyük bir başarı elde etti. Bihter’i siz daha önce canlandırdınız. Saat’in sizin tahtınıza aday olduğu söylendi...
İki projeyi kıyaslamak saçma. Bizimki yedi bölümlük bir diziydi, diğeri çok daha uzundu. Yeni “Aşk-ı Memnu”yu iki bölüm izlemiştim, güzeldi. Halit abi (Refiğ) ile konuşmuştuk.
O da beğeniyordu. Taht meselesine gelince. Tahtım yok, insanlar Türk sinemasında çığır açtığımı söylerler ama bunun için illâ popomu bir yere koymam gerekmiyordu, koymadım da.
* En az “Aşk-ı Memnu” kadar konuşulan bir diğer projeniz “İffet” de dizi olacak. İffet’i Deniz Çakır canlandıracak. Çakır’ı tanıyor musunuz?
Kendisini tanımam. Ne bir dizisini ne de filmini izledim. “İffet” ile ilgili yorumum şu: Basına yansıdığı gibi sadece otomobil penceresinde çekilen tecavüz sahnesi nedeniyle yeniden çekilen bir iş değil bu. Hem o sahne için çok heyecanlanmasınlar. O zamanlar otomobillerin camları çevirmeli kolla açılırdı, şimdi elektronik. Kıza tecavüz edeyim derken boğuverirler valla!
“Başbakan’ın Hopa’daki mitingi sırasında hayatını kaybeden Metin Lokumcu’nun ailesini ziyaret ettim. İki köpeği kalmış arkasında. Onlar da bizimle mezarlığa geldiler. Lokumcu çevre âşığı bir aydındı. Adli Tıp raporundan anlamam ama Hopalılar ‘Mitingden iki gün önce polisler sokakları doldurdu, adım atılmıyordu’ diyor. Demek ki ölçüsüz kuvvet kullanılmış.”
“Bu sene Aysel oldum, seneye de ödül verirlerse çıplak gideceğim”
* Kral TV’nin ödül törenine anneniz Aysel Gürel kılığında çıktınız. Nasıl tepkiler aldınız?
Annem her sene o törene katılmadan önce beni arar, “Mor mu yoksa yeşil peruk mu taksam?” derdi. Çılgın bir şeyler yapmak isterdi. Bir sene mini etek giydi olay oldu. Ona sorsan “Ne var benim bacaklarım çok güzel” derdi. Ben de düşündüm ki artık Aysel yok, telefon açıp “Aman anne saçmalama” diyecek Müjde de yok.. “Madem öyle işte böyle” dedim ve Aysel oldum. Seneye de ödül verirlerse çıplak gideceğim!
* Geçen hafta koleksiyoner Muhammet Yüksel antikacıdan aldığı Melih Büyükakın arşivinden annenize ait 10 şarkı sözü çıktığını açıkladı. Sezen Aksu’ya hediye edecekmiş ancak siz isterseniz satacakmış..
Annemin evinden çıkan her eşya kayıt altındadır. Verilen kişiden telif ödeyeceğine dair imza alınır. Bu sözler için de eminim imzalanmış bir kağıt vardır. Kısacası o beyefendi ister istemez bana telif ödeyecek.
“Canlı yayın yaptığımız için özür dilerim”
“Artiz Mektebi” 2003’ten beri hayalini kurduğum bir proje. İlk ismi “Müzikal Star”dı. Derken Müjdat Gezen ve Kandemir Konduk’un tiyatro eserlerinin ismini almaya karar verdik. Bu bize ait bir format ve bir ilk. Yarışmacılarımız hem dans eden, hem şarkı söyleyen hem de oyunculuk yapan gençler. Program şu an reyting açısından ortalarda, yavaş yavaş anlaşılacağı kanaatindeyim. Bu arada akşam canlı yayın yaptığımız için bizi eleştirenlere seslenmek istiyorum: Özür dilerim. Bu sadece benim kontrolümde olan bir durum değil. Karar benim olsa inanın yayın yapmazdım. Ama şu da unutmamalı: Terörün amacı insanları hayatlarından koparmak, panik yaratmaktır. Programı iptal etmek onların ekmeğine yağ sürmek olurdu.”
“Çığır açmak için poponun bir tahtta olması şart değil”
Yetenek yarışması “Artiz Mektebi”nin jüri üyesi oyuncu Müjde Ar: “İyi ki programa katılmışım, bu proje bensiz olmazmış. Benim gençliğimde böyle bir yarışma olsa girmek isterdim ama zordu. Oyunculuk tu kakaydı. Şimdi aileler çocuğun elinden tutup oyunculuk atölyesine götürüyor
Sefaköy Kültür Merkezi’nin merdivenlerinden çıkıyorum. Ortalık sakin, in cin top oynuyor. Kapıdaki simitçi “Bir-iki saate kalmaz kuyruk olur” diyor. “Artiz Mektebi” isimli yarışma programına konuk olacağım. Ardından da jüri üyelerinden Müjde Ar ile buluşacağız. Duvardaki okları takip ederek programın çekildiği salona yaklaşıyorum.
Etrafta kameramanlar, ışıkçılar, orkestra elemanları koşuşturuyor. Uzaktan Osmantan Erkır’ın sesi geliyor. Prova yapan yarışmacılara son taktiklerini vermekle meşgul. Jüri üyelerinden Nurgül Yeşilçay da yerine geçmiş, akşam izleyeceği skeçlere göz atıyor.
Derken Müjde Ar beliriyor. Odasına çıkıyoruz. Saçı ve makyajı yapılacak. O sırada kapı çalıyor ve Osmantan Erkır odaya giriyor. Yüzünde endişeli bir ifade var. Diyarbakır’daki olayları ve 13 şehit verdiğimizi öğrenmiş. “Canlı yayın yapmak zorundayız. Çok kötü bir durum bu” diyor. Kanal yöneticileriyle konuşuyor, bir orta yol bulmaya uğraşıyor. Bir yandan da gözü Twitter’da, kötü yorumları okudukça gözleri doluyor.
* Yer alacağınız projelere karar verirken titiz davrandığınız biliniyor, “Artiz Mektebi”nde jüri üyesi olmayı nasıl kabul ettiniz. Sizi bu projede olmaya ikna eden kimdi?
Osmantan Erkır ile daha önce de birlikte çalışmıştık, tarzlarımız birbirine uyuyor. Yoksa yaz mevsiminde iki cihan bir araya gelse çalışmazdım. Köpeklerim, çocuğum, kocam, bahçemdeki çiçeklerimle takılmayı tercih ederdim. Ama iyi ki katılmışım, bensiz olmazmış bu proje.
* İnternette forumlarda da “Müjde Ar”ın yorumları olmasa programı izlenmem” diyenler var..
Ritim duygum gelişmiş. Programda da ne zaman hangi esprinin yapılması gerektiğini biliyorum. O yorumları da bilerek yapıyorum. Bu bir şov programı. Orada konservatuvar seçmeleri yapılmıyor, arkada oturan seyirciyi ve ekran başındakileri eğlendirmen lazım.
* Jüride iyi polis-kötü polis ayrımı var mı? Mesela Sinan Çetin’in bazı yorumları çok eleştiriliyor...
Yorumlarımız ve puanlarımız da şovun bir parçası. Jüri kendini iyi hisseder, bol keseden puan verir. O gün hastadır puanları kıt olur. Bunlara takılmak saçma. Sinan samimi biri. Aramızda da rol dağılımı yapmadık. “Sen iyi yorum yap, ben kötü” şeklinde karar vermiyoruz.
* Sizin gençliğinizde böyle bir yarışma yapılıyor olsa katılır mıydınız?
Katılırdım ama bizim dönemimizde zordu. Oyunculuk tu kakaydı. Şimdi aileler çocuklarını elinden tutup oyunculuk atölyesine götürüyor. İşin maddi boyutu da önemli ama genel anlamda değeri de anlaşıldı.
“İffet’in yeniden çekilmesinin sebebi tecavüz sahnesi değil”
* “Bu bir şov programı çok ciddiye almayın” diyorsunuz. Ama Beren Saat de böyle bir programdan çıktı ve şu an Türkiye’nin en popüler aktristlerinden biri..
“Star çıkmaz” demiyorum, bu programdan da bir Beren Saat çıkabilir ama şans faktörü unutulmamalı. İnsanın ayağına iyi bir proje yuvarlanmalı ki starlığa adım atsın.
* Beren Saat “Aşk-ı Memnu” dizisinde canlandırdığı Bihter ile büyük bir başarı elde etti. Bihter’i siz daha önce canlandırdınız. Saat’in sizin tahtınıza aday olduğu söylendi...
İki projeyi kıyaslamak saçma. Bizimki yedi bölümlük bir diziydi, diğeri çok daha uzundu. Yeni “Aşk-ı Memnu”yu iki bölüm izlemiştim, güzeldi. Halit abi (Refiğ) ile konuşmuştuk.
O da beğeniyordu. Taht meselesine gelince. Tahtım yok, insanlar Türk sinemasında çığır açtığımı söylerler ama bunun için illâ popomu bir yere koymam gerekmiyordu, koymadım da.
* En az “Aşk-ı Memnu” kadar konuşulan bir diğer projeniz “İffet” de dizi olacak. İffet’i Deniz Çakır canlandıracak. Çakır’ı tanıyor musunuz?
Kendisini tanımam. Ne bir dizisini ne de filmini izledim. “İffet” ile ilgili yorumum şu: Basına yansıdığı gibi sadece otomobil penceresinde çekilen tecavüz sahnesi nedeniyle yeniden çekilen bir iş değil bu. Hem o sahne için çok heyecanlanmasınlar. O zamanlar otomobillerin camları çevirmeli kolla açılırdı, şimdi elektronik. Kıza tecavüz edeyim derken boğuverirler valla!
“Başbakan’ın Hopa’daki mitingi sırasında hayatını kaybeden Metin Lokumcu’nun ailesini ziyaret ettim. İki köpeği kalmış arkasında. Onlar da bizimle mezarlığa geldiler. Lokumcu çevre âşığı bir aydındı. Adli Tıp raporundan anlamam ama Hopalılar ‘Mitingden iki gün önce polisler sokakları doldurdu, adım atılmıyordu’ diyor. Demek ki ölçüsüz kuvvet kullanılmış.”
“Bu sene Aysel oldum, seneye de ödül verirlerse çıplak gideceğim”
* Kral TV’nin ödül törenine anneniz Aysel Gürel kılığında çıktınız. Nasıl tepkiler aldınız?
Annem her sene o törene katılmadan önce beni arar, “Mor mu yoksa yeşil peruk mu taksam?” derdi. Çılgın bir şeyler yapmak isterdi. Bir sene mini etek giydi olay oldu. Ona sorsan “Ne var benim bacaklarım çok güzel” derdi. Ben de düşündüm ki artık Aysel yok, telefon açıp “Aman anne saçmalama” diyecek Müjde de yok.. “Madem öyle işte böyle” dedim ve Aysel oldum. Seneye de ödül verirlerse çıplak gideceğim!
* Geçen hafta koleksiyoner Muhammet Yüksel antikacıdan aldığı Melih Büyükakın arşivinden annenize ait 10 şarkı sözü çıktığını açıkladı. Sezen Aksu’ya hediye edecekmiş ancak siz isterseniz satacakmış..
Annemin evinden çıkan her eşya kayıt altındadır. Verilen kişiden telif ödeyeceğine dair imza alınır. Bu sözler için de eminim imzalanmış bir kağıt vardır. Kısacası o beyefendi ister istemez bana telif ödeyecek.
“Canlı yayın yaptığımız için özür dilerim”
“Artiz Mektebi” 2003’ten beri hayalini kurduğum bir proje. İlk ismi “Müzikal Star”dı. Derken Müjdat Gezen ve Kandemir Konduk’un tiyatro eserlerinin ismini almaya karar verdik. Bu bize ait bir format ve bir ilk. Yarışmacılarımız hem dans eden, hem şarkı söyleyen hem de oyunculuk yapan gençler. Program şu an reyting açısından ortalarda, yavaş yavaş anlaşılacağı kanaatindeyim. Bu arada akşam canlı yayın yaptığımız için bizi eleştirenlere seslenmek istiyorum: Özür dilerim. Bu sadece benim kontrolümde olan bir durum değil. Karar benim olsa inanın yayın yapmazdım. Ama şu da unutmamalı: Terörün amacı insanları hayatlarından koparmak, panik yaratmaktır. Programı iptal etmek onların ekmeğine yağ sürmek olurdu.”